Fetret Devri!..

A -
A +

Siyasetçi artı Aziz Yıldırım artı Celal Doğan artı İlhan Cavcav, Haluk Ulusoy ve Federasyonunu tasfiye edip, dünyanın dört bir yanında görülmedik bir şekilde "Haluk Ulusoy'u da aday olamaz hâle getirirlerken" ve de bu Federasyonun yerine "Levent Bıçakcı Federasyonunu el ele kurarlarken" seslerini sedalarını çıkarmayanlar, hatta "alkış tutanlar", bugün ne yapıyor?.. "Bu Federasyonun gitmesi ve de bir daha gelmemesi için" ellerinden geleni artlarına koymuyorlar!.. "Kurulduğundan beri", kuruluş şeklinden başlayarak, yaptıklarını en ağır şekilde eleştiren ve "Bu federasyon gitmelidir" diyen bizler bile, "onların çok ama çok gerilerinde kaldık!.." "Neden" kulvar değişti ve "alkışların yerini" bitip tükenmeyen "Go home Bıçakcı" çığlıkları aldı?.. Bugün, daha da ileri gidenler de var; "Ey siyasetçiler, elinizi futboldan çekin" diye haykırıyorlar!.. Şaşıyorum; "daha dün" siyasetin kurdurduğu "bu Federasyonu" alkışlayanlar onlar değil miydi?.. Yooo, gülmeyin ve "benim gibi" şaşmayın da; "kalemşorluk" kolay mı?.. Artık cümle âlem biliyor ki; Aziz Yıldırım bu federasyona karşı ve gitmesini istiyor!.. "Federasyonun yumuşak karnı" olan ve Federasyon Asbaşkanlığında "Fenerbahçeli olmak yerine Fenerbahçeli gibi davranmak yolunu seçen" Şekip Mosturoğlu'nun istifası da, Aziz Başkan'ın "bu Federasyonu gözden çıkardığını" gösteriyor!.. Durum "böyle" olunca, kalemşorlar durur mu; bu Federasyona karşı, "en ön safta savaşmak üzere" yarış ediyorlar!.. Halbuki "dün" alkışlamak için yarışıyorlardı!.. Komik.. Gülünç... Acı... Hüzün verici... Meslek adına... Spor adına... İnsanlık adına... Levent Bıçakcı'nın yerinde olmak istemezdim!.. İtiraf ediyor; "Seçim kararı almamızda, hakem hatalarının hep bir kulüp lehine olmasının da rolü vardı, ama ben bu hatalarda kasıt olmadığına inanıyorum!.." Federasyonun "güçlü adamı" Asbaşkan Hasan Doğan ise diyor ki: "Bir takımın lehine olan bu hakem hatalarında kasıt vardı!.." Elbette "gerçek, şu veya bu şekilde de olsa", nihayet kafalara dank etmiş, "Federasyonun içindeki Truva atı ortaya çıkmış" ve Bıçakcı ile arkadaşları "tarafsız bir Federasyon olmanın, bir kulübün değil, bütün kulüplerin Federasyonu hâline gelmenin adımlarını atmaya başlamışlardı" ki, birdenbire "spor medyamızdaki hava" değişiverdi!.. "İşaret gelmiş"; Bıçakcı Federasyonunun "ipinin çekilmesi için" sehpalar kurulmuştu!.. "İbret verici" bir durum!.. "Bu Federasyonu" kuranlar "artık" karşı karşıya!.. Bir tarafta Aziz Yıldırım, öte yanda Hasan Doğan var!.. Celâl Doğan ne yapacak?.. İlhan Cavcav ne yapacak?.. Kulüpler Birliği Başkanlığına "Özhan Canaydın'ı getiren" ve "Aziz Yıldırım ve onunla beraber hareket eden birkaç kulüp başkanının boyunduruğundan kurtulduklarını ilân eden" kulüpler, birlik ve beraberlik içinde, Futbol Genel Kuruluna ağırlık koyabilecekler mi?.. Çoğu gitti, azı kaldı, bir ay içinde "neler olup bitecek" göreceğiz!.. Türkiye'de "uzaktan kumandalı başkanlık" dönemini açan bir saygıdeğer zat da, "fırsat bu fırsat" diyerek, "başkanlık koltuğuna oturma hesapları yapıyor!.." Türk futbolu "tam bir fetret devri yaşıyor"; bakalım "durumu da, futbolu da kurtaracak" bir "Çelebi Mehmet" bulunacak mı?.. İnşallah!.. *** Not: Sevgili okurlarım, sakın ola ki bana "Sen 'Fetret Devri, Çelebi Mehmet' dedin, peki söyle bakalım, bugün futbolumuzdaki Yıldırım Beyazıt kim, Timur kim" diye sormayın, "onları" da siz tahmin edip bulun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.