Büyüklük “büyüyerek” korunur!

A -
A +

Edirne’den öteye gitmemek ve Süper Lig ile yetinmek zavallılığında debelenmemiz, sporumuza, futbolumuza ne getirecektir?

 

Şaşıyorum, TV ekranlarında, aralarında “Galatasaraylıların da olduğu, ‘futbolun içinde bunca yıldır futbolcu, teknik adam, yönetici, yorumcu, gazeteci olarak hemhal olmuş’ anlı ve şanlı” birçok ünlü, hemen hemen her gece, “konu açılınca” bakınız altını çiziyorum; “Galatasaray’ın önünü kesmek için” dil döküp duruyorlar…

 

Neymiş efendim, “Galatasaray’ın banka borcu varmış, Oshimen’ın kadroda kalması için onca para verilir miymiş… Dybala alınır mıymış… Eldeki kadro Süper Lig için yetermiş… Başkan Dursun Özbek ‘transfer yapmayı düşünüyormuş’ da, ne yapıyormuş, durmalıymış” nutukları atılarak, Galatasaray Başkanı’na ve yönetimine “akıl üstüne akıl” veriliyor…

 

Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor gibi “Türk’ün büyük kulüplerine”, artık “Süper Lig şampiyonluğu, Türkiye Kupası” yetmez…

 

Avrupa’nın “Konya ili büyüklüğündeki” ülkelerinin takımları “Avrupa kupaları için mücadele ederlerken”, bizim “Edirne’den öteye gitmemek ve Süper Lig ile yetinmek” zavallılığında debelenmemiz, sporumuza, futbolumuza ne getirecektir?..

 

Futbolumuza, sahalarımıza, tribünlerimize “Hagilerin, Drogbaların, Roberto Carlosların ve benzerlerinin getirdiği ‘güç / tat / heyecan / coşku / kalite’ yaşanmışken, bugün ‘Oshimen’in alınmamasını’ istemek” ne anlama geliyor, ortadadır…

 

Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye, Beşiktaş’a, Trabzonspor’a “Siz Türkiye içinde büyük kalın, bize yeter; ne işiniz var Edirne’den öteye” demek, “Yunanistan’ın bile ‘arkasına düşmekten’ başka” neyi ifade etmektedir?.. 
Büyüklük “büyümek ile” korunur; “Sadece ülke içinde değil, Edirne’den ötede de büyümek ile” korunur!..

 

“Büyümenin parası” da “oradan” kazanılır!..

 

2000’li yıllarda, UEFA Kupası’nı, ardından UEFA Süper Kupası’nı alan Galatasaray’ı, “Süper Lig yeter” gemlemesiyle, “küçültmek isteyenler” bilmeliler ki, yanlış yoldadırlar… Küçük düşünüyorlar!..

 

Galatasaray Başkanı ve yönetimi, elbette “O kalsın, bunu da alalım” derken, “hesabını, kitabını” yapmıştır; “ne gidecek, ne gelecek” kasa terazisinde tartmıştır…

 

Oshimen kalmalı, “gerekiyorsa” Dybala da gelmelidir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.