Dünyanın sonu değil!..

A -
A +

Enteresan bir istatistik ile karşı karşıyayız!.. Galatasaray Manchester United-Orduspor-Braga maçlarında "15'ten fazla gol fırsatı yakaladı"; direkler, verilmeyen penaltılar, kalecilerin kurtarışları, bazıları "kaçırılması, atılmasından daha zor" pozisyonlar ve sarı kırmızılılar puan olarak da, gol olarak da "sıfır" çekti!.. Bu süreçte, sadece "geçen yılın gol kralı" Burak "tek başına" 5-6 gol atabilirdi; olmadı!.. Buna karşılık "rakipleri" 3 maçta "5 gol atarak" 9 puanı alıp götürdüler!.. Elbette, "bu istatistiklerin analizini" futbolcularıyla beraber Fatih Terim yapacaktır!.. Elbette, bu maçlar üzerine yorum yapanlar da "sebepler üzerinde kafa yoracak", tartışacaktır; nitekim yapıyorlar ve tartışıyorlar!.. Benim üzerinde duracağım iki nokta var; birincisi, "gol kralı" Burak dahil, "hücumcuları", o fırsatların "yarısını bile değil", üçte birini gole "çevirebilseydi"; bugün "ne yazacak, neyi tartışacaktık?.." Futbol bu; hata olacak, gol yenecek, gol kaçırılacak ama, bir de "top bir takımı sevecek"; herkes Braga'nın "kaçırdığı 3 pozisyondan" söz ediyor; peki ama Braga'dan "daha fazla" gol fırsatını "tek başına" Burak kaçırmadı mı?.. Galatasaray "verimsiz bir futbol oynamış, gol pozisyonuna girmekte zorlanmış"; peki ama "onca gol fırsatı" nasıl olmuş; direklerden dönen toplar, verilmeyen penaltılar neyin nesi?.. Bir zamanlar "Cruyff'un İspanya'da uğradığı eleştirileri" biz şimdi Terim'e yapıyoruz; "tedbir alınmadan cümbür cemaat hücuma mı kalkılırmış?.." "Yenen gollerin" cümbür cemaat hücuma kalkmakla ilgisinin olmadığı ve "savunma hataları", hatta bu üç maçtaki 5 golden 4'ünün "ferdi hatalar olduğu" apaçık ortada iken!.. Çok açıktır ki, "Galatasaray, yenildiği maçlarda bile göze hoş gelen, tribünlere ve TV başındakilere keyif veren bir futbol oynamaya gayret ediyor" ve bunu da "Türkiye hudutları içinde" en iyi yapan ekip!.. "Küçük" ama "önemli detaylar" bu futbolun sahada "tam verim almasını" önlüyor; mesela "ikinci yarıda futbol olarak Galatasaray önünde ezilen" Braga'ya karşı Hamit'in "sakat olduğu için oynayamaması" gibi, Selçuk'un ve özellikle Melo'nun formsuzluğu gibi, Burak'ın "gol hovardalığı" kadar şanssızlığı gibi, kale arkası hakemlerin körlüğü gibi!.. Elbette Terim de insandır, onunda hataları vardır, olacaktır!.. Ama "Braga yenilgisi" Galatasaray için "dünyanın sonu değildir"; işte üzerinde duracağım "ikinci nokta" tam da burasıdır: Galatasaray "bu futbolunun üzerine her hafta koyacak" ve bu grupta kalan 4 maçındaki 12 puan için elinden geleni yapacaktır!.. Bu Galatasaray, Braga'yı Portekiz'de yenecek güçtedir; Benfica'yı yendiği gibi!.. Bu Galatasaray, Romen takımı Cluj'u iki maçta da yenecek güçtedir!.. Bu Galatasaray, büyük bir ihtimalle "grup birinciliğini garantilemiş olarak" İstanbul'a gelecek ve sahaya "yedek oyuncu ağırlıklı" bir kadro ile çıkacak olan Manchester United'ı Aslantepe'de yenecek güçtedir!.. Yeter ki, "top biraz Galatasaray'ı sevsin!.." "Öyle olursa", inanıyorum ki, Galatasaray bu gruptan çıkacaktır!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.