Şenol Güneş'in "yeterli bir Milli Takım Teknik Direktörü olacağına" baştan beri inanan ve yazanlardan biriyim! Bugün de "bu kanaatimde en ufak bir değişiklik yok!." Amma... Bir şey var ki, onu "göreve geldiğinden beri kendisine anlatmak istedim", görüyorum ki, o konuda "ondan beklediğim cesur adımı atamıyor!." Şenol Güneş, "göreve geldikten sonra", başarılı olmuş teknik direktörlerin yaptıklarından "ders alarak", hemen ama "kendi kadrosunu, kendi takımını kurmalı idi!." Milli Takım'da mesela Fatih Terim "öyle yapmıştı!" Avrupa Şampiyonası finallerine gitti! Mustafa Denizli "öyle yapmıştı!" Avrupa Şampiyonası finallerine ve finallerinde de "bir yukarı durağa gitti!" Şimdi Şenol Güneş "öyle yapmadığı içindir" ki, Dünya Şampiyonası eleme gruplarının en kolayında", eve "en kolayında" zorlanıyor; hem de nasıl!. Inter'de "yedeğin de yedeği olmuş", maç kabiliyetini ve moralini kaybetmiş bir Hakan'ın hem de 90 dakika Milli Takım'da işi ne? Ya Oktay'ın? Ya "hâlâ eski hastalığı olan topla gereksiz olarak oynamanın yavaşlığı içinde", kapanan bir rakibe karşı, çok az yakalanan "kontratak ve kapanmadan yakalayabilme fırsatlarını" maç boyu heba eden Tugay'ın? "Koşamaz haldeki" Abdullah'ın? "Ben bitmişim" diye bas bas bağıran Okan'ın? Eh, bunlara Rüştü'nün ve Bülent'in "inanılmaz derecede kötü günlerinden birini yaşamaları" eklenince, Tayfun - Ümit kanadını koridora çeviren "güçsüzlük" gösterisi ortaya çıkınca, Türkiye'nin ayağına gelmiş fırsatı tepmesinden tabii ne olabilirdi? Yedi as oyuncusundan mahrum, dört oyuncusu ilk defa A milli olan, hem de 35 dakika 10 kişi oynayan Makedonya'yı Bursa'da yenemezsen şimdi çıkıp da futbolcuların ezberlediklerini gösterdikleri "Bundan sonraki üç maçı da kazanıp finallere gideceğiz" lâflarına nasıl inanacağız? Ben, "bu görüntü içinde, bu kadrodan çıkacak bu isimlerden kurulu onbirin" kalan üç maçta "dört puanı bile zor toplayacağına" inanıyorum! Yooo. Kimse ve de özellikle Şenol Hocam kızmasın, gücenmesin! "Dost acı söyler!." Hakan'ların, Oktay'ların, Tugay'ların, Okan'ların "kendilerine de, kulüplerine de hayırlarının olmadığını" koca bir sezon gördük, yaşadık! Şimdi "onlardan" Milli Takım için ne bekliyorduk ki? Elbette "kabahat onlarda değil!" Kabahat, "Mustafa Denizli'nin misyonunu tamamlamış kadrosuna sahip çıktığı takdirde başarılı olacağını zanneden" Şenol Hocamızda! Terim'in ve Denizli'nin gösterdiği cesareti gösteremedi, risk yüklenemedi; şimdi bunun sıkıntısını yaşıyor! Temenni edelim ki, Eylül'e kadar "işleri düzeltebilsin!" Yoksa... "Yoksa"yı ne düşünmek, ne de yazmak istiyorum! Başarılar!