Bu nasıl merak?..

Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal diyor ki: "Anlamadığım bir şey var, biz de bu ülkenin takımıyız. Her gittiğimiz yerde bizim gibi tepki alan başka takım var mı merak ediyorum. Bizim dışımızda hiçbir İstanbul takımı böyle bir şeyle karşılaşmıyor. Bu nasıl sonlanacak ben bile bilmiyorum. Rahatsız oluyoruz. Otobüsün içinde bile saklanıyoruz, acaba bir şey mi olacak, taş mı gelecek diye."

Sevgili Kartal, sen bugünlere kadar Satürn'de mi yaşıyordun, yoksa Jüpiter'de mi; "Bu söylediklerinin sebebini" nasıl bilmezsin?..

Eğer "Aziz Yıldırım Fenerbahçe Başkanı olmasaydı, eğer sarı-lacivertli kulübün yönetiminde Mahmut Uslu bulunmasaydı, eğer Volkan ve Emre Fenerbahçe'ye kaptan yapılmasa ve başka takımlarda oynasaydı", bugün senin "Merak ediyorum" notunu da düşerek söylediğin ortam oluşur muydu, bir düşün bakalım!..

Aslında "benim merak ettiğim" bir şey var; senin gibi "bunca yıl futbolun içinde olan" bir teknik adamın, "bu ortamın sebebini nasıl olup da anlayamadığı?.."

"Bizim dışımızda hiçbir İstanbul takımı böyle bir şeyler karşılamıyor" diye hayret ediyorsun, ben de "merak ediyorum", nasıl hayret edersin; "her şey" ortada değil mi?..

"Bir zamanlar" Türkiye'nin "en sevilen ve en çok taraftarı olan" takımını, "tatmin olmaz ve limitsiz egoları yüzünden Anadolu'da bu duruma düşürenleri", eğer sen, bunca yıldır hâlâ görememişsen, bak ne yap: İstanbul'da nerde oturuyorsun, bilmiyorum; orada çık sokağa, karşına çıkan 10 kişiye "Hiçbir İstanbul takımının başına gelmeyen şeyler, bizim başımıza geliyor, neden acaba, sebebi nedir" diye sor. Sorduklarının büyük çoğunluğunun, eğer "birazcık sporla, futbolla ilgileniyorlarsa", verecekleri cevap, hiç şüphen olmasın ki; "4 tane isimden ibaret olacaktır!.."

Dahasını da söyleyeyim, istersen bir dene; "bu cevabı vereceklerin içinde" hiç ama hiç şaşırma, "Fenerbahçeliler de olacaktır!.."

Bitmedi; bir "dahasını" daha söyleyeyim mi; bu yazdıklarımın "gerçek olduğunu" sen de bal gibi biliyorsun. Ve mesela, "Fenerbahçe teknik direktörü olmasaydın", yok yok, düzelteyim; "teknik adam değil de, mesela bir gazeteci, bir doktor, bir avukat, bir işçi, bir esnaf olsaydın" ve de bu konuda bir soruyla karşı karşıya kalsan, sen de "4 isimli bu cevabı verirdin!.." 

Kulüplerinin, Anadolu'da "kendi fanatik taraftarları hariç", hiçbir İstanbul kulübüyle mukayese edilmeyecek kadar "antipatik" hâle gelmesinde baş rolü oynayanlar, bunca uyarıya, bunca eleştiriye, bunca olaya, bunca cezaya rağmen, hâlâ "bildiklerini okuyorlar" ve ne yazık ki, bu acı gerçeği, özel sohbetlerde "açık açık söyleyen, konuşan, tartışan" Fenerbahçe üyeleri, Divan'da  ve Genel Kurullarda kürsüye çıkıp da dile getirmekten çekiniyorlar!.. 

Şimdi sevgili Kartal'a soruyorum; İstanbul kulüplerinin hangisinde böylesine "çekinmeli, korkulu" bir ortam var? Mesela Beşiktaş'ın da, Galatasaray'ın da Divan Kurullarında, Genel Kurullarında yönetimlere "söylenmedik söz, yapılmadık eleştiri" kalıyor mu?..

Fenerbahçe'de "bunu yapmaya kalkışan (!) , üyelere nelerin yapıldığını", hiç mi görmedin, duymadın, yaşamadın, ey sevgili Kartal?..

Bitmedi; bunları "zerre kadar" konuşan, ne konuşması ima etmeye kalkışan Hocaların başına neler geldiğini de elbette biliyorsundur; işin o tarafına sen sen ol, hiç karışma ve "böyle" de laflar etme!..

***

Not: Kartal  ailesine,  çok az hasarla atlatılan" çok ciddi trafik kazası için geçmiş olsun...