Galatasaray Tekerlikli Sandalye Basketbol Takımı'nın Dünya Şampiyonu olması üzerine, "kafilelerle dış geziler yapan, business class'tan aşağısını kullanmayan, her şey dahil gezilerde bir de harcırahlar ödeyen" ama Türkiye Engelliler Spor Yardımlaşma ve Eğitim Vakfı (TESYEV) ile ortak yürütülecek bir programa "sırtını dönen" Türkiye Jokey Kulübü yönetimi ile "borç batağı içindeki" Galatasaray yönetimi arasındaki farkı anlatan "Engelliler ve sosyal sorumluluk" konusundaki yazıma yoğun ve olumlu tepkiler aldım. TJK'nın "o gezilerine katılan" bir arkadaşım telefon etti; "Böyle yapıldığını bilsem, gitmezdim" dedi!.. Bir başka arkadaşım "Futbol Federasyonu'nu eleştirip duruyorsun, onların da engelliler konusunda büyük çabaları var" diye telefon etti!.. Gerçekten İzmirgücü Vakfı'nın Jüri Toplantısı'nda "Koltuk değnekli gençlerin yaptıkları futbol maçları ile ilgili" kısa metrajlı filmi seyredip, Futbol Federasyonu İzmir Bölge Müdürü Hamdi Kutval'ın "beni çok etkileyen" konuşmasını ve açıklamalarını dinleyince, bir Türk vatandaşı olarak Futbol Federasyonu'na "teşekkür etmeyi" görev saydım; "sosyal sorumluluğun ne olduğunu gösteren" ve hele hele Türkiye Jokey Kulübü yöneticilerine "ders olacak" bir adım attılar; kutluyor ve "bu atılım ve açılımın" bütün "imkânı olan" resmi ve özel kuruluşlara örnek olmasını diliyorum!.. Ve "bu vesile ile" mesleğim ve kişiliğim açısından "tam bir ayıp olan" böyle "hayati" ve "önemli" bir konudaki "eksikliğimi gidermeme vesilen olan" TESYEV ve Türk Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer'e de şükranlarımı sunuyorum!.. Ülkemde bulunan 8.5 milyonu aşkın engelliye ve onların ailelerine karşı bir vatandaşlık ve gazetecilik görevimdir artık, "onların dertlerini, sorunlarını yazmak", kamuoyuna anlatmak ve "görevlileri" yardım ve çözüm yollarına yönlendirmek!.. İşte başlıyorum ve sizlerle başlıyorum, Türkiye Jokey Kulübü 'nün anlı ve de şanlı yöneticileri; milletin paralarıyla dünyanın dört bir tarafına kafilelerle yaptığınız ve hesaplarınızda yer alan yüzlerce milyarlık gezi ve ağırlama masraflarından "biraz" kısınız da, "Almanya'da, Türkiye'deki kadar engelli insan olmasına rağmen", orada 800 binden fazla "lisanslı engelli sporcuya karşılık, neden Türkiye'de sadece 5 bin lisanslı engelli sporcu olduğunu" düşünerek, "engelli sporcularla ilgili olan" ama "rafa kaldırdığınız" kim bilir belki de "çöpe attığınız" sosyal sorumluluk projesini tekrar ele alınız ve gerçekleştiriniz!.. Ve de, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin anlı ve de şanlı yöneticileri; bugün artık "Olimpiyat Oyunları'ndan hemen sonra Paralimlik Oyunları'nın da o ülkede yapılması şartı", Olimpiyat Oyunları'nın bir ülkeye verilmesinin "ana şartlarından biri" hâline gelmişken, Olimpiyat Hazırlık ve Organizasyon Komitesi'nde "Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin temsil edilmesini" neden inat ve ısrar ile önlüyorsunuz?.. Neden, Avrupa Olimpiyat Komitesi Genel Kurulu İstanbul'da yapılırken, delegelere verdiğiniz yemeğe federason başkanları, spor adamları ve Avrupa Paralimpik Komitesi Başkanı davet edilmişken, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi başkanı'nı davet etmediniz?.. Ki, o komite, aynı günlerde İstanbul'da Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Hollanda ve Yunanistan Paralimpik Komiteleri başkan ve genel sekreterleri ile 2009'dan itibaren Türkiye'nin öncülüğünde başlayacak "12 - 17 yaş arası engelli sporcuları kapsayan Uluslarararası Paralimpik Gençlik Kampları'nın programı" üzerinde çalışıp, 2009'da ilki Türkiye'den yapılmak üzere kesinleştiriyorlardı!.. Söyler misiniz bana; yıllardır "gezi ve ağırlamalara, TJK gibi çok ağırlık verdiğinizi gösteren" örneklerin damga vurduğu "Hazırlık ve Organizasyon komitenizde", hatalarınızı, yanlışlarınızı yüzünüze söyleyecek bir kuruluşun temsilcisinin yer almasından mı çekiniyorsunuz?..