Büyüklüğe ihanet!..

A -
A +

Ülkenin “en büyük 3 kulübünden” birinin, seçimlere giderken TV ekranlarında tartışan “biri başkan, öteki eski başkan” iki başkan adayının, “en büyük rakiplerinin başkanı için” söyledikleri ve “O başkanın da cevabı” doğrusu ya, sporumuz adına da, futbolumuz adına da, kulüp yönetim biçimimiz adına da, kendileri adına da yürekler acısı idi.

 

İşte tablo…

 

Aziz Yıldırım; “Dursun Özbek’e ‘sinek ikili’ dedim. Bu ifadeyi kullanmak kolay değil…”

 

Ali Koç; “Dursun Özbek’e karşı her şeyi kullanmak kolay. Dursun Özbek’e karşı herşeyi kullanabilirsiniz…”

 

Ve… Dursun Özbek’ten onlara cevap; “Kongrelerini izledik! Küfür, kafir, saldırma... Nasıl bir kongre olduğunu gördük! İki başkan adayı var, biri terk ediyor, öteki tek başına konuşuyor. Bunu Türk kamuoyu yorumlamalı!.. İki başkan televizyon kanalında buluştular. İki spor adamı buluşuyor diye insanlar izledi. Tamamen kayıkçı kavgası! Futbolla, sporla ilgili olmayan tartışmalar! Türk sporuna hiçbir faydası olmayan yayın oldu…. Zengin yalı çocuğunun söyledikleri dikkatimi çekti! Çok dikkat etsin! Galatasaray Başkanı'nın adını ağzına alırken, iki kez düşünsün! Bu tribünlere insanları toplayım, ligden çekilme konuşup, geri vites yapıp... Salla babam salla! Ali Bey haddini bilsin! Yalıda büyümüş zengin çocuğu olmak, böyle hadsiz konuşmayı gerektirmez. Galatasaray Başkanı hakkında konuşurken, iki kez düşünsün! Sağda, solda sallamaya benzemez! Dikkat etsin! Aziz Bey ikili, mikili bir şey söyledi ama kendisi destede yok! İki tane başarısız başkan konuştu. Bu tavırlarla zaten başarılı olamazlar, mümkün değil. Galatasaray'ın başarılarını yaşamaya devam edecekler. Galatasaray'ın başarı silsilesi, ayarlarını bozdu.”

 

100 yıllık “dünyaca ünlü” spor rekabetine, hem de “başkanlarca reva görülen ‘üslup zavallılığına’ bakınız” ve de Fenerbahçe Başkanlığı’nın, Galatasaray Başkanlığı’nın nasıl ‘bozuk para gibi’ harcandığını” görünüz!..

 

Soruyorum; “ezeli rekabeti, ‘çok düşük frekanslı sosyal medya kapışmasındaki isteklere uygun olarak’ böylesine çirkin bir köprüaltı atışmasına dönüştürmek” Fenerbahçe ve Galatasaray Başkanlarına yakışır mı?..

 

1905’de “Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek” temel ilkesiyle “Galatasaray Kulübü’nü kuran” Ali Sami Yenlere, Asım Sonumutlara, Emin Bülend Serdaroğlular, Celal İbrahimler, B. Mikoloflar, Milo Bakişler, Pol Bakişler, Bekir Sıtkı Bircanlar, Tahsin Nahitler, Reşat Şirvanzadeler, Hüseyin Hüsnüler, Refik Cevdet Kalpakçıoğlular, Abidin Daverlere “en büyük saygısızlığı yaptığının” farkında değil midir, Galatasaray Başkanı?..
Ayetullah Beyler, Necip Okanerler, Asaf Beşpınarlar ve Enver Yetikerler, 1907’de Ziya Songülen’in başkanlığında “Fenerbahçe’yi kurarlarken” kulüp başkanlığının bu kadar ucuzlatılacağını hiç düşünmüşler midir, acaba?..

 

Kendinize gelin ve “Galatasaray ile Fenerbahçe’nin aslına dönün” sayın Başkanlar… Bir asırdır, “beraberce yücelen” Fenerbahçe ile Galatasaray’ı “yüz yüze bakamayacak başkanların yönettiği” bir sürece sürüklemeyin… Bu gidişin sonu; “büyüklüğün sonu” olacaktır!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.