Elbette eleştireceğiz!..

A -
A +

Rijkaard'ı eleştiriyoruz" diye kıyameti koparanlar var; "Nasıl eleştirirsiniz; daha dün onu getirdikleri için Galatasaray yönetimini alkışlamıyor muydunuz?" Hâlâ anlamıyorlar ki; "Rijkaard'ın gelmesini onaylamak ve alkışlamak" başka şeydir; "Rijkaard'ın hatalarını, yanlışlarını yazmak, tekrarlarsa eleştirmek, çare bulamazsa, hatta yerden yere vurmak" başka şey ve "bu" bizim görevimizdir!.. Ne yani, Rijkaard'ın "ekibiyle beraber değil, sadece kendisinin", borç içinde yüzen Galatasaray'a maliyeti "yıllık en az 4.5 milyon euro" değil midir? Şimdi bir ufak hesap yapalım: Türkiye'de "bir gazeteci aylık kaç euro alır?" Diyelim ki, 2000 euro; yani 4350 TL!.. Şimdi hesaplayın bakalım; "bu aylığı alan" bir değil, 5 gazetecinin, Rijkaard'ın bir yılda Galatasaray'dan aldığını alabilmek için, "her ay 2000 euro almak" kayıt ve şartı ile kaç ay, kaç yıl çalışması gerektiğini? Tamı tamına 450 ay, yani 37.5 yıl!.. Ben bu parayı Rijkaard'ın cebine koyacağım, sonra da "Ankaragücü maçında, oyunun son çeyreğinde sakatlanan Aydın'ın yerine Mehmet Topal'ı alıp, 3 ön liberolu komikliğe düşerek, 0-0'a yatmaya çabalayıp, 7 dakikada 3 gol yiyen takımını seyrettiği için" eleştirmeyeceğim, öyle mi?.. Yooo, ben "müstemleke halkı kompleksinde" değilim, ben "aşağılık kompleksine kapılmam"; ben adı "Rijkaard" diye, Rijkaard'a "hak ettiği" eleştirişleri yapmaktan çekinmem!.. İşte, "Rijkaard'ın Türkiye'de düştüğü hâli görünce", bir İspanyol gazetecisinin, Rijkaard'ın Barcelona'da "neden kapının önüne konulduğunu" ortaya koyan bir analizi yayınlandı; "Rijkaard'ı eleştirmemizden" gocunanlar, o analizi iyi okusunlar!.. "Disiplin'in d'sinin bile mumla arandığı bir süreç yüzünden" kovulmuş Rijkaard; biz "daha ligin 8'inci haftasında sahada kendi bildiğini okuyan, takımı ve takım oyununu unutan onca oyuncuyu görünce, saha içi disiplinin kalmadığını seyredince", ne yapacaktık?.. Alkış mı tutacaktık?.. "Efendim, koca koca yıldızlarmış bildiğini okuyanlar, Rijkaard ne yapsınmış?" Kargaların bile güleceği bir görüş; bir teknik direktörün, hele hele adı "Rijkaard" olan bir teknik direktörün "saha içi oyun disiplini sağlayamaması" mümkün mü; sağlayamıyorsa, "mazereti olması" mümkün mü, hele hele "o koltukta oturup, o parayı alması mümkün" mü?.. "Ne yapsın" öyle mi; "ne yapacağını ona ben mi öğreteceğim"; onca parayı ona "hocalığı biz öğretelim" diye mi veriyor, Galatasaray?.. "Bu konuda" yapacağı çok şey var, ama Rijkaard Barcelona'da yapamamış, Galatasaray'da da yapamazsa; Skibbe'den ne farkı kalır?.. Mesela, ben kestirmeden söyleyeyim; oyun disiplinini bozan, "takım olduklarını unutan", egoist davranan futbolcuyu, "kim olursa olsun" oturt bir hafta tribünde (yedek kulübesinde değil), bakalım ne olacak?.. Ama Rijkaard ne yapıyor; "her zaman yaptığını"; yönetime gidip "transfer istiyor"; adama demezler mi; "Sen önce elindeki geniş ve derinliği olan kadronun hakkını ver de sonra yeni adam iste!.." Böyle devam ederse, "Rijkaard'ı ağır şekilde eleştirmeye devam edeceğiz"; kimsenin şüphesi olmasın!.. "İyi" yaptığında, "güzel" yaptığında övgüye "evet" ve alkış, "hata" yaptığında, "yanlış" yaptığında eleştiriye "hayır" ve tepki; böyle "çifte standart" olur mu?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.