Bu nasıl iyi?

A -
A +

"Fenerbahçe iyi oynadı!.." Bakıyorum, hem maçtan sonraki TV yorumlarında, hem de dün sabahki gazete yorumlarında "genel kanaat bu!.." "Benzer" lâflar "6 yenen" Manchester United maçından sonra da yazılıp söylenmişti! Kısacası, "grubun sonuncusu" takımla İstanbul'da oynanan maçı bir yana bırakırsak "3 maçta 13 gol yiyen" Fenerbahçe, "iyi oynamış... ama..." "Bu kafa ile devam edersek" yakında, "Şampiyonlar Ligi'ne bizim şampiyonumuzu herhalde 14 ön eleme oynadıktan sonra alacaklar!.." "Şampiyonlar Ligi'ne katılan", hem de "UEFA Kupaları'nı kazanmış, Süper Kupa'ya el atmış, dünya üçüncüsü olmuş" kulüp ve milli takımlara sahip bir ülkenin şampiyonu, "sahada bu kadarcık mücadele edemeyecekse" ve "yediği bunca gole birkaç tane de atarak cevap veremeyecekse", söyler misiniz bana; "bu nasıl iştir" ve "bu işe bunca alkış nasıl tutulur?" Daum'a "Hah şöyle, bak bugüne kadar orta sahayı böyle kurmadın, aklın neredeydi" diye akıl verenler, Serkan başta "o orta sahanın kaç top kaybı yaptığını, kaç hatalı pas verdiğini, kaptırdığı toplarla ya da yaptıkları faullerle kaç gole asist yaptığını, yenilen gollerde hangi orta saha adamlarının hatalı olduğunu" nasıl görmezler? "Kafayı Daum'a ve Luciano'ya takıp", Deniz'in, Ümit'in, Aurelio'nun, Serkan'ın, Rüştü'nün hatalarını "es geçmek ile" Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna "ne kazandırdıklarını" sanıyorlar? Adamların "kaç gollük hücumu" olduğunu nasıl saymazlar? Gerçek ortada!.. "Türkiye Şampiyonu, Şampiyonlar Ligi'nin gol yeme şampiyonu!.." "Bunun iyi futbolla bir ilgisi var mı?" Adamlar, Brezilya'dan "nohut çekirdek parasına" bir "genç futbolcu" almış; Nilmar, "oynadığı o kadarcık süreye" futbol adına "sığdırmadığı bir şey kalmadı"; iki de enfes gol attı! Bizim "rivayet muhtelif" milyonlarca dolarlık Alex'imiz, "yürüye yürüye oynadığı futboldan vazgeçmediği gibi", bir de "boş kaleye topu atamadı!.." Neymiş; "müthiş bir yıldızmış!.." "Sadece korner atan" müthiş bir yıldız!.. "Şişire şişire" Türk takımlarını, futbolcuları, teknik adamları, kısacası futbolumuzu bu hâle getirdik! Lig maçlarında da, Avrupa maçlarında da "komik" denecek hataları yapan ve bu hatalara "abone olan" futbolcuları, "milli takımda da baş tacı eden" bir Milli Takım Teknik Direktörümüz ve "gönlü çok bol" bir spor medyamız var!.. Bilmem ki, "önümüzdeki milli maçta" ne yapacağız? "Medyamızdaki çifte standardı" yok edemeden bir yere varamayız!.. Öyle ya... 3 maçta 13 gol yiyerek "iyi oynamak" ile "iskeletinin yarısından fazlası olmayan" 10 kişilik bir rakibi yenemeyerek "iyi oynamak" her halde sadece "Türkiye'de görülüyor!" Devam edelim beyler!.. UEFA ve FIFA listelerinde bakalım "nerelere düşeceğiz?.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.