Canaydın kazanmalı!..
Aslında "bugün", Galatasaray - Fenerbahçe Kupa maçında kendilerine "Galatasaray taraftarı" diyen ama "taraftar" olmak bir yana, "insan" olmaya bile ihanet edenlerin "tribün" rezaletini ya da "Atletizmimizde yeni bir dopingten kaçma skandalının nasıl yaşandığını ve önlendiğini" yazmam gerekirdi, ama "okuyucularım beni affetsinler"; bu iki çok önemli konuyu yarınki "Uluçmarket'e bırakarak", Galatasaray Genel Kurulu konusunu gündemime alacağım; zira Galatasaray Genel Kurulu yarın ve "bu yazı" yarına kalırsa; "çok geç olabilir!.." *** Ey Galatasaraylılar, sevin, sevmeyin, beğenin, beğenmeyin, eleştirin, eleştirmeyin, hatta nefret edin, etmeyin; ama Galatasaray Genel Kurulu'nda Özhan Canaydın'a oy verin ve verdirin!. Yoksa, koskoca Galatasaray "Gitti, gider" denilecek "bir karanlık tünelin içine girecek"; sonunun ne olacağı belli olmayan bir girdaba kapılacak!.. "Duayen" denilen muayyen kişiler bir taraftan!. "Para babası" gözü ile bakılan bazı kişiler beri taraftan!. "Galatasaray'ın bu hâle gelmesinde baş rolü oynayanlar" öbür taraftan!. Ve de "bunların" işaret ettiği, el ve gönül birliği, iş birliği, ortaklık yaptığı "bazı kişler" ön taraftan, Galatasaray'ı kuşattılar!. "Sandıklardan çıkacak oyların en fazlasını alırlarsa"; işlem tamam; "Galatasaray onların!." Dikkat!. *** Özhan Canaydın'ı "özellikle son iki yıldır" çok ağır eleştirenlerdenim!. Kendisinden beklenen bütün ümitleri boşa çıkardı!.. Ama, "bugün" öyle bir tablo var ki, "Ya o kazanacak ya da Galatasaray sonunun ne olacağı bilinmeyen bir maceraya sürüklenecek!." Canaydın ve listesi kazanamazsa, Galatasaray'ın başına gelecek olan kadroya bakalım: "Zaman tünelinde kalmış" kendilerine "duayen" denilen bazı "muayyen kişiler" ve de Fatih Altaylı'nın elinden tutup başkan Özhan Canaydın'a getirdiği, ama "bugün" hakkında "çok daha enteresan" ve "bir çok soru işaretli" sözler söyleyip, yazılar yazdığı, "Böyle giderse Galatasaray'a el koyar" iddiaları giderek yaygınlaşan Ünal Aysal da perde gerisinde!. Galatasaray'ı "borç batağına sürükleyen", çöpe atılan stat projesinin, TGS skandalının, AIG fiyaskosunun baş sorumlusu Faruk Süren, "yalanlanmayan" gazete haberlerine göre, "Galatasaray Şirketleri'nin yönetiminde!.." Galatasaray'ın "borç batağına tam olarak gömülmesinin sorumlusu", Samsunspor'a verilen çekler konusunda "gerçekleri açıklayamamış", Galatasaray'a verdiği zararlar bakımından bin bir türlü iddianın ortaya atıldığı "pahalı" transferlerin kahramanı Mehmet Cansun, yönetimin "gizli" başkanı olarak listede!. "Galatasaray Başkanı'na hakaret etmekten" ceza almış ve "sözleri için özür dilemiş" olan, "aidatlarını uzun süre yatırmadığı için" başkanlığa aday olabilmek için "yeterli süreyi doldurup doldurmadığı" hakkında "tartışmalar açılan" Yiğit Şardan da listenin görünen "genç" lokomotifi!. Daha da korkuncu, "Şardan'ın listesinde", sevgili Adnan Polat'ın "isim vermeden açıkladığı" şekilde, "Canaydın'ın yeniden seçilme şansı artar" diye, Polat'ın "Galatasaray'ı FIFA'nın cezasından kurtaralım, şampiyonluk yarışı yapan futbolculara alacaklarını ödeyelim" kampanyası sırasında, "elini cebine atmayan", ondan da öte "Elini cebine atmak isteyenleri de atmamaya teşvik eden" bir "eski" Galatasaray Başkanı'nın bulunması!. *** İstanbul'a 600 kilometre uzaktan, İzmir'in Urlası'ndan "Galatasaray'daki durum" böyle görünüyor!. Duayenli, Ünal Aysallı, Faruk Sürenli bir "takviye gücünden" kuvvet alan, içinde Mehmet Cansun'u ve "Cansun'un bundan önceki seçimde kaybeden listesinden" 6- 7 ismi taşıyan bir kadro ile seçime giren Yiğit Şardan'ın kazanması hâlinde, temenni ediyorum ki, "Urla'dan görünen tablo" tamamen yanlış çıksın!. "Ya çıkmazsa" ihtimalini düşünmek bile istemiyorum!. "Spor yazarı" olarak benim görevim, "gördüklerimi ve inandıklarımı" okuyucularıma aktarmak!. Benim gibi, "Özhan Canaydın'ı yerden yere vuran" bir kişi bile, bugün "Canaydın kazanmalı" diyorsa, "oy atacak olan" Galatasaray genel kurul üyeleri, "bir defa değil bin defa düşünmeliler!." "60 - 70 milyon dolara şahsen kefil olmuş" bir Canaydın, "Galatasaray için" yapacaklarının dışında, "hiç olmazsa, kendi kefil olduğu paraları kurtarmak için" elinden gelen her şeyi yapacaktır!. Ya, "ötekiler?!" Yarın çıkıp da, "Ne yapalım tam bir enkaz devralmıştık, başaramadık" derlerse, kim itiraz edecek?.