Futbolumuza ihanet ediliyor!

Sesli Dinle
A -
A +

Türk futbolu, “saha içi ve saha dışı ‘disiplinsizliğin pençesinde’ kıvranıyorsa” bunun baş sorumlusunun “Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ile Tahkim Kurulu olduğu” artık çok açık şekilde ortaya çıkmıştır.

 

Özellikle “Üç Büyüklerin başkan ve yöneticileri, teknik direktör ve futbolcuları için ‘Avrupa’nın marka futbol ülkelerindeki disiplin talimatlarının yanında’ eften püften görülen’ talimatların ‘zorunlu olarak verdirdiği’ ceza uygulamalarında bile…

 

 “Eyyam cezalarına hükmeden ve ‘dahası indiren, hatta kaldıran’ karar mercileri olan” PFDK ile Tahkim Kurulu ile “devam etmek” işte hakemlerin soyunma odalarına, kapılarına, koridorlarına kadar inen “disiplinsizliğin ve ‘kabul edilemez’ baskının” baş sebebidir!

 

68 yıldır spor / futbol izliyor ve yazıyorum; “böylesi” hiç olmadı… Maalesef “bu tablo tez elden değiştirilmedikçe” göreve geldiğinden beri “futbolumuz adına, cesur adımlar atan” federasyonun “için için yenilmesi” ve de “Merkez Hakem Kurulu ile hakemlerin de ‘ağır kulüpçülük baskıları ve hakaretleri altında’ başarısızlığa mahkûm edilmesi süreçleri” devam edecektir.

 

Bakınız, “adları ile yazıyorum”; hakemlerin infaz edildiği TV ekranlarında “üç ünlü emekli ve ‘hoca mertebesinde’ olan hakemimizin, Erman Toroğlu / Ahmet Çakar / Deniz Çoban’ın, “mesela bir ‘penaltı / bir sarı veya kırmızı kart pozisyonu için” hem de “tekrar tekrar, o taraftan, bu taraftan, öte taraftan, beri taraftan görüntüleri izledikten sonra” nasıl “taban tabana zıt yorumlar yaptıklarını” göreceksiniz…

 

Sonra da, “An itibarıyla düdük çalmak durumunda olan” hakemlerin kararlarını ‘içlerinden bazılarının’ nasıl insafsızca eleştirdiklerini” de göreceksiniz...

 

Dahası ve asıl şaştığım; “geçen hafta cuma günkü WEB Sitesi’ndeki “PFDK ve TFFHGD’ne mesaj; “Yazıklar olsun!..” başlıklı yazımda “Türkiye Faal Futbol Hakem ve Gözlemcileri Derneği’nin başkan ve yöneticilerinin, “dolar milyoneri bir Arjantinli futbolcu tarafından ‘soygunculukla suçlanmasında bile nasıl sessiz kaldıklarını” ve de “disiplin kurullarının eften püften 8 bin dolarcık bir ceza kararı ile nasıl dosyayı kapattığını”  yazmış… Ve de başkan Dr. Abdurrahman Arıcı’ya sormuştum; “İcardi, “Faal Türk hakemlerine, üyelerinize ‘soyguncu’ derse”, hiç düşünmüyor musunuz ki; “Siz ne oluyorsunuz?..”

 

Sayın Arıcı’ya tekrar soruyorum; “O koltukta otururken, üyelerinize karşı girişilen TV ekranlarındaki, gazete sayfalarındaki ‘kabul edilemez’ insafsız hakaretlere karşı ‘duymamak, görmemek, ses seda çıkarmamak’ stratejisini” sürdürürken, vicdanınız rahat mı?

 

Dahası, daha da kötü; “Elinde düdük sahaya çıkmış bir hakem ‘kendilerine karşı işlenen suçlarda” hem de “yasal olarak ‘kamu görevlisi’ olarak” sayılırken… 6222 sayılı “spor suçları özel kanunun yürütülmesinden sorumlu olan” savcıların “olanlara seyirci kalması” ne anlama geliyor?

 

“Hakemlerin soyunma odalarına, kapılarına, koridorlarına kadar inen” disiplinsizliğin sonunun nelere ulaşacağını” görememek nasıl bir vurdumduymazlıktır; anlayamıyorum, anlamam da mümkün değil; onun için yazmaya devam edeceğim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.