Erden Timur ile sohbet…

Sesli Dinle
A -
A +

Erden Timur’u tanımadım. Bugüne kadar karşılaşıp bir “Merhaba” ile el sıkışmamız olmadı…  

 

Ne zaman ki, “bazı ‘kalemşor ve dilşor yorumcular, spor sayfalarında ve TV ekranlarında arkadaşları, dostları olan Cenk Ergün’ü tutup, onun aleyhine yazmaya ve konuşmaya başladılar”, ben de kendi kendime dedim ki; “İşte ve galiba Galatasaray’ın son beş yıldır beklediği adam…”

 

Aleyhindeki bütün çekiştirmelere rağmen, sabretti, “zehir içti, ‘kızılcık şurubu’ dedi, sessiz ve derinden gitti, son üç yılın inanılmaz ‘düşük maliyetli dev kadrosunu kurdu”; dahası…

 

“Seferovic, Gomis varken, Icardi’yi getirmek, borç içindeki Galatasaray için lükstür, Cenk Ergün varken, böyle bir yöneticiye Galatasaray Futbol Takımı teslim edilir mi?” sorularıyla ekranlara kurulan “en aleyhtarlarına bile ‘özür’ dilemeseler” de, “güzel sözler söyletti, iyi şeyler” yazdırdı… İşte “bu çok anlamlı tablo ortaya çıkınca” onu tanımış oldum…

 

Yooo, hâlâ “merhabamız yok” ama benim için artık “Galatasaray’ın sadece bugünü değil çok ilerisini de düşünen, hem de büyük düşünen, hedefleri olan, ayakları hem maddi, hem manevi bakımdan yere sağlam basan” bir yöneticisi” var!..

 

Onu, “Galatasaray Sportif AŞ’nin başkan vekilliğine getiren” başkan Dursun Özbek’i de kutlarım…

 

Buraya kadar yazdıklarımı neden yazdım, işte sebebi…

 

Onu, “ocak transferi için varsa eğer (yazılıyor) düşündüğü, mesela Kaan Ayhan – Cengiz Ünder gibi 8+3’ün gerektirdiği Galatasaray’ın bu kadrosuna layık oyuncular varsa, alkışlarım da…” 

 

Ama bugün benim sizden başka bir isteğim olacak.

 

Galatasaray – Fenerbahçe basketbol maçını izledim… O koca salonu coşkuyla, ümitle dolduran Galatasaray taraftarını son saniyelere kadar ayakta tutan bir oyun oynadı, sarı kırmızılı takım…
Ama… Kadro – Takım – Kalite bakımından Euroleague’in tepesini aldığı “haklı ve alkışlanacak” sonuçlarla fethetmiş rakiplerine karşı, “güçleri” yetmedi ve mağlup oldular…

 

Yenebilirler miydi; “İki ‘bu ligi kaldıracak’ uzunları olsaydı”; evet belki yenebilirlerdi de… İki uzun…

 

Galatasaray’ın iyi bir takımı var… Gençleri var… Altyapıdan gelecekler var… Ve de… Türkiye’ye “basketbolu getiren” ve de spor tarihimize geçen “Yenilmez armadayı kuran” kulüp olma gerçeği de var. 

 

Öyleyse… Bu kadronun “iki uzun ile takviye edilmesi” de Galatasaray’ın basketbol salonlarını dolduran coşkulu taraftarının beklediği bir müjde olarak ortada…

 

Ocakta, mesela “satılacak olan” Nelsson (Gitmeye can atıyor) başta bazı futbolculardan gelecek paranın “küçük bir bölümünü”, yıllardır ayakta tuttuğunuz basketbol şubesine aktarmanız hâlinde… Sorun çözülecek…

 

Ben de Urla’da televizyonumun başında “futboldan çok daha fazla sevdiğim bir spor dalında, gönlümde yatan takımın maçlarını” seyretmek için maç gün ve saatlerini iple çekmeye başlayacağım. Benim gibi yüz binler mi, milyonlar mı var, artık hesabını siz yapın, Sayın Erden Timur!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.