Elvanım; güzel kızım!..

Ölürsem artık gözüm arkada kalmayacak!.. Ey büyük Allahım, bana ve milletime bugünleri gösterdin ya... Sana binlerce teşekkür!.. Ömrünün yarım yüzyılını sporun içinde geçiren, "atletizmi, öteki bütün spor branşlarının çok önünde bir yere koyan" benim gibi bir "genç kalmış" ihtiyara, "Elvan" adlı güzel kızımın "Dünya atletizmine dünya rekoru kıran ilk Türk" olarak adını yazdırmasını görmek, yaşamak, alkışlamak ve "doya doya şükretmek" fırsatını bağışladığın için sana ne kadar şükran borçlu olduğumu herhalde "haberi duyduğum andan itibaren" yaşadığım mutluluğu görerek, biliyorsun!.. Bilmem ki, "Elvan'a o kadar çok inanmama ve onun böylesine başarılara imza atacağını bilmeme rağmen", hâlâ neden sanki bir rüyada gibiyim? Türk spor tarihinin "en büyük birkaç olayından biridir"; Elvan'ın 5000 metrede "dünya rekoru kırarak Altın Lig'de birinci olması!.." Çin Halk Cumhuriyeti'nden Bo Jiang'ın 1997'den beri kırılamayan 14.28.09'luk 7 yıllık dünya rekorunu "çok rahat" ve adeta "tek başına koşarak" 14.24.68 ile kırması, Elvan'ın yarınlarda "neler yapabileceğinin" de göstergesidir!. Hocası Erkan Hatipoğlu'nun "yakında 14.20'leri koşacak" dediği günlerde, bir başka "dünya çapında atletimiz" Süreyya Ayhan Kop'un hocası Yücel Kop'un daha geçen hafta Elvan'ın Moskova'da bu sezonun "en iyi 1500 metre derecesini yaparak birinci olması" üzerine söylediği sözlerin altını çiziyorum: "Elvan'ın 5 bin metrede madalya şansı yoktu. Bu yüzden 1500'ü de koşmaya karar verdi sanırım!.." "İki hoca arasındaki farka" ve Süreyyamızın "atletizmi ne kadar bildiğini" böylesine açık açık ortaya koyan bir antrenörün nezaretinde "başarı aradığına" dikkatinizi çekerim! Bakınız daha "geçen hafta" bu sütunlarda ne yazmışım: "Düşündüm; acaba 'mesafesinde' dünyanın bugünkü 'en büyük kadın atleti olan' Süreyya Ayhan'ın 'daha da büyümesini sağlayacak' bilgi ve yeteneğe sahip bir hocası olsaydı, mesela Süreyya'yı, Ertan Hatipoğlu çalıştırsaydı, acaba 'Avrupa Şampiyonu' atletimizin 'köşe bucak saklanmak' yerine, dünya pistlerini 'rakiplerine dar ede ede', Dünya ve Olimpiyat şampiyonluklarına uzanması, 'rekor üstüne rekor kırması', hatta 'yanına yaklaşılamayan' Dünya rekorunu tehdit etmesi işten bile olmayacak mıydı? Elvan'ı 'buralara getiren' Hatipoğlu, acaba Süreyya'yı 'nerelere götürürdü?' Bir soru daha; acaba Türk spor teşkilâtı ve özellikle de Atletizm Federasyonu ve 'onun başkanı', Elvan - Ertan Hatipoğlu ikilisine, Süreyya - Yücel Kop ikilisinin 'yarısı kadar' destek verseydi, acaba Elvan bugün nerelerde olurdu? Temennim, Türk spor teşkilatı yetkililerinin de, Atletizm Federasyonu yönetiminin de, 'Yurdadön'e rağmen', artık Elvan'a ve Hatipoğlu'na sahip çıkmasıdır!. Bilmeli ve görmeliyiz ki; ay - yıldızlı forma için 'Süreyya kadar', bir de 'Elvanımız' vardır!." Norveç... Bergen... Fana Stadı... 5000 metre kadınlar dünya rekoru: 14.24.68. Rekorun sahibi: Elvan Abeylegesse... Türkiye.... Yarışta onun çok arkasında kalan 2003'ün dünya şampiyonları, kapalı salon şampiyonları... Ve... "Türk bayrağına sarılarak" şeref turu atan, ama Türk Atletizm Federasyonu Başkanı'nın "devşirme" diyerek sırtını döndüğü, çok yarışa antrenörsüz gönderdiği, "telefonla verilen taktiklerle koşmak" zorunda bıraktığı ve "antrenörünü atletizm pistlerinden silmek istediği" bu "dünyalar güzeli" Türk kızını ayakta alkışlayan binlerce seyirci... Şimdi sıra... Atina Olimpiyatı!.. İnanıyorum ki; orada Süreyyamız da, Elvanımız da, bizlere hem de "altın madalyalar" hediye edecek! Bütün dünyaya, spor yarışmalarının en büyüğünde ve en anlamlısında, üstelik "sporların anasında" artık Türk sporcularının da var olduğunu göstereceğiz! Teşekkürler benim güzel kızım Elvanım!.. Teşekkürler Ertan Hoca!.. Binlerce defa teşekkürler; alınlarınızdan öpüyorum!..