Dram ve komedi!..

Bordeaux - Galatasaray maçını eski Altay Başkanları'ndan Tuğrul Koparan'ın Kordon'a bakan kahvesinde "nargile içerek" seyrediyoruz!.. Ekranda "Galatasaray'ın sahaya çıkacağı takım" belirince, yanımdaki arkadaşlara döndüm ve "Galatasaray bu maçı 3 - 0 kaybeder" dedim!.. Yanılmışım; Galatasaray 3 - 1 kaybetti!.. Şampiyonlar Ligi grup kuraları çekildiğinde de çok arkadaşım "Galatasaray çok iyi bir kur çekti, bu grup en zayıf grup; çıkar" diye yazdıklarında, Galatasaray yönetimi "Hatta grup birincisi bile oluruz" diyerek "Atina tişörtleri" yaptırmaya hazırlandığında, "Galatasaray bu grupta sonuncu olur, Bordeaux'u geçerek üçüncü olması ve UEFA'da devam etmesi bile sürpriz olacaktır" şeklindeki yazılarım, Türkiye Gazetesi'nin arşivlerinde duruyor!.. Ben müneccim değilim, ben futboldan da "bazıları kadar" anlamam; ama 50 yılın tecrübesi, spor aklımı ve futbol mantığımı "doğru çalıştırmayı" bana öğretti, mesele bu kadar basit!.. Trömsö'ye elenen "korkak çorbacı" zihniyetinin, "Galatasaray'ı bu grupta sonucu yapacağını" bilmek ve görmek için "futbol ûleması" olmaya gerek yoktu!.. Çarşamba gecesi sahaya çıkan takımın, Bordeaux'tan, grupta şimdiye kadar hiç gol atamamış ve hatta komik bir şut yüzdesine sahip olsa bile, "3 gol yiyebileceğini" düşünmek ve görmek için müneccim olmaya da gerek yoktu!.. Beksiz, İnamotolu ve "Tomas'ın oynamayacağı biline biline" maç eksiği giderilemeyen Tolga'lı bir defansın, hem de "presin p'sini yapamayacak" bir orta sahanın arkasında, Galatasaray'a nasıl pahalıya patlayacağını görmemek için herhalde "Gerets olmak" gerekti!.. Olanlar oldu ve "iş işten geçtikten sonra" da o geceye kadar "Gerets'i göklere çıkaranlar", şaşkınlıkla ve hüzünle okuduğum yazılar yazdılar; neye yarar?.. Benim o yazılardaki "ağır eleştirilere" ekleyecek çok şeyim yok; zaten ne zamandır yazıp geliyorum; onun yerine bir başka şey yapacağım; "vatandaş neler dedi", onu yazacağım!.. İşte o gece maçı seyrederken bizim gruptan arta kalan sözler: "Gerets, bu defa da şapkadan Cihan'ı sol bek olarak çıkardı!.." "Japonlar, İnamoto'yu kulonladılar ve Galatasaray'ı o kulonu gönderdiler galiba!.." "Eh, bizim de Ardane'miz oldu!.." "Gerets, kamera şakası yapmaya devam ediyor; Galatasaray'a gol gerekirken, İliç'i, Hakan'ı, Hasan'ı çıkarıp, Ümit'i, Mehmet Topal'ı, Ergün'ü alıyor; yoksa tabelada yazılı golleri Galatasaray'ın attığını mı zannediyor?.." "Ümit, Bordeaux sahasını evinin salonu zannetti, hiç yerden kalkmıyor!.." "Galatasaray yönetiminin ve Gerets'in suçu yok; onları, puanlar ligin en dibindeki takımlara bile dağıtılırken, Galatasaray'ı övme yarışına çıkan futbol yazar ve yorumcuları kandırdı!.." "Ben Galatasaray yönetiminin yerinde olsam, Gerets'i hemen kovar ve FIFA'ya da 'Tazminat ödemeyeceğimi, zira Gerets'in görevinde 'kötü niyetli' olduğunu bildirirdim. FIFA da muhtemelen hak verirdi!.." "Herkes Galatasaray'ı Gerets'in şampiyon yaptığını sanıyor. Galatasaray geçen yıl şampiyon yapan Fenerbahçe'dir bir, Galatasaraylı futbolcuların ağabeyler başkanlığında takıma ve takımın yönetimine el koyması ve Gerets'i büyük ölçüde devre dışı bırakmasıdır iki, Ümit Karan'ın sakatlanması ve ligin sonun kadar antrenmanlara bile çıkmamsıdır üç!.." "Adamlar hâlâ Hakan'la uğraşıyor, Galatasaray'ın asıl problemin beki olmayan Galatasaray defansı ve takım arkadaşlarından çok rakibe pas atan ve devamlı top kaptıran orta sahası olduğunu görmüyorlar, göremiyorlar!.." "Okan'ı yok sayıp İnamoto'ya sarılan, Ergün'ü unutup Cihan'dan sol bek yapan bir hocanın yeri, teknik direktörlük koltuğu değil, antrenörlük kursunda talebe sandalyesi olmalı!.." "Ben UEFA'nın yerinde olsam, Şampiyonlar Ligi'nin finalinin oynanacağı gün Özhan Canaydın'ı, Adnan Polat'ı ve Gerets'i Atina'ya çağırır, özel yaptırdıkları Atina tişörtlerini giydirir, 'Bir takım bu duruma nasıl düşürülür ve bir camia nasıl uyutulur' konulu bir panel düzenler, sözü onlara bırakırdım!.." ??? Daha çok var. Ama yerim dar!.. Galatasaray'ı alay konusu yapanlar utansın!.. En büyük başkan Özhan Canaydın!.. En büyük hoca Gerets!.. Grup sonuncusu Galatasaray!.. Tam bir komedi!.. Yoksa büyük bir dram mı?.. Bence ikisi de!.. Dram: Canaydın!.. Komedi: Gerets!.. Perdeee!...