Fatih Terim'in "Milli Takım teknik direktörlüğünden ayrıldıktan sonra" düzenlediği basın toplantısında "Türk Futbolunda neler yapılmalıdır" sorusunun açık ve detaylı cevaplarının da bulunduğu tablo çok enteresandı!.. Hocamız, "görev aldığı süre içinde söylemediği" bir yığın hususu, bu defa "açık açık ortaya koyuyor" ve "doğruları" söylüyordu; hem de "çok" doğruları!.. Futbolcu yetiştirmekten, Avrupa'daki genç futbolcularımızdan yararlanabilmemize kadar!.. İyi de "bunca yıldır iş başında olan" ve üstelik "Kimseye hesap vermem" diyecek kadar "kendini lâyusel kabul eden" ve "çoğu zaman en sonra söylenecek sözü ilk başta söylemekten çekinmediğini her fırsatta gösteren" Fatih Hocamız, "iş Türk futbolunun eksiklerine ve bunlara karşı neler yapılmasına gelince", neden "istifa sonrasına kadar" susmuştu; işte benim en çok merak ettiğim konu burası!.. "Neden?.." Sözü daha da açalım; "Milli takımlar sorumlusu olarak", bugüne kadar "şimdi söylediği konularda" Futbol Federasyonu'na "bir rapor vermiş" miydi?.. "Vermişse", bugüne kadar "o raporun gereği" konusunda "neler" yapılmıştı?.. "Yapılmamışsa", Fatih Terim "o koltukta bugüne kadar nasıl rahat oturmuştu?.." Yok, Terim "böyle bir rapor vermemiş" ise, "o koltukta bunca yıl neden oturmuştu"; sadece "yedek kulübesinden takımı yönetmek için" mi?.. Bu soruların cevapları elbette Fatih Terim ya da Mahmut Özgener tarafından "açık açık ve samimi" olarak cevaplanırsa, "çok şey" açığa çıkacaktı!.. Bu açıklamalar yapılırsa, Mahmut Özgener'in "Terim'in istifası üzerine" yaptığı "İstikrarımız yok, yeniden yapılanmaya gitmek zorundayız ve gideceğiz" şeklindeki açıklaması da "büyük" bir ihtimalle cevabını bulmuş olacak!.. Ama, "bizdeki usul" başka; Terim de, Özgener de "susacaklar"; zira bugüne kadar işin "püf noktasına değinmeye yanaşan kimse olmadı"; bu defa da olmayacak!.. Tıpkı Terim'in şu "açık" çelişkisine benzeyen şekilde: Bir zamanlar, Avrupa Kupaları'ndaki takımının "başarısız sonuçlar alması" üzerine Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tutturmuştu; "Yabancı oyuncu kısıtlaması kalksın!.." Sanki "yabancı oyuncu kontenjanını çok iyi oyuncularla doldurmuş ve bunlar da yetmiyormuş gibi", ortaya attığı bu "çok yanlış görüş" için ortalığı ayağa kaldırmıştı, Aziz Başkan!.. O zaman "Milli Takımlar Sorumlusu" Fatih Terim'e de gazeteciler sormuşlardı, "Siz ne diyorsunuz", diye!.. Terim, "Olabilir, yabancı oyuncu sınırlamasının kalkması bizi etkilemez!.." Dikkat buyurunuz, "şimdi" yani "bugün" ne diyor sevgili hocamız basın toplantısında; "Kulüp rekabetiyle yabancı oyuncu sayısı arttı, bu da milli takımın oyuncu havuzunu daralttı. Yabancı oyuncu kriterlerine bir sınırlama getirmezsek kriz büyüyecektir!.." Eğer, Fatih Hoca'nın "nihayet bugün" önerdiği bu "acil ve doğru" tedbirin gereği yapılacaksa, "Dünya Kupası finallerine gidemememizin Türk futboluna da, Milli Takımımıza da çok büyük hizmeti ve faydası olmuş" olacak!.. Tabii, Mahmut Özgener ve federasyonunun "bunu gerçekleştirecek cesareti" varsa!.. Aziz Başkan'ın topuzu, Demokles'in kılıcı gibi, "oralarda bir yerde duruyor" ve de "bunu en iyi bilenlerden biri" de sevgili başkanımız Özgener!.. Zaten Terim de, Aziz Başkan'ın "Yabancı kısıtlaması kaldırılsın" kıyametini kopardığı günlerde, bu yüzden "öyle" konuşmamış mıydı?..