Futbol Federasyonu korkuyor; hakemleri yakıyor!

A -
A +

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Eyüpspor’a karşı kaybedilen 2 puandan sonra, Ali Koçların, Hasan Aratların, “onların vekillerinin” sarıldığı “başarısızlığı örtme yorganına” sarılıverdi; hakemleri infaz masasına yatırdı..

 

Hem de elini vicdanına hiç koymadan…

 

Hakemin maçta “Galatasaray’ı nasıl kolladığına dair, en az 10 örnek verebilirim” ama “asıl” bir tanesi bile yeter…

 

Zira Sayın Özbek, bu örnek, “takımınızın 1 puan almasını” sağladı… Maçın hakemi Davinson Sanchez’i hem de “iki defa atmalıydı” oyundan, hem de birincisi daha yarım saat dolmadan… 

 

Evet, biri “doğrudan ‘kırmızı’ kartla, biri de ‘ikinci sarı kartın’ kırmızılaşması” ile ihraç edilecek Davinson Sanchez, maçı tamamladı, hem de “kaç golü ve gollük akını” önleyerek…

 

Ne yazık ki, “sporun, futbolun ‘doğruluk, dürüstlük ve adalet içinde oynanmasını’ sağlayacak” kurumlar ve kuruluşlar, görevlerini “tam yapmadıkları için” böyle gelmiş, böyle gidecek…  

 

Böyle, “kendi takımlarına, hoca ve futbolcularına bakmaktan çok, rakip ve hakem gözleyiciliğini asli görevi sayan” kulüpçü yorumculara ve “hakem infazcısı” başkan ve vekillerine gün doğmaya devam edecek!..

 

Ve de… Ne yazık ki, Futbol Federasyonu “bu zelil tabloyu seyretmekten ve de ‘eften püften disiplin cezaları ile’ ödüllendirmekten” öteye gidemiyor…

 

Evet, ne yazık ki, “cezalar ‘önlenmesi gereken, ama önlenmeyen’ bu zelil zihniyete ödül gibi”; altını tekrar tekrar çiziyorum; tablo çok acı ve açık!..

 

Hakemler, sahada “yapayalnız”, dahası “sahalardan sonra” da “korumasız”; ne yapacaklar?..

 

1955’lerde “spor yazmaya başladığım zamandan beri, görüp, yaşayıp ve yazdığım”, dahası “çaresizlik içinde” başvurdukları yöntemi tekrarlayayım; “Büyükleri kollamak!..”

 

Buna rağmen, büyüklerin yöneticileri, “arkalarına medyalarını da alarak” diyorlar ki, ve istiyorlar ki; “Evet, ‘üç büyükler’ eşit tamam da, ben daha eşit olmalıyım!..”

 

İşte bugün “futbolumuzu içine düşüren tablo” bu; “Eşitin eşiti olma doymazlığı!..”

 

Hakemler, dünyanın her tarafında hata yapıyorlar… Hatasız insan olmaz, elbette “belirli oranda hata yapmaları” doğal; amma… 

 

Hata üstüne hata yapan yöneticiler, antrenörler, futbolcular, yorumcular (Evet, bizler, yorumcular da; çünkü aynı enstantane için “birbirine ters” çok farklı yorumlarımız TV’lerde dinleniyor, sütunlarda da okunuyor) için “tık” yok; gelsin, girsin, oturulup kalkılsın, varsa da, yoksa da hakemler, hakemler…

 

İnsafımız hiç yok; ne yazık ki, “bu acı konuda” Federasyonumuz da…

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Fani 4 Aralık 2024 05:48

Amacın üzüm yemek mı bagciyi dövmek mı desem sence hangisi