Kimse kusura bakmasın; "bu adam" diyeceğim.. Bana ve benim gibi yüz binlere, tribünlerde, ekranlarda "o hareketleri reva gören" kişiye "sporcu ya da futbolcu" demem mümkün değil!.. Böyle sporcu da olmaz, böyle futbolcu da olmaz!.. Bu adamın kaçıncı olayı!.. Bu adamın kendisi, gazetecilere "ruhen hangi hastalıktan mustarip olduğunu" söylemedi mi? Bu adam, Denizlispor maçında oyundan çıkarken seyircilere "elinin orta parmağı ile" bilinen anlamıyla "o çok çirkin hareketi" de yapmamış mıydı? Bu adam, TV ekranlarında "açıkça görülen" ama hakem ve gözlemci raporlarında "es geçildiği için" cezadan kurtulmamış mıydı? Bu adam, "o zaman" da, Beşikltaş'ın anlı-şanlı menajeri Sinan Engin ve Beşiktaşlı yöneticiler tarafından korunmamış mıydı? Bu adamın "bu defa yaptığı" hareket tek kelime ile "iğrenç!" Bu adam diyor ki; "Ne Fenerbahçe'ye, ne Galatasaray'a ne de başka bir kulübe karşı yapılmış bir hareket değildir. Sadece kendime özel bir sevinç gösterisiydi. Uzun zamandır gol atamamıştım ve Fenerbahçe gibi bir rakibe karşı attığım gol benim için büyük bir zevkti. Türkiye'yi yaraladıysa özür diliyorum." Bu adamı savunmak, bu adamı korumak mümkün mü?.. Bu adam, sadece spora değil, sadece insanlığa değil, sadece spor sahalarına değil, 100'üncü yılını kutlayan Beşiktaş'a da "çamur sıçrattı!.." Bu adam, Beşiktaş'a yakışmıyor!.. Bu adam spora yakışmıyor!.. Bu adam spor sahalarına yakışmıyor!.. Bu adam, "lâyık olduğu cezaya çarptırılmazsa", yarınlarda spor sahalarında, "başka" parmakların, ellerin, kolların yapacakları "iğrenç anlamlı" hareketlere, işaretlere nasıl mâni olunacak? Bu adam "hak ettiği cezayı almazsa", her "gol atan" ya da "sevinç gösterisi" yapan futbolcu, "benzer hareketlere girişirse", federasyonun yetkili kurulları onlara nasıl ceza verecek, verebilecek? Beşiktaş gibi bir kulübün menajeri, sıkılmadan "Nouma bu yapar, yapacak bir şey yok. Olayı büyütmemek lâzım. Rakiplerini tahrik için yapmadı" diyebiliyor!.. Beşiktaş gibi bir kulübün yöneticisi, "en ağır ceza için" yönetim kurulunu toplantıya çağıracağına "Bu olayı fazla büyütmeyelim. Özür dileyerek kapanacak bir olay. İlhan kart cezalısı, Nouma'ya da ceza verilirse bu Beşiktaş'ın önünü kesmek olur" diyebiliyor!.. Türk Ceza Kanunu'nun 576'ncı maddesinde "Bir kimse, edebe muhalif bir suretle halka görünür veya bir yerini gösterir ve yahut söz, şarkı vesair suretle halkın edep ve nezahatine tecavüz eylerse bir aya kadar hafif hapis veya para cezasına mahkûm olur" şeklinde ifadesini bulan bir suçu spor sahalarında işleyen bir kişiyi korumak ne demektir? RTÜK'ün, "Bu hareket TV'lerde devamlı gösterilmesin" dediği bir çirkinliği yapan futbolcuyu savunmak ne demektir? Denizli'de gösterdiği "orta parmağın" cezasını görmeyen, bu defa da "elinin iğrenç hareketinin" de affedilmesini bekleyen Nouma, bilmem ki "bundan sonra ne yapacak?" Gerçek sporseverlerin ve gerçek Beşiktaşlılar'ın yüreklerinin kan ağladığını biliyorum ve şu sözleri fısıldadıklarına da inanıyorum: "Böyle bir futbolcunun atacağı gol ile", Beşiktaş "100.Yılında şampiyon olacak ise"; yazıklar olsun!.. Hadi, "o yabancı", Türkiye ve Türkler umurunda değil, "bunca yıldır" da Türk insanının "hassas olduğu" konuları öğrenmek ve onlara dikkat etmek de umurunda olmadı, zira yarın çekip gidecek, ama Beşiktaşlı yöneticilerin ve anlı-şanlı Beşiktaş menajerinin, "böyle bir hareketin herkes tarafından yenilip yutulmasını istemelerine ve beklemelerine" ne demeli? Ne diyor Beşiktaşlı yönetici; "Yabancı olduğu için örf ve adetlerimizi bilmiyor, bu konuda hassas olduğumuzu bilmiyor!.." Hani, bir söz vardır; biraz "değiştirerek" yazacağım: "Şecaat arz ederken, merd-i yönetici sirkatin söyler!" İnsaf... Bu hareket Fransa'da da, Afrika'da da, Antartika'da da, Avusturalya'da da "aynı anlama gelir", oraların "örf adetlerine göre" de çirkindir ve "spor sahalarında yapılırsa" ceza verilir!.. İşte, UEFA Tahkim Kurulu Asbaşkanı Levent Bıçakçı'nın açıklaması; "Bu hareketin UEFA'lık cezası üç maçtır!.." Yooo... Beyler... Türkiye, "Uganda ya da Patagonya değil!.." Bu çirkin harekete "öyle bir ceza verilmeli" ki, bir daha ne Nouma, ne de "Nouma özentileri" böyle bir hareketi bir daha yapmaya cesaret edemesin!.. Hadlerini ve sporculuklarını bilsinler; ona göre davransınlar!..