El insaf ve el vicdan!

“Sahada hak edilmiş bir şampiyonluğa kara çalmak için” yarışanlar var. Bazı “başarısız” kulüp başkan ve yöneticileri, bazı “başarısız” teknik adamlar…

 

Ve de, ne yazık ki, “onların görüşlerine katılan” futbol yorumcuları…
Aslında, “Türkiye Futbol Federasyonu Müsabaka Talimatının ‘ilgili maddelerini’ okusalar, ‘38 maçlık bir ligde’ uygulanan, dahası, bundan önceki bütün yıllarda “benzer durumlarda alınan kararlara uygun ve benzer olan” Federasyon kararına, “UEFA’nın “Altı maçlık gruplarda uygulanan kararları gibi olmasını” isteyerek “itiraz etmelerinin” ne kadar “hatalı olduğunu” anlayacaklardır.

 

Ayrıca, “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunu’nun, Süper Lig Statüsünün, Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Müsabaka Talimatının verdiği ‘paylaşılamaz’ yetkileri, Futbol Müsabaka Talimatına uygun olarak kullanan” Futbol Federasyonu’nun…  “Bu yetkileri, Kulüpler Birliği veya resmî adıyla Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Vakfı gibi ‘başarısız ve bol bol kavga edilen bir kuruluş’ ile paylaşmasını istemenin” ne kadar yanlış olduğunu fark edemeyenler… Hâlâ “UEFA kararı da… UEFA kararı” diye tutturmaya devam ediyorlar.

 

Üstelik de, “Bu konunun o Vakıf’a yönlendirildiğinde” ortaya çıkan “futbolumuz ve o Vakıf adına acı tabloyu” da görmezden, duymazdan ve bilmezden gelerek…

 

Şimdi, “yukarıdan beri yazdığım hususları” unutalım ve de “bu hiçbir ciddi ve yasal temele dayanmayan” itirazın kabul edilerek, “o itirazda istendiği gibi ‘ligden çekilen’ iki takımın, ‘oynanmış’ maçlarını da ‘sahada alınmış sonuçları’ silerek, hükmen mağlubiyete” bağlayalım, bakalım, nasıl bir tablo ortaya çıkacak?

 

Gaziantep FK: Galatasaray’a ve Fenerbahçe’ye sahada 2-1 yenilmiş, Beşiktaş ile 1-1 berabere kalmış… Sonraki maçlarda sahaya çıkmamış ve “şampiyonluk yarışı yapan” üç takıma karşı da 3-0’lık “hükmen mağlubiyetler” almış.

 

İtiraza göre, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin “puan olarak” kazandıkları bir şey yok… Federasyon kararına göre de bu takıma karşı oynadıkları iki maçta da, “itiraz kabul edilip” uygulandığında da aldıkları, alacakları puanlar 6…

 

Beşiktaş’ın ise “1-1 beraberliği, 3-0’lık hükmen galibiyete çevrilecek” 2 puan kayıp çizilecek ve Beşiktaş’a 3 puan yazılacak, “kazanç” 2 puan…

 

Hatayspor’a gelince… Galatasaray ve Fenerbahçe, Hatayspor’u sahada 4-0 yenmişler, sonra 3-0’lık hükmen galibiyetler… Beşiktaş “sahada 1-2 kaybetmiş”, sonraki maçı, hükmen galibiyet… İtiraz kabul edilip uygulandığında “1-2’lik mağlubiyet” silinecek ve “3-0 hükmen galibiyet” yazılacak; 3 puan kazanç…

 

Federasyon “yasal” kararına göre bugünkü puan durumu: 

 

Galatasaray 85 puan… 
Fenerbahçe 77 puan… 
Beşiktaş 77 puan…

 

Hafta sonunda ligin son maçları oynanacak… Galatasaray’ın Hatayspor ile Fenerbahçe’nin Gaziantep FK ile “hükmen galibiyet ile” tescil edilecek maçları var. Beşiktaş ise sahada Konyaspor ile oynayacak. 

 

Beşiktaş kazanırsa… “İkili averaja göre” Süper Ligi “ikinci” bitirecek, puan durumu; “Galatasaray 88, Beşiktaş 80, Fenerbahçe 80” olacak… Beşiktaş kaybeder veya berabere kalırsa, Beşiktaş üçüncü bitirecek ve puan durumu; “Galatasaray 88, Fenerbahçe 80, Beşiktaş 77 veya 78” olacak.

 

İtiraz kabul edilmiş olsa idi… Beşiktaş kazanırsa 85 puanla ikinci… Kaybederse veya berabere kalırsa, puan durumu; “Galatasaray 88, Beşiktaş 82 veya 83, Fenerbahçe 80” ve Beşiktaş gene ikinci olacaktı… Peki, “tablo bu kadar açıkken”, nasıl oluyor da, “Oynanmayan maçlar var”, ya da “sahada alınan sonuçlar da hükmen mağlubiyete dönüştürülmeliydi, yapılmadı” denilerek “Galatasaray’ın şampiyonluğu lekelenmeye” çalışılıyor…

 

Nasıl demeyeyim; el insaf ve el vicdan!..