A Millî Takım’ın A Ligi’ne rahat bir şekilde çıkacağını düşünerek yazmıştım geçen yazımı… Bugüne kadar ona yapılan ağır ve haksız eleştirilere karşı çıktığım Montella’ya bugün ben de soruyorum; “Bunu nasıl becerdin?..”
-----
Evet, 69 yıldır spor yazıyorum, “böylesine bir yanılgı içine” ve de “bu boyutta” hiç düşmedim… Özrümün sebebi, Karadağ maçı öncesi yazdığım yazılar içindir!..
Karadağ’daki “üzülerek niteliyorum, TV ekranında seyrettiğim ‘futbol rezaletini’ anlatan meslektaşlarımın çoğunun yazılarını okudum, TV ekranlarındaki konuşmalarını dinledim” ve de “özeti” Ömer Faruk Ünal’dan seçtim. İşte, “Bunu bizden başkası beceremezdi” başlığıyla başlayan yazısının sonu; “Hiç olmayacak bir işi başardık (!). Sahaya ve zemine göre bir oyun ve oyuncu seçememişiz! Denizi geçtik, derede boğulduk!
Karadağ’a bu kadar pozisyon vererek, A Ligi’ne çıkamamayı başarabilmek maharet isterdi! Bunu becerdik!”
Maçtan sonra diyorsun ki; “Futbol oynanmayacak kadar kötü bir zeminde mücadele ettik. Rakiplerimiz bizden bir tık daha öndeydi. Verdiğimiz mücadeleden dolayı tebrik ediyorum futbolcularımızı çünkü sonuna kadar uğraştılar.”
Hadi canım sen de; “Sanki rakip futbolcular, bambaşka bir sahada oynadılar!..”
Dahası; “bir tık öndeydiler de, üç golü nasıl attılar?..
Ben hayatımda “bir maçta bu kadar çok çalım yiyen ve çalımları atıp geçen rakip oyuncuları yakalayamayan, ancak ‘arkadan bel kündeleriyle durdurabilen’ futbolcuların olduğu” bir Türk Millî Takımı’nı hemen hemen hiç seyretmedim!..
Dahanın da dahası; “böylesine aciz bir 90 dakika oynayan ve bir tane bile ‘iyi oynayanı göremediğim’ futbolcu topluluğunu tebrik ettiğin için” spor tarihine geçtin. Ben de sormak zorunda kalıyorum, sevgili hocam; “Yoksa, sen o gece başka bir maç mı seyrettin?..”
Dahanın, dahasının da dahası; “A Ligi'ne çıkmayı başaramadınız. Millî Takım'ın ve sizin geleceğinizi nasıl görüyorsunuz?” sorusunu soran meslektaşımıza sinirlenmiş ve “Sorunuzu gerçek bir soru olarak görmüyorum. Kabul etmiyorum. Anlamakta güçlük çekiyorum” demişsin…
Bak sevgili hocam, “Dünyanın her yerinde” gazeteciler, “böyle çok kötü bir futbolla, böyle beklenmeyen ve inanılamayacak bir sonuca imza atan” teknik direktöre bu soruyu sorarlar; “sormazlarsa” ben onlara “gazeteci” demem.
Gruptaki 5 maçında 1 gol atabilen “0 puanlı” bir Karadağ’a “hem de ‘3 gol yiyerek’ yenilmeyi beceren” bir millî takım hocası olarak Türk tarihine geçtin.
Dilerim ki, “Marttaki play-off muammasından millî takımımızı yüz akıyla çıkarır ve de Dünya Kupası finali hedefine eriştirirsin” de, hem kendinin bunca uğraşının toprağa gömülmesini önlersin, hem de bizleri mutlu edersin!..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...
Üstadım çok güzel bir yazı olmuş.