Çorba yapan dahi!

A -
A +

İnanamıyorum, "savunma dehası" diye göklere çıkarılan bir teknik adamın, Galatasaray'da "hem tertip, hem taktik, hem de sistem olarak" deyim yerinde ise, "defansını çorbaya çeviren" bir Hoca olarak karşımıza çıkmasına, gerçekten inanamıyorum!..

Sahaya sürdüğü tertip / taktik / sistem ile, İngiltere Ligi'nin lideri olmasına rağmen "iyi futbol oynamayan", dahası hocası Mourinho'nun itirafı ile "son vuruş golcüsü olmayan" bir Chelsea, "kötü futbolunu Arena'da devam ettirmesine rağmen", Londra'ya hem de "gol atarak beraberlikle dönüyorsa", bunun "baş sorumlusu" Mancini'dir!..
Şimdi kimse çıkıp da "İngiliz Ligi'nin lideri karşısında alınan sonucu nasıl küçümsersin" demeye kalkışmasın, "İngiliz Futbolu'nun ne hâlde olduğu", Adalı 5 takımdan bu turda Avrupa Kupaları'nda sadece Chelsea'nın "attığı tek gol ve aldığı beraberlik ile" teselli bulmasındaki gerçek ile ortadadır; diğer takımlar "sıfır gol ve sıfır galibiyet, sıfır beraberlik!.."
(Dnipro - Tottenham : 1-0, Manchester City - Barcelona: 0-2, Arsenal - Bayern Munih: 0-2, Olimpiakos - Manchester United: 2-0!!!)
Chelsea da dahil olmak üzere son 16 resmi maçta sahaya "birbirinden farklı 16 üçlü / dörtlü defans tertibi ile çıkmak" bakınız, Çarşamba gecesi "belki de turu kaybetmek de dahil", nelere mal oldu:
Tıklım tıklım dolu ve coşkulu tribünler önünde Galatasaray takımının "ilk 45 dakikada" neredeyse sahada olmamasına yol açtı. Sarı-kırmızılılar, "Kötü oynayan" bir rakip önünde bile "her an gol yiyecek bir ekip" ve "gol atmak bir yana gol pozisyonuna bile giremeyen" bir takım ve de "oraya buraya koşuşan, ne yaptığını, yapacağını bilmeyenler" mangası görüntüsüyle, "tur ümitlerini" Kaf  Dağı'nın ardına taşıdılar!..
Sonra, İtalyan Hoca'nın "hatalarını tamir etme" hamleleri geldi; Yekta (Sahanın en iyisiydi, Galatasaray'ı toparlayan tam bir maestro ve de sahanın her yerine ayak basan bir dinamo gibiydi) hamlesi, orta saha ile beraber, defansın da güven altına alınmasına yol açtı. Semih hamlesi, "Galatasaray takımının daha başta sahaya hangi tertip / taktik / sislemle çıkması gerektiğini" açıkça ortaya koydu; Sneider ve Drogba'nın "etkisiz", Eboue'nin dağınık oyunlarına rağmen!..
Şimdi, "Galatasaray TV ekranını sevenler", Mancini'nin "yaptığı bu iki hamle" ile "nasıl bir teknik adam sihirbazlığı gösterdiğini" balladıra ballandıra anlatacaklardır, ama "bu iki erken değişiklik zorunluluğu", böyle maçların "gol adamı" Umut'un "çok geç oyuna alınmasına sebep oldu" ki, bu da "ikinci yarıda rakibini domine eden" Galatasaray'ın "bu oyunu ile hak ettiği" galibiyetin gelmesini önledi!..
Mancini, maç öncesi "Chelsea tur için yüzde 80 şanslı" sözünü "doğrulatmak" istercesine, "hatalı bir tertip" sürdü sahaya!..
Şansı da vardı; eğer Torres'in atacağı ikinci golü Muslera kurtarmasa, durum 2-0 olacak ve "her şey" İstanbul'da bitecekti!..
Ama, "mazereti (!)" de vardı; geldiğinden beri tam takımı ve futbolcuları nihayet tanımaya başlamıştı ki, Ocak transferinde gelenler "onu şaşırttı", onları tanımak için "zamana ihtiyacı (!) vardı" ve "talihsizlik (!)" Chelsea maçının tam da "bu tanıma zamanına rastlamasıydı"; yoksa Hajroviç ile oyuna başlar, "Veysel'i tribüne gönderip", sağ kulvarı bütünüyle Eboue'ye teslim eder miydi ?..
Bitmedi; "sol bek" diye alınan Telles'in "savunmacılığının, cebine 750 bin euro da konarak gönderilen 'İspanya Milli Takımı sol açığı kariyeri olan' çakma ama çok tecrübeli sol bek Riera'dan geride olduğunu" anlaması için de acaba ne kadar zaman geçecekti?..
Londra'da ne olur; ben "Herşey olabilir" diyorum!..
"Asıl" Mancini'nin "itirafı" enteresan; "Chelsea'ye gereğinden fazla saygı gösterdik, orada şansımızın yüzde 40-45 olduğunu düşünüyorum!.."
Maçtan önce "rakibi iyi analiz edemediğini gösteren" bir tahminin ve hatalı bir tertip / taktiğin, dahası "Türk oyuncularına güvenmediğini ortaya koyan" bir ilk 11'in sahibi Mancini'ye sormak gerek; maçtan sonra "Gereğinden fazla saygı gösterdik" diyerek suçladığın futbolcularını,  günlerce "Chelsea'nın şansı yüzde 80 de, yüzde 80" diyerek "o havaya sokan" başkası mıydı acaba?.. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.