Bu geceden önce!..

Makedonya - Türkiye milli maçını büyük bir hayâl kırıklığı ve üzüntü içinde izledim!.. Tıpkı, Galatasaray - Barcelona maçını izlediğim gibi... O da bende tam bir hayâl kırıklığı ve üzüntü şoku meydana getirmişti; açık açık yazdım!.. Fatih Terim hocam, sonradan anlaşıldı ki, darıldı ve gücendi... Şenol Güneş hocam, kimseye darılmasın gücenmesin; "böyle bir futbolu" kim eleştirmişse haklıdır, kim ne yazmış ve söylemişse "doğru" yazmış ve söylemiştir, hatta "az" yazmıştır, "az" söylemiştir!. Türkiye, Makedonya'da Makedonya'ya yenilebilir de... Ama "Dünya Üçüncüsü" etiketli bir takımın "böylesine bir futbol oynamaya" hakkı yoktur!. Öncelikle "şunu" açık açık söylemek ve yazmak zorundayım: Türkiye Ligleri'nde, mevsim başından beri, "iyi ve istikrarlı futbol oynayan" takım yoktur!.. Türkiye Ligleri'nde mevsim başından beri "ahım şahım futbol oynayan, büyük bir form çizgisi yakalayan" futbolcu da yoktur!. Bu bakımdan, Şenol Güneş hocamızın işi zordur!. "Avrupa'da oynayan", pardon "oynamayıp yedek kulübelerinde ya da tribünlerde oturan" futbolcularımızın da, "oynayan ve formda olan" Nihat hariç, hali pür melalleri ortadadır!. Ama, "bütün bunlar", Türk Milli Takımı'nın, Makedonya önündeki "aciz" futbolunun mazereti de olamaz, bahanesi de!.. Zira... "Bütün yukarıda yazdıklarım" ancak "kötü" futbolun mazereti ve bahanesi olabilirdi; "aciz" futbolun değil!.. "Kötü" futbolun çaresi bulunabilir, ama "aciz" futbolun? "Aciz" futbol?... Evet... Açınız Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünü, orada "aciz" nasıl açıklanıyorsa, işte öyle bir futbolumuz vardı, hem de "Makedonya gibi" bir takım önünde!. İşte "aciz"in açıklaması; "gücü bir işe yetmez olan..." Galatasaray, hiç olmazsa "Barcelona önünde" o duruma düşmüştü; ya Milli Takımımız?. Dua edelim ki; İngiltere maçlarından biri "bu sıralara rastlamadı!.." Dua edelim ki; "gücü bir işe yetmez olan" bu takımın "gücünün bir işe yeteceği günlere dönmek için" zamanı var!.. Şimdi bir çok okurum, belki de Şenol Hoca, herhalde Federasyon Başkanımız ve futbolcularımız diyeceklerdir ki; "Bir milli maç günü böyle şeyler yazılır mı?" Ben, çok uzun yıllardan beri "buna" dikkat ederim; ama bu gece "Liechtenstein ile oynuyoruz!.." Bizim bir "ikinci lig ekibimizin bile rahatlıkla yenebileceği" bir takımla!.. "Böyle bir zamanda" da yazılmazsa, "gerçekler" bilmem ki ne zaman yazılabilir? Makedonya önünde ne forvetimiz vardı, ne golcümüz vardı, ne orta sahamız vardı, ne de defansımız!.. "Büyük" bir şansımız vardı; bizi ve "üç puanı" o şansımız kurtardı!.. Bu gece herhalde işi şansa bırakmayacağız ve "gücümüz Liechtenstein'a yetecek!.." Başarılar!..