Bu Federasyon başaramaz!

A -
A +

Devletin ve milletin TV’si TRT’de bile, hâlâ ve hâlâ “hakem infaz masaları ile reyting peşinde koşuluyorsa...
“Özel” TV’lerde, eski ve ünlü bazı hakemler tarafından “hakemlere, Türk Ceza Kanunu’nun ‘hakaret maddelerini pas pasa edecek’ kadar insafsız ve izansız eleştiriler yapılmasına” göz yumuluyorsa…
Dahası, kulüp başkan ve yöneticileri, hatta teknik direktörler, “hakemleri ‘tehdit, hakaret fütursuzluğu’ içinde eleştirmeyi” âdet hâline getirmişlerse…  


Bu Federasyon başaramaz!

 

Ve de Türkiye Futbol Federasyonu, RTÜK, Hakemler ve Gözlemciler Derneği “bu acı tabloyu” seyretmeye devam ediyorsa…

 

Türkiye’de “hakem sorunu” çözülemez; zira sahalara “bu insafsız ve izansız baskıların altında çıkan” hakemler, cesaretle ve adaletle düdük çalamaz…

 

Ve daha da acısı, bu tablo sonunda “ülkenin güvenlik sorunu hâline gelir” ve işin içinde çıkılamaz.

 

Evet, “Futbol Federasyonu özerktir” ve de kararlarına, uygulamalarına “bakanlık, genel müdürlük” müdahale edemez.

 

Amma, Bakanlık,” konu güvenlik sorunu hâline geldiğinden” pekâlâ, TV ekranlarında kurulan “hakem infaz masalarına” müdahale edebilir.


Bu Federasyon başaramaz!

 

RTÜK yoluyla edebilir, dahası, “o masaların kurulduğu” TV’lerin sahipleri yoluyla müdahale edebilir.

 

Bu müdahaleler “basın hürriyetini kısıtlama” sayılamaz. Zira “hakemlere sahip çıkılmadan, onlar ‘özellikle büyük kulüplerin yönetimleri, camiaları, taraftarları ve medyaları’ karşısında ‘yapayalnızlıktan’ kurtarılmadan, hakem sorununun çözülmesi” mümkün değildir!..

 

Hele hele, “kulüplerin nabzını tutan” ve de “hakaretler yağdıran” başkanlarına “talimatlara göre, ‘verilmesi gereken’ hak mahrumiyetleri cezaları yerine ‘para cezaları ile’ işi geçiştirmeye çalışan” bir Federasyon, bu sorunu hiç çözemez!..


Bu Federasyon başaramaz!

 

Mehmet Büyükekşi Federasyonu’nun yerine “büyük umutlarla, büyük vaatlerde, büyük beklentiler ile gelen” Hacıosmanoğlu Federasyonu, ne yazık ki, “yanlış karar ve hatalı uygulamalar” ile hakem sorununu “işin içinden çıkılmaz” bir hâle getirmiştir.

 

Sevgili Ömer Faruk Ünal’ın gazetemizdeki “hakem sorunu” konusundaki son yazıları, “bu acı gerçeği” gözler önüne sermektedir!..

 

Çok açıktır ki, “bu acı tablo”, özellikle genç hakemleri, “daha olgunlaşmadan” yok edecektir ve örnekleri ortadadır!..

 

Yabancı hakemlere sarılmak ise, “Denize düşen yılana sarılır” atasözünü hatıra getiriyor!..
Ben, “Balkanlardan her hafta getirilen ‘yabancı’ hakemlerin, otobüslerde, trenlerde ‘deri / meşin ceket hediyeleri ile karşılandığı’ günleri yaşayan” bir spor yazarıyım.

 

Dahası da var, ama yazmak istemiyorum…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.