Bu yol çıkmaz sokak Sayın Başkan!

A -
A +

Ali Koç’un hedefinde sadece Galatasaray yok; Mehmet Büyükekşi ve federasyonu var, hakemler var… Dahası, kendi kulübünün “efsane başkanlarından” Aziz Yıldırım var…

 

-------

 

Gazetemin dünkü spor sayfasından “aynen alıyorum” olayı… Bir kulüp başkanının “Benden sonra tufan” sözünü, hatta “Benimle de tufan” sözüne kadar götürmeye çalışmasının sonucu olan “tüyler ürpertici” bir olay…

 

Haber “G.SARAY LOGOSUNU SÖKTÜLER” başlıklı; “Ali Koç dün akşam Kalamış’ta kongre üyelerine hitap ederken dışarıda tehlikeli bir gerginlik yaşandı. G.Saray’ın aynı yerdeki tesislerinde şampiyonluğu kutlayan sarı kırmızılı taraftarlar ile Koç’u dinleyen F.Bahçeli üyeler arasında tartışma başladı.

 

Sonrasında sarı lacivertli taraftarlar rakip takımın tesislerine doğru yürüdü ve kapıdaki Galatasaray logosunu söküp alırken, rakip tesislere meşaleler attı. Tesis kapısı kapatıldığından F.Bahçeli üyeler içeri giremeyince daha vahim olaylar önlenmiş oldu. Meşaleler yangın tüpleriyle söndürüldü.”

 

20. yüzyılın başında “Ezeli rekabet / Ebedi dostluk” sloganına uygun bir yolculukla başlayan Galatasaray - Fenerbahçe ilişkilerinin, yönetimler, camialar, taraftarlar bütünlüğüyle bugün geldiği durağa bakınız… 

 

İftihar edebilirler, “bazı” başkanlar, “bazı” yöneticiler, “bazı” teknik adamlar; “çift rakamlı milyonlara ulaşmış” taraftar kitlelerini, “kan davalı” duruma getirdiler… 

 

Dayım rahmetli Necati Bilgiç’in “elimizden tutarak götürdüğü Babıali’deki ‘bir Fenerbahçe Dergisinde’ 20 lira harçlıkla, rahmetli Doğan Şener ile beraber gazeteciliğe başladığımız 1955’li yıllarda… Fenerbahçe

 

- Galatasaray maçını izlemek için Kadıköy’den tramvayla Üsküdar’a gider, oradan vapurla Dolmabahçe’ye geçerdik, Galatasaraylı, Fenerbahçeli taraftarlarla beraber… Kol kola… Şakalaşarak… Dolmabahçe Stadı’nda kapalı tribünde sağ / sol bölümlerde aralarında tel örgüler olmadan otururdu taraftarlar. Maç sonunda kazananın da, kaybedenin de taraftarları “gene geldikleri yoldan” Kadıköy’e dönerken, şakalar, laf atmalar gırla giderdi…

 

Bir de “bugün” olanlara bakın… 

 

Ve “bir Başkan” ne yazık ki, “6222 sayılı kanunu bile ihlal ederek” elinden körüğü bırakmıyor ve “Kalamış’taki olayın bütün yurda yayabileceğini” de hiç düşünmüyor!

 

Hedefinde sadece Galatasaray yok; Mehmet Büyükekşi ve federasyonu var, hakemler var… Dahası, kendi kulübünün “efsane başkanlarından” Aziz Yıldırım var…

 

Yapma Sayın Başkan… Yapma… Bu gidişin nerelere ulaşacağını tahmin etmek zor değil…

 

Fenerbahçe gibi bir büyük kulübün başkanı, “bu vebalin altında” kalmamalı!..

 

Kendine de, kulübüne de, camiana da, taraftarına da, spora da, futbola da yazık etme, Sayın Başkan…
++++++

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Köln den Murat 31 Mayıs 2024 15:48

Hayırlı cumalar Öcal usta. Ama bu işin sonu hatıra gitmiyor. Ali Koç'un hedefinde sadece sizin yazdıklarınız dan çok öte hedefleri var. Bunun için futbolu kullanıyor, FByi kullanıyor. Oda iç çatışma yaratarak, ülkeyi kaosa sokmak ve iktidarı yıpratmak. Çok değil. Gezi olaylarında Koç ailesinin tutumunu gördük. Ama şimdi daha büyük bir kitle ile yapmak istiyor. Hani Gezi de dememişler miydi "Konu ağaç değil, sen halen anlamadın mı." Bende şimdi diyorum ki "Konu futbol değil, konu rekabet değil, sen daha anlamadın mı"