Çok merak ediyorum; İngiltere'de, Fransa'da, İtalya'da, İspanya'da, Almanya'da, Hollanda'da bir kulübün, hem de "Borsa'da kağıtları alınıp satılan" bir kulübün başkanı çıksa "Ben bu kulübe, cebimden bu kulübün tüm borçlarının üçte biri kadar parayı, şu kadar milyon euroyu borç verdim, eğer yakında yapılacak olan genel kurulda seçimi kaybedersem, bu paramı ertesi gün isterim" deseydi, o ülkenin Federasyonu ne yapardı, o ülkenin "Borsa yetkilileri" ne yapardı, o ülkenin "spor kulüplerini, derneklerini, ticari kuruluş ve şirketlerini denetleyen" kuruluşlar ne yapardı?.. Bizde, Beşiktaş Kulübü Başkanı çıkıyor; "bu tehdidi", Beşiktaş Genel Kurulu'na gelecek ve oy kullanacak olan üyelere ve de "rakip olarak karşısına çıkacak" olanlara "hiç çekinmeden" yapıyor, yapabiliyor ve de "asıl önemlisi" Futbol Federasyonu duymuyor, SPK duymuyor, kimseden ses seda çıkmıyor; bu nasıl bir düzen, bu nasıl bir çark?.. Kuzum, yıllardır "hikâyesini dinlediğim" ama bugüne kadar uygulamada "tek adım atılmayan", buna karşılık durmadan nutuklar atılan, üstelik "321 milyon dolarlık" ihaleden sonra, bu nutuklar iyice sıklaşan "FIFA'nın mıydı, UEFA'nın mıydı", ne meretse "o kriterlerin içinde" acaba "böyle bir tehdit serbesttir, seçim böyle kazanılır ve de böyle çarpık bir tablo görmezlikten ve böyle açık bir itiraf duymazlıktan gelinir" ifadesi var mıdır, söyleyin de bilelim, Allah aşkına?.. Dahası, "bu sözlere karşı harekete geçmeyen"SPK, "Sermaye"Piyasası Kurulu mudur, yoksa "Serbest" Piyasa Kurulu mu?.. Söyler misiniz bana, bu tehdit, bugünkü başkan seçimi kaybederse, "o" borsada alınıp satılan Beşiktaş kağıtlarını etkilemeyecek midir?.. Madde bir; "Bir insan onca parayı, bir kulübe nasıl verir?.." Madde iki; "Onca parayı cebinden bir kulübe veren kişi, ne kadar gelir vergisi ödemiştir?.." Madde üç; "Seçim öncesi böyle bir tehdidi nasıl yapar?.." Madde dört; "Bu tehdidin SPK bakımından bir anlamı yok mudur?.." Madde beş; "Yıldırım Demirören'in bu sözleri yenilip yutulursa, yarınlarda diğer kulüplerde neler olmaz"; kimse bunları düşünmüyor mu?.. Madde altı; bu ülkede futbolun naklen yayını için yılda "500 milyon dolarlar", kulüp başkanları "böylesine pervasızca konuşsunlar", tehditler yağdırsınlar ve "seçimleri böyle kazansınlar" diye mi verilmektedir?.. Söyleyin bana ey "bu konuyla ilgili ve yetkili" kurulların anlı ve de şanlı başkanları, söyleyin; "böyle gelmiş, böyle gidecek" midir?.. Dahası, nereye gidecektir, nasıl gidecektir; "bu tablo sizleri de, mevzuatı da hiç mi rahatsız etmiyor?.."