Dalkavuklar sussun!..

A -
A +

Galatasaray camiası, başkanıyla, yönetimiyle, teknik adamıyla, oyuncularıyla, taraftarıyla "soğukkanlı ve makul" olmalıdır!.. Öfke, kızgınlık, panik, moralsizlik, "suçlu aramak" ve infazlara kalkışmak "bugünkü durumu" daha da kötüleştirecek, havayı gererek "tedaviyi" güçleştirecektir!.. İlk yapılacak iş; "Terim dalkavuklarının" çevreden uzaklaştırılması ve "onların dolduruşları" ile hareket edilmemesidir!.. İkinci yapılacak iş; Terim'in "tavana vurmuş" özgüvenini "normale indirmek" ve onun "elindeki gücün derecesini iyi ölçerek" ona göre "istikrarlı bir taktik ve tertip ile" Galatasaray takımına yön vermesini sağlamaktır!.. "Beğenmediğimiz ve çok eleştirdiğimiz" Lucescu'nun Galatasaray'daki başarısının ve şimdi de Beşiktaş'taki çizgisinin temelinde bu yatmaktadır; "elindeki gücü iyi bilmek ve bu gücü mümkün olduğunca ekonomik kullanmak!.." Üçüncü yapılacak iş; yönetimin Terim'e gerek çalışmalarında, gerekse "moral motivasyonunda yardımcı olmasıdır!.." Terim'in üzerinde "mutlaka başarılı olmak" baskısı vardır; bu baskıya "Lucescu'dan daha başarılı olabilmek" zorunluluğu eklenmekte ve nihayet "Galatasaray camiasının ve taraftarının da başarı beklentileri" psikolojik cendereyi tamamlamaktadır!.. Dördüncü yapılacak iş; "eleştirileri ve uyarıları" dikkate almak; kısacası kızmak, öfkelenmek, kavga etmek, ortamı germek, "hainler, parazitler, düşmanlar" aramak yerine, Galatasaray'ın başarısını isteyen ve bekleyen herkesle "mâkûl seviyede ve derecede" uzlaşma sağlamaktır!.. İşte bu noktada, "Terim'i kavga ettirmek için her türlü dolduruşu yapan" dalkavukların iyi tespit edilmesi ve bunların vereceği zararın asgariye indirilmesi şarttır!.. Terim, "eğer geçmişteki hatasına düşmese" ve "dalkavukların dolduruşu" yüzünden "düşmanlar, parazitler, hainler kâbusu görme" yerine, "haklı olan" uyarılara ve eleştirilere "anlayışla kulak verebilse idi"; Galatasaray takımı, "bugünkü kötü futbolun esiri olmazdı!.." "Araştırmacılıkla karıştırmacılık arasındaki çok ince çizgiyi ayırt etmesi gerektiğini" haftalardır yazan, çizen ve söyleyenleri "düşman, parazit ve hain" olarak görmenin ağır bedelini ödüyor Terim!.. Galatasaray da onunla beraber ödüyor!.. Terim açsın baksın bakalım "mevsim başında" Lucescu gönderilir, kendisi göreve getirilirken "kimler Galatasaray yönetimini eleştirmiş, kimler yönetimin çok iyi bir adım attığını söylemiş?" Elbette, "Lucescu gitmeli, Terim gelmeli; zira Galatasaray'ın hedefi artık Şampiyonlar Ligi kupasıdır, dünya takımı olmanın gereklerini yerine getirmektir" diyenler, gördükleri eksikleri, hataları, yanlışları söyleyecek ve yazacaklardır!.. Ama, "Lucescu kalmalı, Terim de nereden çıktı? Bu haksızlıktır ve Terim, dönmekle yanlış yapmıştır" gibilerden yazılar ve yorumlar döktürenlerin bazıları, bakıyoruz bugün "Terim yağcılığında öncülüğü kimselere bırakmıyorlar!.." Onların yazıları ve yorumları TV ve gazete arşivlerinde duruyor; gerekirse tek tek hatırlatırız!.. "Bunlardan" sadece Galatasaray'a değil, hiç kimseye ve kuruluşa hayır gelmez; "bunlar" her devrin adamıdırlar!.. "Yarının başkanı" olarak gördüğüm Ali Dürüst'ün Brugge maçının sonunda söylediği sözlere çok şaşırdım; "Galatasaray kötü oynarken iyi sonuçlar almışmış da, bu defa iyi oynamış ama kötü sonuç almışmış!.." İnsaf sevgili Dürüst !.. Adamlar "çok değil" biraz şanslı ve biraz becerikli olabilselerdi; Galatasaray'ı "yarım düzine golle İstanbul'a uğurlarlardı!.." Bir Galatasaray yöneticisine "böylesine futbol körü olmak" yakışıyor mu? "Bu körlükle" Galatasaray futbol takımında işler düzelir mi? Galatasaray haftalardır "her hafta daha kötü oynuyor!.." Bunu yazanlar - çizenler "haksız", ama "yağ çekenler" baş tacı; bu nasıl iş? Terim şunu iyi bilmeli ve anlamalıdır; "Galatasaray'ın bu kadrosu, hem Süper Lig'i, hem de Şampiyonlar Ligi'ni kaldıracak" kapasitede değildir!. Galatasaray'da Hagi yoktur, Popescu yoktur, Emre Belözoğlu, Okan ve Hakan Şükür yoktur; golcü yoktur, beyin yoktur!.. Galatasaray Başkanı "üç yıldız" sözü vermiş ama, "mali durum" sebebiyle bu sözünü tutamamıştır!. Öyleyse, "fazla gerilmeye, sıkılmaya, kavgaya gerek yoktur!.." Galatasaray "bu kadrosu ile" ligde başarılı olabilir; hatta büyük avantaj kaybetmesine rağmen "futbol bu", Şampiyonlar Ligi'nde bir üst gruba da çıkabilir; ama öncelikle sakin olmak, hoşgörülü olmak, uzlaşmacı olmak ve altını çiziyorum; "soğukkanlı ve mâkûl olmak" kayıt ve şartıyla!.. "Soğukkanlı ve mâkûl olmak"; işte Galatasaray'ın ve Fatih Terim'in bugün en büyük problemi bu!.. "Bu problem" çözülebilse; iyileşme hemen başlayacak!.. Ben, başlayacağına inanıyorum!.. Son sözüm; "Şampiyonlar Ligi kuraları çekildiğinde", bu grup için "şeker gibi... lokum gibi..." diyenlere, yazanlara, manşetler atanlara!.. "Bu grupta her şey olabilir, lokum gibi değil, zor bir grup" diye yazdığımızda, bize "futbol cahili" gibi bakanlara!.. Dikkat; Galatasaray "gruptan çıkayım" derken, UEFA Kupası'na katılma hakkından bile olabilir!.. Bu grup "öyle" bir grup!.. ocaluluc@beko.net

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.