Kulüp yöneticilerinin "sorumsuz" beyanatlarının, Türk futboluna verdiği zararları görmezlikten gelmek mümkün değil ! "Sorumsuz beyanat" derken, elbette ki yöneticilerin "yapılan hataları, yanlışları ortaya koymalarından, bunlarla ilgili eleştirilerinden ve doğruları göstermelerinden" söz etmiyoruz ! "Sorumsuz beyanat" derken, kulüp yöneticilerinin "birer fanatik kesilip" ağızlarına geleni "kulaklarının duymayacağı şekilde" söylemelerini kast ediyoruz. Hele bu sözler, herkesin bildiği ve tanıdığı "bazı amigo yöneticilere değil" de "kulüp başkanlarına ait" ise, o zaman "futbolumuza verdiği zarar" birkaç misli fazlalaşıyor ! Fenerbahçe-Beşiktaş maçından sonra, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın açıklamaları da "tamı tamına bu sınıfa giriyor !.." Dileriz ki "bu sözler" Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki "24 maçlık galibiyet serisinin sona ermesinin üzüntüsü ve kızgınlığı içinde" ağızdan kaçan ifadeler olsun !.. Ve de "orada kalsın!.." Temenni ediyorduk ki "ağır şekilde itham edilen" Galatasaray "aynı üslup içinde" karşılık vermesin ve iki büyük kulüp arasında "bir savaşın çıkmasına" sebep olmasın ! Ama onlar da "savaş ilanına balıklama atladılar" medyamız da "yangına körükle gitti" sonuç ortada ! Yıllardır "İki büyük rakip arasındaki bitmeyen dostluk" masalları anlattıklarında "mangalda kül bırakmayanlar" hem yöneticiler, hem spor yazarları ve hem de "futbol yorumcuları" olarak, Galatasaray'la Fenerbahçe'yi "bitmeyecek bir düşmanlık girdabının içine sokmak için" ellerinden geleni artlarına koymadılar ve koymayacaklarını bugünlerde bir defa daha ispat ettiler ! Öncelikle söylemeliyiz ki, Aziz Yıldırım ya "şaibe"nin "lügat anlamını bilmiyor" ya da Türkiye Ligleri'ni "karalayacak" bir "garip" ve "ciddi" iddianın sahibi oluyor ! Eğer "bu iddiasında ısrar ediyor" ve "bu iddianın temelinde yatan sebeplere gerçekten inanıyorsa" varmış olduğu "şaibe" kanısının delil ve belgelerini ortaya koymak zorundadır ! "Efendim, ben söyleyeyim, şaibe olmadığını onlar ispat etsin" düşüncesi "bir büyük kulüp başkanına yakışmaz" ve de Türkiye Ligi'nin altına "dinamit koyar !.." Kendisinin söylediği gibi "ortada hakemlerce kurulmuş bir komplo ile gelen şaibe varsa" Aziz Yıldırım'ın "bir milli maçta yanındakilere bizdendir diyerek tanıttığı" iddia edilen "bugünün Merkez Hakem Komitesi Başkanı Bülent Yavuz'u arayıp" ona "gerçek nedir" diye sorması gerekmez mi ? Aynı federasyon, aynı hakemler, aynı Merkez Hakem Komitesi ile "bu ligde şampiyon olurlarken" ortada "şaibe yoktu" da, şimdi mi var ? Aynı federasyon, aynı hakemler ve aynı Merkez Hakem Komitesi ile Galatasaray geçen yıl "hem de kendi sahasında üst üste maçlar kaybedip" şampiyonluğu Fenerbahçe'ye "altın bir tepsi ile sunarken" neden hakemler "şaibeli oyunlara girip" Galatasaray'ı şampiyon yapmadılar ? "Onu sağlamak" bugünkünü sağlamaktan çok daha kolay değil miydi ? Fenerbahçe değil miydi "bu hakemlerle" Saraçoğlu Stadı'nda 24 maç, önüne geleni deviren ? Ve muhtemelen "yarınlarda" gene devirecek olan ! Futbolcularınız "rakiplerinin doğru dürüst bir buçuk gol pozisyona girip, iki gol attığı bir maçta" yüzde yüz "5-6 pozisyonu değerlendiremeyecek" ve defansınız "bir savunma oyuncusuna aralarına nerede ise kopya kağıdı konmuş iki golü rahat rahat atma imkanı verecek" sonra da siz çıkıp "hakem hataları ve şaibe" diye kıyameti koparacaksınız, bu nasıl iş ? "Bunu sadece Fenerbahçe Başkanı için" söylemiyorum ! Bunu "genellikle" puan kaybeden, yenilen her takımın yöneticisi yapıyor ! Tabii "Üç Büyüklerin yöneticilerinin sesleri" daha çok çıkıyor ve duyuluyor ! "Büyüklerimiz" yıllardır "federasyonlar ve hakem komiteleri tarafından korunmaya alınmaya alışmışlar" biraz canları yanınca hemen yaygarayı basıyorlar; "Şaibe var !.. Hakemler.. Hakemler.." Hakemler de insan, onlar da hata yapacak.. Hatırlayın.. Ligin başında da "penaltıları verilmeyen ve golleri sayılmayan" Galatasaray'ın yöneticileri "kıyameti koparmışlardı !.." Hımmm !.. Galiba "o günlerde de şaibe ters taraftan işliyordu !.." Olacak şey mi ? Sanki Türkiye'de "bunca kritik maçı yönetecek, yüzlerce hakem varmış" gibi, deniyor ki ; "falan maça neden tecrübesiz hakem verildi ?" Tecrübelilerin yaptıkları hatalar, sanki tecrübesizlerden az ! Hele "birkaç tane öyle tecrübeli hakem var" ki, asıl işte "bazen" onlar "şaibe iddialarına hak verdirecek bir kararlılıkla ve peşin fikirlerle maç yönetiyorlar !.." "Genç hakemler" değil ise, her hakemin yapabileceği hataları yapıyorlar ve "o hataların moral bozukluğu altında kalıp" hatalarını da çoğaltıyorlar, işte o kadar ! Yöneticiler, kulüpler, medya "hakemlerin üzerine bu kadar gitmese" hakemleri "biraz rahat bıraksa" baskı kalkınca hatalar en aza inecek ama, nerede o anlayış ? Aziz Yıldırım elini vicdanına koyup söylesin; "İstanbulspor maçındaki hakem hatalarından Fenerbahçe mi daha çok zarar gördü, yoksa galip gelmesine rağmen Galatasaray mı ?" Maçtan sonra Galatasaraylılar'ın içine düştükleri acıklı durum, her şeyi ortaya koyuyor ! Hakem "şaibeli bir oyunun içinde olsa" Petkov'a kırmızı kart göstermeden çok önce, daha maçın başında 1-0 öne geçen Galatasaray'ın sıklaştırdığı hücumlarından birinde, Arif'in "çok zaman olduğu gibi, rakibi tarafından biçilmişçesine kendini yere atmasında" gözünü kırpmadan "penaltı çalabilirdi !" Ya da, Bushi'nin Capone'ye ve K.Hakan'a "yaptığı çok sert hareketlere" kart üstüne kart çıkarabilir, iş Arif'in düşmesine bile kalmazdı ! Dikkatle izleyin maçın kasetini, ne dediğimi çok iyi anlayacaksınız ! Evet, hakem o maçta "önemli" bazı hatalar yaptı.. Ama bunların "bir komplo ve şaibe senaryosunun yazılmasına sebep olması" komikti ! Kimse lige şaibe bulaştırmaya kalkmasın ! Yarın "bu iddialar" bir bumerang gibi "döner, kendilerini vurabilir !" "Ailesinin Sabah Gazetesi'ni satın alacağı" söylentileri çıktığından beri, "nedendir bilinmez (!)" spor medyası tarafından "korumaya ve kollanmaya alınan" Aziz Yıldırım'a söyleyeceğim bir çift laf daha var: "Bu iyi niyeti (!) istismar etmesin !"