Cinlik oyunu!..

A -
A +

Ben bu satırları "Salı sabahı (dün) saat 08.00 sularında" yazıyorum; siz bu yazıyı okuyana kadar geçen zaman içinde "hangi gelişmeler olur" bilmiyorum, zaten bilsem de pek fark etmez; zira ben oynanan "cinlik oyunu" ile ilgiliyim!.. Bu oyunun kahramanları Ankaragücü Onursal Başkanı Cemal Aydın, Ankaraspor'un "her şeyi" Melih Gökçek ve Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener; geri kalanların hepsi "bu oyunda rol almış olan" figüranlar!.. Melih Gökçek "taraftarsız" Ankaraspor'un "tutmadığını görünce", gözünü Ankaragücü'ne dikti ve sonunda "oğlunu" Ankaragücü'ne "başkan seçtirdi!.." Cemal Aydın, "bir zamanlar söylemedik söz bırakmadığı" Melih Gökçek ile "kapalı kapılar ardında anlaşarak" Ankaragücü'nü Melih Gökçek'e teslim etmeyi kabul etti; "bu teslimiyetin şartları" ve "iki kulüp adına bedeli" de "onların arasında kaldı!.." Ve Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, "federasyonu ve kurulları adına" bu orta oyununa "son dakikada dahil oldu", ama pir oldu!.. "Milli maçların arasına sokuşturulan" sözüm ona "bir ültimatom-ihtarname" ile oyunun "başaktörlüğüne soyundu!.." Milli maçlar gürültüsü içinde, hem de hafta sonunda, kimsenin "Neler oluyor" sorusuna doğru dürüst cevap arayıp bulamayacağı kadar kısa bir "3 günlük jet süre" içinde, üstelik "Ankaragücü Genel Kurulunun kararları ile ilgili resmi prosedürün tamamlanmasına bile fırsat vermeden" sadece, evet "sadece" Ankaraspor üzerinden operasyonun tamamlanması yolunu "işaret ediverdi!.." Ve işte bu "ham hum şaralop" ihtarnamesinin saklamak istediği şey de tam buydu; konu "fazla tartışılamasın" ve "oldu da bitti maşallah" diye sünnet tamamlansın!.. Tartışılması istenmeyen, "gözlerden kaçırılmak istenen" gerçek de şuydu; neden "ortada yapılan bir hata, bir yanlış varsa, bir kabahat, bir suç varsa", bu sadece "Ankaraspor'a ciro ve fatura ediliyor" da, asıl "oyundan yararlanan Ankaragücü işin dışında tutuluyor", ona "Bu genel kurul kararını yürürlüğe koyarsan seni düşürürüm" denmiyor?.. İşte sevgili Mahmut Özgener'in ve federasyonu ile kurullarının "oyundaki rolleri" bu sorunun cevabında yatıyor; görevleri "17 takımlık" bir "topal ligi" bile göze alıp, yani "gerekirse" evet gerekirse "Ankaraspor'u feda ederek", yeni yönetimi ve takviye futbolcularıyla beraber Ankaragücü'nü kurtarmak, kısacası Melih Gökçek'in yapmak istediğini "ceza verir gibi yapıp" onaylamak!.. Sorular açık: Aslında "Ahmet Gökçek'e kulübü teslim eden Ankaragücü Genel Kurulu ve yönetimi değil mi?.." Birkaç günde Ankaraspor'un "en iyi onca oyuncusunu alan" Ankaragücü değil mi?.. Futbol Federasyonu inceledi mi; "o oyuncular için" Ankaragücü, Ankaraspor'a "ne kadar" bonservis bedeli ödedi; bu futbolcuların "gerçek" değerleri mi, yoksa "bila bedel" mi, "komik ve sembolik" birkaç kuruş mu?.. Peki, neden Federasyon satırı "sadece" Ankaraspor için çalıştırılmak isteniyor?.. Ahmet Gökçek ve takımını Ankaragücü'nün başına getirenler Ankarasporlular mı, yoksa Ankaragücülüler mi?.. Federasyon Statüsü'nün ve Kulüp Tescil Talimatı'nın "ilgili maddelerini" okuyunuz; eğer bir tanesi "sadece Ankaraspor bedel öder" diyorsa, "bütün bu yazdıklarım için" herkesten özür dilerim!.. Ama, "gözden çıkarılmış" Ankaraspor'u "küme düşür", Ankaragücü'nün yanına "her şeyi kâr olarak bırak", sonra da "Ben işte böyle yaparım" diye ortada kabadayı gibi gez; Mahmut Özgener Federasyonu'nun yaptığı işte tam da budur ve "oynanan oyuna engel olmak için değil", adeta "oyunun başarılı olmasını teyit ve onaylamak için oyuna dahil olmuştur!.." Ankaragücü Onursal Başkanı Cemal Aydın'ın "sirkatin söyler" misali, tam da "suçüstü yakalandığı" açıklamasına bakın; "Üyelikleri bile henüz kesinleşmemiş kişilerin ifadelerine başvurmak yanlış. Bunlardan bazılarının üyeliği kabul edilecek, bazılarınınki kabul edilmeyecek de olabilir" diyor!.. Yani, "Ankaragücü Genel Kurulu, henüz üyeliğe bile kabul edilmemiş bazı kişileri yönetim kuruluna seçiyor, hatta başkan yapıyor" olacak şey mi?.. Dahası, Futbol Federasyonu "bu sihirbazlığı" görmezlikten gelerek, faturayı sadece Ankaraspor'a çıkarıyor ve "Seni düşüreceğim" diyor; olacak şey mi?.. Ama işte oluyor; tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş; "bu oyunda" Melih Gökçek, Cemal Aydın neyse, Mahmut Özgener de o; hiç farkları yok!.. Tebrikler!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.