Dursun Başkan'a mesaj...

 

Okan Hoca’nın, “hem hocalığına, hem kendisine, hem takımına, hem de kulübüne yakışmayan” bir huyu var; hırçınlık!..

 

Bir anda kendini kaybediyor; saha kenarındaki “yasal” bölgesini, “bağıra çağıra, el ol işaretleri ile” terk ediyor. Arkasından koşanlar onu zor zapt ediyorlar.  Hakemler “bazen” sarı kart çıkarıyorlar, o devam ediyor. Bu defa da “kırmızıya dönecek ikinci sarı kartı çıkarmayarak” onu affediyorlar…

 

Hocalarının bu hırçınlığı, çok zaman saha içinde de futbolcuları etkiliyor ve hatta bazılarına da sirayet ediyor. Onlar da hem de çok kolay “sarı kart” görüyorlar ve…

 

Dahası da var; zaman zaman “ikinci sarı ile çıkarılması gereken kırmızı kartlar” da “hakemlerin cebinde” kalıyor; affediliyorlar!..

 

“Affetmeyen hakemlere rastlarlarsa” ne olacak; “4 sarı kartlıların başına gelen” onların başına gelmeyecek mi?..

 

Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında “en riskli sorunu” bu… Çare bulunmazsa ve hakemler de saha içinde “gerekeni” yaparlarsa bunun sorumlusu “doğrudan” Okan Hoca olacaktır!.. Dursun Başkan, Hoca’nı uyar!..

 

 

Türk futbolunda bir ilk olacaktı, ama...

 

 

Beşiktaş Kulübü’nde yeni seçilen yönetim kurulunun görev bölümü yaptığı ilk toplantısından sonra yapılan açıklamada “Yönetim kurulumuza verilen sorumluluğun ve mesajın farkında olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu bağlamda seçim döneminde verdiğimiz sözlere istinaden ilk icraatımız olarak Beşiktaş’ın israf edilen her bir kuruşunun hesabını sormayı yeni yönetim kurulunun ilk kararı olarak aldık ve kayıtlara geçirdik” denilmişti.

 

Dahasında da “Siyah beyazlı kulübün ‘skandallarla anılmasına’ izin verilmeyeceği” vurgulanarak yapılan açıklamanın devamı şöyle idi: “Bu süreçte Beşiktaşlıların maddi, manevi ve hukuki her hakkını arayacak, kulübümüzün adının son bir yılda yaşananlar gibi türlü skandallarla bir daha anılmasının önüne geçecek her türlü hukuki ve kurumsal adımı atacağız.”

 

Bu açıklamayı okuyunca, “Helal olsun, Türk futbolunda her kulübe örnek olacak bir ilk adım atılıyor” diye düşünmüştüm.

 

Ne var ki, o günden bu günlere kadar “atılan bir adımcık bile” görmedim. Bilmem ki gören var mı?..

 

 

Şaka!..

 

 

 

Fenerbahçe’de, şampiyonluk gelmeyince”, taraftar ve camiadaki huzursuzluğu ortadan kaldırmak için “yıldız transferler” geliyor.

 

Merak ediyorum; Ali Koç, Fenerbahçe’yi “şampiyon yapmak” için mi, yoksa kendisini “transfer şampiyonu başkan yapmak” için mi başkanlığa talip oldu ve seçildi?..

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...