Fedkamp; "Nach Hause gehen!.."

A -
A +

Bir hoca için "bundan daha utanç verici bir tablo" olamaz!.. Takım 4 - 0 galip, "genç Harun'u oyuna sokmak istiyor" hocası; soyunduruyor, saha kenarına yolluyor ve o da ne; tam bu sırada hakem "bitiş düdüğünü çalıyor", çocuk oyuna giremiyor; siz yetmiş bilmem kaç yaşındaki hocanın yaptığına ve de o "gencecik" Harun'a, o Harun'un "içine düştüğü ruh hâline" bakın!!.. İnsaf ve izan, "o gencecik çocuğu" hiç olmazsa Carrusca ile beraber oyuna soksana; bu kadarcık da mı, sürati intikâlin, mantığın, duygun, tecrüben, hocalığın yok?.. Bir de "bazıları" çıkıp "Feldkamp'a övgüler yağdırıyor" ve "Devrim yapıyor" diye destanlar yazıyorlar; hadi canım siz de!.. Bu zatta "hocalığın zerresi kalmamış"; tam bir "taş kalpli"; pedagojiden, yani "yönetim biliminden" nasibini almamış, bilmiyor, öğrenmesi de mümkün değil, yaşı geçmiş, işi bitmiş!.. Daha geldiği gün talimat veriyor; "Benim kaldığım otele futbolcular giremez, yasaklanmıştır!.." Kimsin sen; "böyle" talimat mı olur?.. Türk vatandaşı bu insanlar, "hür ve demokratik" bir ülkede yaşıyorlar; "Nazi" Almanyası'nda değil!.. Koca Galatasaray yönetimi bu zata "Bu ne biçim yasak, sen kendini Hitler mi sanıyorsun" diyememiş ve "bu zaaf", Galatasaray Takımını, bu hocanın elinde "oyuncak hâline getirmiştir!.." Eğer Feldkamp, "futbolcularından kaçmak ve onlarla arasında Berlin Duvarı çekmek istiyor" idiyse, tutardı bir ev ve kimse o "özel" mekanına giremezdi!.. "O" yasak ile başlamıştır, Galatasaraylı futbolculardaki "Feldkamp nefreti" ve bugün "zirveye ulaşmıştır!.." Yaşlısı, genci ile bir tane futbolcuda, "Ben Feldkamp'ı seviyorum" diyecek hâl bırakmamıştır "bu" Alman, Galatasaray'da!.. "Her mağlûbiyetten sonra, bir ya da birkaç futbolcuyu hedef göstermiş", son OFTAŞ maçında ise "bütünüyle takımı" hedefe koymuştur; "Bu takımdan utanıyorum" diyerek!.. Bu takım "utanılacak bir takım" durumuna düşmüşse, "bu takım" kimin eseridir?.. Bu takımın hocası kimdir?.. Bu takımla "kedi - fare ile oynar gibi oynayan" kimdir?.. Bu takımı darmadağın eden kimdir?.. "Bunca transfer yapılmışken", hâlâ "transfer de transfer" diyen, "4 transfer yapılmazsa istifa eder giderim" diyerek yönetime "medya yolu ile" kafa tutan, daha da açıkçası "tehdit eden", ama "Ankaragücü maçı kazanılıp, lider olununca" bu defa 1870 derece çark edip "şaka yaptım" diyen, "Acaba Ankaragücü maçı kaybedilse ve dördüncülüğe düşülse 'şaka yaptım' diyecek miydi" sorusunu akıllara getiren, Mehmet Topal "böyle oynarken", bu sezon takımında oynamadığı için "ne olduğu bilinmeyen" bir Barosso'yu aldıran, "kaleci de kaleci" diye tutturan, böylece şimdi de Orkun ve Aykut'u sezon başından beri Uğur, Arda, Sabri, Hasan, Hakan, Lincoln, Ümit gibi "silinmek için" her şey yapılan futbolcular listesine ekleyen "hoca" kimdir?.. Kimsenin şüphesi olmasın ki, "sakat olmasalardı" Okan ve Ayhan da bu listede "çoktan" yerlerini almış olurlardı!.. "Gençlere fırsat tanıyorum" havasında olan bir hoca, "söyler misiniz bana" Özgürcan'ı, Ferhat'ı, Anıl'ı, Zafer'i ve daha niceleri için ne yapmıştır?.. Bütün Galatasaraylılara "bu konuda" pazartesi günü "Sporx Sitesi'nde" sevgili Fatih Şamlıoğlu'nun "Evet utanıyoruz" başlıklı enfes yazısını okumalarını öneririm; "Feldkamp kandırmacası" ancak bu kadar güzel anlatılabilir!.. Bakınız açık söylüyorum ve yazıyorum: OFTAŞ maçı rezaletinden sonra, Ankaragücü karşısında alınan sonuçta "Feldkamp'ın zerre katkısı yoktur"; Ankaragücü önündeki mücadelenin motivasyonu ve ruhu, "kapalı kapılar ardında" Galatasaraylı futbolculara "ağabeyler tarafından aşılanmıştır"; tıpkı "Gerets'li" şampiyon olunan sezondaki gibi!.. OFTA önündeki takım, "Feldkamp'ın takımı" idi, Ankaragücü önündeki takım ise "ağabeylerin takımı!.." Herkes "bu gerçeği" iyi bilsin, aldanmasın ve kimseyi de aldatmasın!.. Bilmem ki, "golünden sonra" Hakan Şükür'ün "kimlere koştuğunun ve kimlerle kucaklaştığının görüntüleri", sizlere bir "ip ucu" veriyor mu?.. Hakan Şükür'ün kucaklayıp öptüğü Harun'u, maçın bitiş düdüğünden 3 - 5 dakika önce "uyanıp" da oyuna sokamayan bir Hoca'nın "Ankaragücü maçındaki kimsenin beklemediği ve gözlerine inanamadığı motivasyonu takıma verdiği" safsatasına, söyleyin bana kim inanır?.. UEFA ve Türkiye Kupaları'na başkalarının inayetiyle devam eden, liderliğe Fenerbahçe sayesinde oturan Galatasaray'ın "hocası, hoca olsa idi", bugün "açık farkla" şampiyonluğa yaklaşmış olurdu; kimse "durumdan" Feldkamp için "başarılı hoca" palavrasını çıkarmasın!.. Not: Yazının başlığı "Go home - Evine git" anlamınadır!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.