Ne diyor Fatih Terim?.. "Ayhan'ın açıklamalarını Milli Takım'da çok fazla oynama isteğine veriyorum. Ayrıca çok da üzerinde durmuyoruz, herkes hata yapıyor. Güzel olan şey de teknik heyetin ne kadar adil ve ne kadar adaletli olduğudur. Kadroyu açıkladığımız zaman bu röportajdan haberimiz yoktu. Olsaydı da fark etmezdi. Yaşları kaç olursa olsun futbolcular herhalde hep genç, hep çocuk oluyor. Onları da affetmek biz büyüklere düşüyor. Teknik adamlar daima hataları affeden taraftır." Eh, "şikeci futbolcuya daha şikenin ve şike cezaların müruru zamanı dolmadan milli formayı giydiren" bir teknik direktörden zaten başka şey de beklenemezdi!.. Sevgili Hocam, "Siz sadece kendinizle ilgili olan sözleri affedebilirsiniz", başta "milli takımlar teknik direktörleri olmak üzere", bu kuruma ve başkalarına atılan çamurları affetmeye hakkınız ve yetkiniz var mı?.. "Ayhan" adlı futbolcu çıkıyor, açıyor ağzını "Fatih Terim'den, Şenol Güneş'e, milli futbolcu Aurelio'ya kadar veriyor veriştiriyor"; üslûp yanlış, sözler kahredici!.. Demeye getiriyor ki; "Ben onlara yalakalık yapmadım, onun için beni çok iyi oynadığım hâlde kadroya almadılar!.." Ne demektir bu?.. "Kadroya çağrılan futbolcuların çoğu için" demek değil midir ki; "Onlar yalakalık yaptıkları için, benim kadar iyi oynamadıkları hâlde milli takımlara çağrıldılar" demek değil mi?.. Ne demektir; "Bu işlerde başka işler dönüyor" sözü?.. Yooo, sevgili Hocam, "Milli Takımlar Teknik Direktörlüğü makamına atılan böylesine bir çamuru", adınız "Fatih Terim" de olsa, sadece siz affedemezsiniz; affetmemeliydiniz!.. Kusura bakma Hocam, Futbol Ekstra Dergisi'ndeki "o" koca röportajda, af gerekçesi olarak ortaya koyduğun "Futbolcular hep genç, hep çocuk" nitelemesini bütünüyle reddedecek "öyle sözler, öyle düşüncüler var" ki, istersen dergiyi aç ve dikkatle oku, göreceksin Ayhan'ın çocuk olmadığını!.. "Onca lâfı eden" Ayhan "çocuk" olamaz!.. Ayrıca geliyorum, işin "asıl" önemli, ciddi ve çirkin tarafına!.. Ayhan, "Aurelio ile ilgili sözleri ile" açıkça "ırkçı ayrımcılık yapmıştır" ve "bu suç" bugün Dünya Sporu'nda "şiddet, doping ve şike" ile beraber "en büyük suç" olarak görülmekte, "en ağır cezalar" verilmektedir!.. Ne demektir "Aurelio'nun Milli Takım'a alınışı, 80 milyon Türk'ün, Türk futbolunun ayıbıdır" gibi lâflar, söyleyin bana ne anlama gelmektedir?.. Bugün Türkiye de dahil, bütün dünya, atletizmden, basketbola, futboldan, haltere, voleyboldan satranca kadar bütün spor branşlarında "nice" Aurelio'lara milli formalarını seve seve ve onurla giydirmektedir!.. Almanya'da bir sporcu çıkıp da "Bu Türk çocuklarının Milli Takım'a alınmaları 90 milyon Alman'ın ayıbıdır" ya da Hollanda'da ya da Amerika Birleşik Devletleri'nde ya da İspanya'da, Portekiz'de, Fransa'da, İtalya'da, İsveç'te "Bunca atletimiz ve futbolcumuz varken bu simsiyah adamlara milli formayı giydirmek ülkemizin ayıbıdır" diyebilir mi?.. Derse ne olur ve diyene ne yapılır?.. Aslında 80 milyonun ayıbı, "Türkiye'de Ayhan kafasındaki bir futbolcunun olmasıdır" ve de "Ayhan kafasındaki bir futbolcuya ceza yerine milli formayı ödül olarak veren yetkililerin ve hocaların bulunmasıdır!.." Hayret ediyorum, bu röportajın dergide yayınlanmasının ve Ayhan'ın açıklamalarının Futbol Ekstra Dergisi'nden alıntılarla gazetelerde haber olarak yer almasının üzerinden nerede ise bir hafta geçti, benim anlı ve şanlı spor medyamda, hatta bütün medyamda "tısss" yok!.. "Fenerbahçe medyası" bile Zico'yu göndermekle o kadar meşgul ki, "Fenerbahçe formasını giyen milli bir futbolcuya yapılan bu ağır hakareti" duymuyor, görmüyor, konuşmuyor, yazmıyor!.. Ya "her söze" tepki koyan sayfa sayfa bildiri yayınlayan Fenerbahçeli başkan ve yöneticiler?.. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndaki "vatandaşlık" paragrafına göre, "Türk olmakta Ayhan'dan hiçbir farkı olmayan" Aurelio'ya söylenen "bu sözler" nasıl yenilip yutulur?.. Ve son sorularım Ayhan'ın kendisine: Ne yüzle bakacaksın Aurelio'yu Milli Takım'a çağırdığı için "Birileri demek ki kendilerini kurtarmak için birilerinin ipine sarılıyor" dediğin Hoca'nın yüzüne?.. Ve Aurelio ile yan yana nasıl milli formayı giyip oynayacaksın?.. Yüzün kızarmayacak mı?.. "Sözlerim çarpıtıldı, yanlış anlaşıldım" filân demişsin, ama dergi "söylediğin sözlerin bandını" ortaya koymuş. Yazık ettin kendine, keşke "yalakalık yapsaydın" da, "bunları" söylemeseydin!.. "Yalakalığın için" seni "Belki mecbur kalmıştır" diyerek mazur görebilirdim, ama bu sözlerini, bu görüşlerini, bu tavrını mazur görmem mümkün değil!.. Zira benim "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre Türk vatandaşı olan" herkese saygım var, "onları kendimden ayrı tutmam", tutamam; ben Anayasama saygılı bir insanım!.. Ben milli formaya ve onun teknik direktörlük makamına saygı duyan bir spor insanıyım, bir gazeteciyim!.. Ve benim adım "Fatih Terim" ya da "Halûk Ulusoy" değil!.. Bilmem anlatabildim mi, Fatih Terim'in "çocuk" deyip affettiği nerede ise saçı sakalı ağaracak yaşlara yaklaşmaya başlayan futbolcu Ayhan, bilmem anlatabildim mi?..