Elleri kırılsın!..

A -
A +

"Dünya Kupası'nı mı, Zidane'ın müthiş kafasını mı yazayım" diye düşüne düşüne bilgisayarımın başına oturdum. "Önce", internette bir "gazete turu" yapmaya karar verdim. "Türkiye'ye bastım", olmadı, "error" verdi, Sabah'a, sonra Milliyet'e geçtim, derken Hürriyet; birdenbire dünya başıma yıkıldı; bir haber: "Gaziantep'te yerel gazete 'Gaziantep 27'in sahibi Ökkeş Özekşi ile eşi Güler Özekşi yazlık evlerine tel örgüleri aşıp giren 2 kişi tarafından demir çubuklarla dövülerek ağır yaralandı. Saldırganlar, plakası alınamayan bir otomobille kaçtı. Özekşi çifti, Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Vücudunda kırıklar bulunan ve bilinci kapalı olan Ökkeş Özekşi'nin hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi." Telefona sarıldım, sevgili Ökkeş'in cep telefonunu çevirdim, oğlu çıktı, çok şükür "bilinç açılmış" ve de "biraz sonra yoğun bakımdan çıkarılacakmış!.." Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde "gazetecinin kaderidir" saldırıya uğramak, yaralanmak, vurulmak, hatta ölmek!.. İz'ansızlar, insafsızlar ve vicdansızlar, durup dinlenmeden "gazeteciye saldırırlar!.." Gazetecinin kendileri hakkında yazıklarına "Efendim, eleştiri yapılsın, ama kişiliklerle oynamak, hakaret etmek ne demek" diye kıyameti koparanların, gazeteci "birazcık zülf- i yare dokununca", ağızlarından çıkanı kulakları duymaz olur, hakaretlerin en şeddelisini kendileri yaparlar, zaman zaman da "bununla da yetinmezler", gazeteciyi "vururlar" ya da "vurdururlar!.." Sevgili Ökkeş, gözünü budaktan sakınmayan, "hür gazeteciliğin gereklerini yerine getirmenin en büyük görev olduğunu bilen" bir meslektaşım!.. O , "doğru bildiği yoldan" dönmeyen, "gazeteciliğin evrensel ilkelerinden ayrılmayan" bir gazeteci!.. Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin Eğitim Seminerleri'nde çok zaman beraber olduk. Onunla sohbete, gazetecilik ve spor üzerine konuşmaya doyamazdım. "Yarı Kilisli" olmanın, "Gaziantepli" bir hemşeriyle kucaklaşmanın, "60 yıl öncesinin Kilis - Antep anılarını" hatırlamanın keyfine doyum olmazdı!.. Getirdiği enfes "Antep kuru baklavalarını" yerken takılırdım: "Yahu, Kilis Gençlik'le ya da Karataşspor'la Antep'e gelir, Şehreküstü ile oynardık. Bizi hem yenerdiniz, sonra da bir temiz döverdiniz; Kilis'e nasıl kaçacağımızı" bilemezdik!. İzmir'de bulamadığım "zahteri, meyan kökünü, acı dolmalık biberi", hiç aksatmadan, her defasında, ben istemeden, o gönderirdi!.. Ne var ki, "yıllar yılı" yılda birkaç defa yaptığım davete karşılık verip de, bugüne kadar "bir defacık" bile kendisini göndermedi; "Tamam Öcal abi, bu defa söz, geleceğim!.." Söz, sözde kaldı, Urla'da Ökkeş ailesini misafir edemedim!.. Kendi gelmedi, ama insafsızların, vicdansızların, hainlerin "saldırı" haberi geldi!.. Bilmiyorum, "meslek teşekküllerimiz" ne yaptılar, ne yapıyorlar, ne yapacaklar?.. Her zamanki gibi, "birkaç satırlık" bir bildiri ile yetinip, bu defa da ipin ucunu bırakacaklar mı?.. Bilmiyorum, anlı ve de şanlı yazar - çizerlerimiz ne yaptılar, ne yapıyorlar ve ne yapacaklar?.. Çok zaman olduğu gibi, "Görmedim, duymadım, konuşmuyorum" üçlemesini mi oynayacaklar?.. Dün Abdi İpekçi'lere, Ahmet Taner Kışlalı'lara, Hıncal Uluç'lara, Ahmet Çakar'lara ve daha nicelerine, bugün de Ökkeş Özekşi'lere yapılanların, Allah göstermesin, yarınlarda da "kendi başlarına gelmesini" mi bekleyecekler, tepki koymak, protesto etmek, lânetlemek için?.. Bilmiyorum, polis, savcı ne yaptı, ne yapıyor, ne yapacak?.. Bildiğim bir şey var; sevgili Ökkeş ve saygıdeğer eşinin, yapılan hunharca saldırının sonunda "kan revan ve kırıklar içinde hastaneye kaldırılmış" olmaları!.. Bildiğim bir şey var; ölümden kıl payı dönmüş olmaları!.. Büyük geçmiş olsun, sevgili Ökkeş ve sevgili Güler, büyük geçmiş olsun!.. Allah, sizleri bizlere ve Ökkeş ailesine bağışladı, çok şükür!.. Dünya Kupası'nı ya da Zidane'ı, onun "müthiş" kafasını yazacaktım, sevgili Ökkeş'i yazdım!.. Dilerim ki, bir daha "böyle" yazılar yazmamıza yol açacak "acı" verici olaylar olmasın!.. Ve de sevgili Ökkeş, bu defa telefonunu değil, mutlaka seni ve sevgili Güler'i bekliyorum Urla'ya!.. Söz mü?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.