Dersler ve alması gerekenler!..

Aziz Yıldırım ve Adnan Polat, Yıldırım Demirören'den ders alsınlar!.. Aragones ve Skibbe de, Ertuğrul Sağlam'dan!.. Yıldırım Demirören, Ertuğrul Sağlam'a "Git" demekle "doğruyu" yapmıştır; zira "hedefi, Saracoğlu'nda final oynamak" olarak koyuyorsanız ve Hocanız bu hedefe 'Hayır' demiyor, onaylıyorsa; transferler "el ele" bu hedef için yapılıyor ve "daha işin başında" ülkemizde anı ve de sanı bilinmeyen bir Ukrayna takımına "hezimetle mağlûp olunarak" hedefin dışına düşülüyorsa, "birinin bu bedeli ödemesi" gerekir ve "ödeyecek" kişi de "elbette" teknik direktördür!.. Demirören "başkan olarak", "Ertuğrul Sağlam'a bedeli ödetmek" ve "hedef konusunda başarısız olan hocayı göndermekle yükümlüdür" ve bunu yapmıştır!.. Elmalarla armutları toplamayalım; bunu defalarca yazdım; "Yıldırım Demirören başarısız bir başkan, bir yöneticidir" ama "bu defa" doğru yapmıştır, doğruyu yapmıştır!.. "Beklemek", Beşiktaş Futbol Takımı'na "çok kıymetli zamanları da kaybettirmek" anlamına gelir, bu defa "tek hedef olarak kalan" ligde de başarısızlık gelir!.. Ertuğrul Sağlam testisi çatlamıştır, "kırılmasını beklemek" zaman kaybetmektir; zira "artık" su tutmaz, tutamaz!.. Yıldırım Demirören'in "başarısız bir başkan ve yönetici olması" ise, Beşiktaş camiasının, genel kurul üyelerinin işi ve problemidir; çözüm yolu onlardadır!.. Gerçek de, doğru da ayan beyan ortadadır; Aziz Yıldırım ve Adnan Polat, "vakit geçirmeden" Yıldırım Demirören'in yaptığını yapmalıdırlar; Aragones'ten de, Skibbe'den de "artık" takımlarına hayır gelmez; testi çatlamış ve su sızdırmaya başlamıştır; ısrar ve inat edilirse, testi kırılacak ve "çok kıymetli zaman" da heder edilmiş olacaktır!.. İki hoca da takımları ile beraber Avrupa Kupaları'ndaki hedefin çok uzağındadır; lig hedefi de riske girmiştir; "hedeflere varılacağı" ümitleri ise hemen hemen yok gibidir!.. İşte Galatasaray'ın UEFA Kupası'ndaki grubu ortada!.. Hedef, "Saracoğlu'nda final" ise, Galatasaray'ın bu gruptan "10 puanla çıkması" gerekmektedir; Benfica ile "orada" berabere kalması, İstanbul'da Olimpiakos ve Kharkiv'i, Almanya'da da "kendi evinde gibi oynayacağı için" Hertha'yı yenerek 10 puan almak, "UEFA Kupası finalisti için" zor olmaması gereken bir "ara" hedeftir!.. Şimdi Skibbe dahil, Adnan Polat dahil, "grupta Galatasaray'ın bu ara hedefi bile tutturacağına 'gönül rahatlığı ile' inanan" var mıdır?.., Güldürmeyin beni, Çarşamba gazetelerindeki yorumların hemen hemen hepsini okudum; çok büyük çoğunluk "Galatasaray bu gruptan üçüncü olarak çıkabilir" miyi tartışıyordu; nerede UEFA Kupası finali oynamak?.. Adnan Sezgin - Skibbe ikilisi "Galatasaray tarihinin kurulmuş en pahalı kadrosu" ile sarı - kırm ızılı ekibi bu noktaya getirmişlerdi; bravooo!.. Gelelim Ertuğrul Sağlam'ın istifasına!.. Alkışlanacak bir tavır; keşke "her 'onurlu' hocaya örnek olsa" ve başta da Aragones ile Skibbe'ye!.. "Tazminat alabilmek için" kuyruklarına teneke bağlanarak gönderilmeyi beklemeyi tercih etmek, bilmem ki onlara yakışıyor mu?.. Galiba yakışıyor!..