En doğru karar!..

A -
A +

Fatih Terim, Volkan'ı Milli Takım'a çağırmamakla en doğru kararı vermiştir. Bu örnek bir karardır ve bir daha hiçbir futbolcu bu şekilde davranamayacaktır...

Ne yapılmak isteniyor; bu ülkede "futbolla, sporla ilgili olup" da Volkan Demirel'i tanımayan var mı?..
Sahalarda "kırdığı cevizleri",  sporun etiğine, ruhuna uymayan hareketlerini bilmeyen ve "Fenerbahçeliler dahil" eleştirmeyen var mı?..
"Büyük bir sansasyon" ile ortaya atılan "Bana tribünden küfürler yağdırdılar" yaygarasının "her türlü araştırma ve incelemeden", hem de "kanun ve hukuk düzenleyicileri", Federasyon uzmanları tarafından yapılanlar da dahil olmak üzere" çıkan sonucu; "yeşil-beyaz forma giymiş bir kişi dışında", kimselerin küfretmediği, hatta "aleyhte basit tepkilerin bile olmadığı" değil miydi?..
Böylece, "Milli maçın oynandığı stadın Galatasaray'ın Stadı ve de topluca küfredenlerin, hem de ailesine küf edenlerin de Galatasaraylı taraftarlar olduğu algısını oluşturacak" bu iddianın "gerçek olmadığı" ortaya çıkmamış mıydı?..
Dünya Kupası eleme grubundaki "en kritik maçlardan birinde", kendisine ay-yıldızlı forma emanet edilen ve maçın başlamasına dakikalar kala, "sahayı ve de stadı, o formayı çıkararak, hem de hocasından bile izin almadan terk eden" bir futbolcu için, nasıl oluyor da bugün neredeyse "destanlar" yazılıyor ve "Milli Takım'a çağrılması için" büyük bir baskı oluşturuluyor?..
Bugün Milli Takım'ın başında, o gün "izin bile alınmadan çekip gidilen" hoca bulunuyor!..
Ve o hocaya "Neden almadın baskıları", Milli Takım kadrosu ilan edilip, İsveç ile oynanacak hazırlık maçı öncesinde de devam ediyor; kim bilir belki de "Bugün başaramadık ama Fransa'da finallerde kalede olmasını sağlayabiliriz" diye düşünülüyor!..
"Bu fuzuli şagilliğe yol açacak" baskıcı yazıların, sözlerin, tartışmaların, "Milli Takım'a çağrılmış futbolcular" üzerinde oluşturacağı stresi ve baskıyı düşünemeyecek kadar "kulüp aidiyetçiliği gösterisine çıkan" yorumcu kardeşlerimizin, şunu düşünmeleri gerekmiyor mu; bu yaygarayı koparmakla "Milli Takım'ın gruplardan çıkarak, final hakkını elde etmesinde büyük roller alan" diğer kalecilerimize "haksızlık etmiş olmuyor" muyuz?..
Fatih Terim, "Volkan'ı Milli Takım'a çağırmamak" ile "en doğru kararı" vermiştir; bu "örnek" bir karardır ve "ibret-i âlem" niteliği taşıyacak ve bir daha hiçbir futbolcu "bu şekilde davranamayacak" ve de davranırsa "bir daha milli formayı giyemeyeceğini" bilecektir!..
"Tribünden bir kişi bağırdı" diye, (Üstelik o kişinin Galatasaray taraftarı olmadığı da ortaya çıkmıştır), çok kritik bir milli maçın başlamasına dakikalar kala, "ay-yıldızlı formayı çıkarıp" sahayı ve stadı terk etmenin ne anlama geldiğini bile kavrayamayacak kadar "öfkesine engel olamayan" bir kaleciye, evet hem de bir kaleciye "Milli Takım'ın kalesini teslim etmenin" riski, Volkan oynamadığında, yerine oynayacak kalecilerimizin "Volkan'dan daha kötü oynayacakları" riskinden çok daha fazladır ve elbette ortada bir de "spor etiği" konusu vardır; hiçbir zaman vazgeçilmemesi gereken!..
Kutluyorum Terim'i, bu baskılara boyun eğmediği için, "verdiği cevap için!.."
Kendisine de, talebelerine de "Fransa yolunda" başarılar dilerim…

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.