Bunlara kurs lâzım!..

A -
A +

Türkiye Spor Yazarları Derneği yönetimine bir önerim var; bir kurs tertiplesinler, getirelim "yönetim ve iletişim" uzmanlarını, danışmanlarını, eğitmenlerini, bizler de katkı yapalım; "kulüp başkanlığı nasıl yapılır, kulüp yöneticisi nasıl konuşur, medya ile seviyeli ve medeni ilişkiler nasıl kurulur" konularında "gaf üstüne gaf yapanlara" çarpıcı ve çağdaş mesajlar gönderelim!.. Her gün "aynı şey"; onun için mesela "sadece dünkü gazetelerin spor sayfalarına bakmak" bile, Türk sporunun "en büyük kulüplerinin" kimler tarafından "nasıl" yönetildiğini ortaya koyuyor!.. Biri, üç yıldır verdiği "bir tek sözü tutamamış" ve camiasının başını önüne eğdirmiş olanı, spor yazarlarına "çok haklı ve gazeteciliğin gereği sorular soruyorlar" diye öfke saçıyor, kulübünün internet sitesinden "beyaz sayfaların kapanacağı" tehditlerini yağdırıyor, "medyayı utandıracağını" ilân ediyor!.. Öteki, "kimsenin çalışmak istemediği ve ülkesini 'karanlık Çavuşescu Romanyası'na benzeten bir teknik direktörün önünde kulüp başkanının ve başkan adaylarının ceketinin önünü iliklemesi gerektiğini" söylüyor, bir mafya babasının ve etrafındakilerin, "başında olduğu kulübü, vize - pasaport - seyahat acentesi gibi kullanmasından" haberi olmadığını açıklayarak sorumluluktan "sıyrılmaya" çalışıyor ve "Bu ilişkileri bana haber vermediler" diyerek, başta "futbolda yaver-i hası olan" kulüp menajeri olmak üzere "haberi olanları" suçlamaya kalkıyor, aynaya bakıp "Ben nasıl başkanlık yapmışım" diye kendi kendine sormuyor!.. Bir başkası, "kendi takımının 10 puan geriden gelip şampiyon olduğu ligi" karalamak için ağzına geleni söylüyor, aslında, bütün derdinin "üzüm yemek değil, bağcı dövmek" olduğunu, yani "Havuz sistemini bozdurmayan" bir federasyonu ve başkanını "görevden uzaklaştırabilmek hedefine kilitlendiğini" ağzından kaçırınca, o federasyonun ve başkanının "gideceklerse de, gitmemeleri için" adeta "Anadolu kulüplerinin o başkan ve federasyonu arkasında kenetlenmesini sağlıyor!" Düşünüyorum; "üçünü toplasak" acaba "gerçek bir büyük kulüp başkanı" ortaya çıkabilir mi? Yeter artık; "paralarına güvenerek" kulüplerin başına gelen ve "birkaç yıl sonra geçen" bir takım insanların, "bunca yılın spor yazarlarının, gazetecilerinin, yazar - çizerlerinin de içinde olduğu" bir meslek grubuna, "durup dinlenmeden çamur atmalarından, ders vermeye kalkışmalarından" bıktık usandık! Ne var ki; işi bu hâle de "ses çıkarmaya çıkarmaya" bizler getirdik! "Spor Yazarları kupası peşinde koşan" dernek yöneticilerimiz getirdi! Mesleğimizi ve derneğimizi "korumak ve kollamakla görevli" olması gereken "başkan ve yöneticilerimiz" nedense "kulüp başkan ve yöneticilerini koruma ve kollama görevini üstlenmeyi seçince" ve bizler de sayfalarımızda, ekranlarımızda "meslek dayanışması ilkesini unutturacak" bir "egoizmin cazibesine kapılınca", işte sonunda gelinen nokta "bu karanlık ve acı tablo oldu!" Şöyle bir geriye dönüp bakıyorum; kimler geldi, kimler geçti Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın başkanlıklarından, yöneticiliklerinden!.. Şimdi neredeler; ama bizler hâlâ ayaktayız, görevdeyiz, "başımız dik, gönlümüz rahat" yazıyoruz, çiziyoruz, konuşuyoruz! Ne garip, "bizler hancı, onlar yolcu"; ama "onlar bizlere ders vermeye kalkışıyor"; bizler de susup oturuyoruz! Yok arkadaş; herkes bilsin ki, artık susup oturmayacağız! Derneğimizi ve yöneticilerini de "susup oturmaktan caydırmak için" elimizden gelen gayreti göstereceğiz! "Efendim medya yalan yazıyor!.." Hayır arkadaş; "medyada bir ya da üç muhabir ya da bir veya üç yorumcu yalan yazabilir; hepsi değil, bütün bir medya değil!." Eğer cesaretin varsa, tutar, "sadece yalan yazanı teşhir edersin"; adını koyarsın, açıklarsın, yalanlarsın ve "onunla ilgili ne müeyyide uygulayacaksan" uygularsın; ona da kimsenin itirazı olmaz! Böylece, "herkes bilir" ki; "yalan yazdığında teşhir edilecektir!" "Bunu yapma", o muhabirin "mensup olduğu gruptan, gazetelerden, TV'lerden kork"; medya konusunda "ortadan bir toptancılık yap"; olacak şey mi? TSYD'nin "saygın" yöneticileri; dedim ya, bir kurs tertipleyin, "gaf üstüne gaf yapan" bu insanlara "yöneticilik nedir, nasıl olmalıdır" dersleri verelim; verelim de, bunca hata ve yanlışı art arda yapmasınlar, kulüplerine de, spora da yazık etmesinler!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.