Bugün “üzülerek” TRT’deki “spor yayınları” üzerine yazacağım; zira hem “ekranlarda gördüklerim”, hem “görmediğim, ama bana araştırdığımda ‘doğru olduğunu tespit ettiğim’ telefonlarla, mail’lerle gelen tepkilerden öğrendiğim bilgiler, bu yazının kaynağı oldu.
Mesela, İzmir’de hafta başında yapılan “Kulüplerarası Atletizm Süper Ligi müsabakaları” naklen yayınlanmaya başlamış ama “daha bir saat dolmadan” kesilmişti. Sebep olarak da “Atletizm Federasyonundan yarışı anlatan arkadaşlara ‘gerekli bilgilerin verilmemesi’ gösterilmişti”; olacak şey mi?
Nitekim onca “spor kitabı yazan ve kendi yayınevinde basan” Tanju Bağırgan Hoca’mız, gönderdiği mail’de “olayı teferruatı ile anlattıktan sonra” şunları yazıyordu:
“… Sizce kadın voleybol takımımızın Milletler Kupası mücadelesinde, yayını yapan TRT, ‘Voleybol Federasyonundan takım listelerinin spikerlerinin eline ulaştırılmadığı’ gerekçesi ile birinci sette yayını keserek maçı yayımlamasa neler olurdu? En azından Spor Bakanı’nın ve TRT Genel Müdürü’nün kurumlarında sorgulama başlatılır ve sorumluların -görünüşte bile olsa- cezalandırıldığı eylemler ile kamuoyuna açıklamalar yapılırdı değil mi? Ama konu atletizm olunca bu durum kimsenin ilgisinde olmuyor.
“… 4-5 Temmuz 2023’te İzmir’de yapılan Enka, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, İstanbul Belediyesi gibi İstanbul takımlarının yanı sıra, Batman Petrol Spor, Mardin Atletizm, Bursa Belediyesi, Gaziemir Belediyesi gibi diğer kent takımlarından oluşan, kadın-erkek 16 takımın yarıştığı Süper Lig yarışmaları, TRT tarafından ‘Atletizm Federasyonundan bilgi gelmediği, spikerlerinin de gerekli anlatımı yapamadıkları’ gerekçesi ile hem de yayın başladıktan yaklaşık 40 dakika sonra kesilmiş ve iki günlük yarışmalar boyunca da yayın yapılmamıştır! Diğer bir değişle de, Enka ve Fenerbahçe gibi çok fedakârlıklarla atletizme destek veren büyük atletizm kulüplerinin taraftar izleyicileri ile onların ardından çok büyük bir atılımla üçüncü olarak çok sayıda büyükşehir kulübünü geride bırakan Batman Petrolsporlu sporcuların, Batman’da, Mardinli sporcuların Mardin’de ve diğer kent takımlarının kentlerinde izlenmesine engel olunmuştur!
“… TRT, Atletizm Federasyonunun ağır sorumluluğu olduğu organizasyon bozukluğu gerekçesi ile yayını kesmeyi ve kamusal sorumluluğunu sürdürmemeyi nasıl yapabilmektedir? Organizasyonun kötü olması TRT’nin görevini yapmamasına gerekçe olabilir mi? Bir zamanların Cüneyt Koryüreklerini, Hıncal Uluçlarını, Nejat Köklerini, Kenan Onuklarını ve isimlerini sayamadığım diğer naklen yayın - yorum kahramanlarını unutmamız mümkün mü?
“… Hem Atletizm Federasyonu hem de TRT’nin bu olumsuz yaklaşımları, öncelikle Sayın Bakan’ın sporun gelişmesi için yapacağı yaklaşımlar için de büyük bir engel olmayacak mıdır? Bu açıdan hem Sayın Spor Bakanı’nın hem de Sayın TRT Genel Müdürü’nün bu olumsuzları giderecek bir yaklaşım sergilemelerini bekliyoruz.” Tanju Bağırgan’ın anlattığı bu acı tablo konusunda “sütunlar doldurmamız” mümkün…
“Futbolumuzun dünyada ve Avrupa’da düştüğü, düşürüldüğü durum” ortada iken, “Futbolla yatıp, futbolda kalkan” TRT’nin, atletizm gibi “Sporların anasına gösterdiği bu duyarsızlık ve ilgisizlik” adında “Türkiye” olan bir “Devlet - Millet” kurumunun “spor konusundaki ‘kabul edilemez’ tutumunu” açık açık ortaya koyuyor; yazık!..
Bir de benden...
Polonya’da yapılan Avrupa Oyunları’ndan yapılan yayınlarda, TRT spikerleri “ferdi yarışmalarda” çok hatalar yaptılar…
Hataların en önemlisi de “ferdi yarışmalarda” mesela boksta, ringe çıkan iki sporcudan “İtalyan - Bulgar” diye söz edeceklerine, sanki “takımlar karşılaşıyormuş” gibi “İtalya - Bulgaristan” diye söz etmeleri idi…
Ne yazık ki, “doğru için” de uyarılmadılar, oyunlar “böyle” bitti!..
Muradlarına eremeyecekler galiba…
Mehmet Büyükekşi Federasyonu “yeniden” kuruldu… Önünde “Bir sene değil” seneler var…
Spor medyamızda, futbol ulemamızın çoğunluğu “iki şey” bekliyordu; “A Millî Takım’ın hocasının ve de Merkez Hakem Komitesinin başkanı ile beraber” tümü” ile değişmesini…
İstanbul’dan gelen haberler, “millî takımda ‘işsiz arkadaşlarına iş bulunacağını’ ve de MHK’da ‘başkanın değişeceğini’ bekleyenlerin, bir süre daha muratlarına erişemeyecekleri” yönünde… Futbol medyasındaki bu beklentilerin içinde, Kuntz’un da, Lale Hoca’nın da işleri çok zor; Allah kolaylık versin!..
Şaka!..
İşte “Hull City’’den üç dakikada üç gol yiyerek 4-3 mağlup olan Galatasaray Takımı: Jankat - Ali Turap - Metehan Baltacı - Ali Yeşilyurt - Süleyman Luş - Fredrik Midstiö - Özgür Baran - Sergio Oliveira - Hamza Akman - Olimpiu Morutan - Eren Aydın…
Okan Hoca’m, “Şampiyon” Galatasaray, hem de “yabancıları yenmek için kurulmuş” Galatasaray, sezonun “hazırlık da olsa” ilk maçında nasıl olur da “bu kadar” ucuzlatılır?..
Ve de… “Birilerine ‘Şampiyona bak’ deme fırsatı” verilir?..
Camiaya, taraftara “kötü” bir şaka yaptın, Sevgili Hoca’m; sana da, Galatasaray’a da hiç ama hiç yakışmadı...