Erdoğan’ın verdiği ders!

A -
A +

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yaş, cinsiyet, statü, siyasi görüş fark etmeksizin futbolu insanımızı buluşturan ortak bir payda, kaynaştırıcı bir güç olarak görüyoruz” açıklamasını yaptı.

 

Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile beraberindeki heyetle buluşmasında “Milletimiz bizden gerginliği, kısır tartışmaları değil; kardeşliği, dostluğu, adil yönetim anlayışını ve her anlamda kaliteli futbolu teşvik etmemizi bekliyor. Genç futbolculara daha fazla şans tanınması gibi başlıklarda daha hassas hareket ettiğimizde inanıyorum ki, Türk futbolu tarihinin en parlak dönemini yaşayacaktır” dedi.

 

Mehmet Büyükekşi’nin yerine geldiğinde, “Cumhurbaşkanı’mızın bugün altını çizdiği ‘futbolumuzun ana sorunu için” üstüne basa basa “Bu tabloyu değiştireceğiz” diyen Hacıosmanoğlu o günlerden bu yana ne yaptı; “büyük kulüplerin huyuna suyuna gitmeye gayret etmekten” başka?.. 

 

Ne “kulüp başkanlarının, hocalarının ‘gerilimi arttıran’ söz ve açıklamalarının, ne de ‘her önemli maçtan sonra’ TV ekranlarında kurulan “hakem infaz” masalarının sonlandırılması” konusunda, “zülfüyâre dokunacak bir adım bile” atabildi mi?..

 

“Bu adımlar” atılmazsa, söyler misiniz bana, “tribünlerden, masalardan, kürsülerden bütün yurda yayılan” gerginlikler nasıl önlenecek?..

 

Yaptığınız “Galatasaraylılık” değil!

 

 

“Karaborsada bilet satmak” suçlaması ile “yasa dışı bahis oynatan bir şirketle sponsorluk anlaşması yapmak” suçlaması, savcılık tarafından sorgulanıyor. Soruşturmaların sonunda “dava açılabilir” ya da “suç unsuru bulunmayabilir”; sonucu beklemek gerek.

 

Beklemeden, sanki “dava açılmış ve mahkeme ‘Suç var’ kararı vermiş” gibi, Galatasaray yönetimini bugünden yerden yere vurmak, ne anlama geliyor?..

 

Fenerbahçe’ye kurulan “şike tuzağı” örneğini yaşamışken, ortada henüz “bir dava açılmadan” hatta bir mahkeme kararı ve Yargıtay onayı yokken” durmadan Galatasaray yönetimini “suçlu” ilan etmek, hadi “fırsat arayan bazı rakipleri” bir yana bıraktık, “Galatasaray Kulübü üyesi olanlara” ne kazandıracak?..

 

Konuşacağınıza, “varsa oy gücünüz”, imza toplayın ve “seçimli bir genel kurulda” hesaplaşın!..
Basına gelince, dünyanın dört bir yanında “böyle iddialarla gündeme giren bir olay” elbette yazılacak, çizilecektir. 

 

Hele hele Galatasaray’ın içinde “fırıldağı, rüzgârdan daha hızlı ve daha güçlü üfleyenler” varsa…

 

Bir başka derbi...

 

 

Fenerbahçe ve Galatasaray, bu gece, bugüne kadar oynadıkları yüzlerce derbi maçından birine çıkmıyorlar!

 

Futbol tarihimizin “en pahalı kurulan” iki takımının maçını seyredeceğiz, Fenerbahçe’nin stadında…

 

Temennimiz “değerlerine” ve de “ad ve şanlarına layık” dostça bir mücadelenin olması…
Sonuç mu; “bir beraberlik görünüyor” gibi…

Şaka!..

 

Beşiktaş'a karşı "oynanan futbol ve alınan sonuçtan" sonra, kahraman; Şenol Güneş…
Kayserispor önünde "oynanan kötü futbol ve hezimetten kurtuluştan" sonra sorumlu; Abdullah Avcı…

 

Şenol Güneş lobisine hayran olmamak elde değil!..

 

++++++

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.