İşte futbolda, Galatasaray ile Fenerbahçe ve Beşiktaş farkı… Bu fark, başkanları ile beraber teknik adamları arasındaki farkı da işaret ediyor.
Birinde başkan ve teknik adam, “sahalardaki futbol ile meşgul iken”, diğerinde başkanlar ve teknik adamlar “masa altlarında ‘hayali yapılar” ve sahada da “hakemler” ile uğraşıyor...
Şimdi, “özelikle” Fenerbahçe Başkanı’na ve hocasına sormak gerek; UEFA içinde de “Galatasaray yapılanması ve bu yapılanmanın gereğini yapan hakemler” mi var?..
Galatasaray, Tottenham gibi bir takımı “futbol olarak” ezip, 3 puanı alırken, Fenerbahçe; AZ Alkmaar önünde “beraberliği bile” kurtaramıyor.
Bu galibiyet ile rekor üstüne rekor kıran Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk maç sonunda “Türk futbolunun ne kadar kaliteli olduğu sahada net bir şekilde gösterdik” derken… Fenerbahçe’nin teknik direktörü Mourinho cezalı olduğu için, basın toplantısını yardımcısı Zeki Murat Göle yapıyor ve diyor ki; “Öncelikle çok üzgünüz. Sezon başından beri oynadığımız en kötü futboldu.”
Ve UEFA Ligi’nin puan cetvelinde Galatasaray nerede, Fenerbahçe ve Beşiktaş neredeler; fark, “istatistiklerde ve puan cetvellerinde de” fark ediliyor!..
Ali Koç ve Hasan Arat, “Don Kişot ve yel değirmenleri” misali, “hayali yapılanmalar ile uğraşırken” Dursun Özbek, “atı almış”, Üsküdar’ı geçiyor!..
Avrupa liglerinde takımların mevcut form ve kadro durumlarını analiz ederek şampiyon olacak ve küme düşecek takımlarla ilgili tahminler yapan Euro Club Index’in “Türkiye Süper Ligi şampiyonluğu tahmini” enteresan...
Sıralaması şöyle: 1) Galatasaray: 92 puan, 2) Fenerbahçe: 88 puan, 3) Beşiktaş: 78 puan, 4) Başakşehir: 59 puan, 5) Trabzonspor: 56 puan, 6) Samsunspor: 55 puan, 7) Eyüpspor: 49 puan… Sonra Sivasspor, Antalyaspor, Kasımpaşa, Göztepe, Konyaspor, Rizespor, Gaziantep FK, Alanyaspor, Kayserispor, Bodrum FK, Hatayspor, Adana Demirspor geliyor.
Bence, puan cetvelinde “ikinci”, sahalarda “yenilmeyen” olarak görmeye başladığımız Samsunspor’u hafife almış, Euro Club Index…
Yarın geceki Galatasaray -Samsunspor maçı bakalım ne gösterecek?..
Türk takımları, hafta ortasından itibaren oynadıkları “Avrupa kupaları” maçlarında da, istikrarı bozmadılar; “Zor gol atmak ve kolay gol yemek!..”
Galatasaray, Osimhen ve İcardi ile “gol atmayı, nispeten kolaylaştırdı” ama “kolay gol yeme” geleneğini bozmamakta inat ediyor!..
Fenerbahçe ise “penaltı dâhil” gol kaçırmada “cömert” davranıp, “kolay goller” yiyerek, Avrupa gecemizin keyfini kaçırdı; yazık oldu!..
Başakşehir de “kolay goller” yemese, “Avrupa kupalarında aldığı ilk puan “bir” değil “üç” olacaktı!..
Yöneticiler günü kurtarmak dışında başka bir şey yapmadıkları için futbolumuz taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışmaktan öteye gidemez.
Yazınızı sanki ben yazmış gibiyim.Yalnız Okan Buruk seyirci söylemlerinden uzak durmalıdır.Sağlık ve başarı dileklerimle.