2010 yılına girdik; milletimin, okuyucularımın, meslektaşlarımın, spor camiasının bütün mensuplarının, kısacası herkesin ama istisnasız herkesin "mutluluk, huzur ve de sağlık dolu" bir yeni yıl geçirmesini dilerim. "Mutluluk, huzur ve de sağlık" derken, iş "sağlık"yazmaya gelince durdum!.. Önümde Yeniasır Gazetesi'nin Çarşamba günkü nüshası duruyor; "birinci sayfaya aldıkları" sporla ilgili bir haber; sevgili Sinan Genç kardeşim "araştırmış" ve yazmış; kutlarım!.. Haber "sağlık" üzerine, "sporcu" sağlığı, "futbolcu"sağlığı üzerine!.. 2010 yılına girerken, "büyük ayıbımızı"ve "durumumuzu", yüzümüze "şu cümle ile" sert bir tokat gibi çarpıyor: "Sosyal güvencesi olmayan binlerce amatör futbolcu tedavilerini ancak 'muhtaç durumdaki vatandaşlara' verilen yeşil kartla yaptırabiliyor." Evet, "18 yaşından büyük, binlerce ve binlerce amatör futbolcu", sağlık hizmeti alabilmek için "yeşil kart" çıkarmış; sadece İzmir'de "bu durumda 700'den fazla futbolcu varmış!.." Türkiye'de "şimdilik" tespit edilebilen futbolcu sayısı 10 bine yaklaşıyor ama, "dahası", bu sayıyı çok yukarılara taşıyacak cinsten: "Sağlık hizmeti"alamayan bir çok amatör futbolcu da, "atlet, basketçi, voleybolcu, güreşçi lisansları çıkarıp", sağlık hizmeti almanın yolunu bulmuşlar!.. Yani, "kanunun da, talimatların da, uygulamanın da arkasından dolanıp"; meseleyi çözmüşler!.. Zira, "18 yaşından büyük bütün lisanslı sporculara ücretsiz sağlık hizmeti veriliyormuş"ama, "futbol"bu uygulamanın dışında tutulmuş; "neden"sorusunun cevabı da şuymuş; "sayıları çok fazla!.." Anayasamızda yazılı "eşitlik"ilkesine "çok uygun(!)" bir uygulama; bravooo!.. "Gerçek sayı" kaç; 25 bin mi, 35 bin mi, 50 bin mi, yoksa daha fazla mı, bunu da "şimdilik"kimse bilmiyor, yetkililer, ilgililer dahil!.. Türlü ve çeşitli rakamlar telaffuz ediliyor, konuşuluyor, ama görülüyor ki; tablo "2010 Türkiyesi" için, en hafif tabiri ile "hiç iç açıcı" değil; yüz kızartıcı!.. Futbol Federasyonumuz "1 milyon futbolcu"kampanyasını başlatmaya hazırlandığında "En büyük kulüpler borç batağında iken, profesyonel futbolculara alacakları, hak ettikleri paralar doğru dürüst ödenemezken ve bir çok futbolcu bu sebeple serbest kalırken, sizler Türkiye için şimdilik fantezi olarak kalacak bu hayali projeler peşinde koşmayı bırakın, bu kadar amatör futbolcuya nereden antrenman forması, eşofmanı, ayakkabı, gıda, saha, soyunma odası bulacaksınız; siz önce futbolumuzun, futbolcularımızın içinde bulunduğu acı durumu düzeltecek projeler üretin, onları uygulamaya başlayın" diye yazdığımda, Federasyon cenahından itirazlar yükselmişti; buyurun, işte son derece acı bir gerçek, Yeniasır'ın haberi ile hepimizin yüzüne çarpıyor: "Yeşil kartlı futbolcu!.." Futbolumuza "kırmızı" karttan, "sarı"karttan sonra, bir de "yeşil" kartı soktuk; ilk ikisi "futbolcunun ayıbını" cezalandırıyordu; sonuncusu, hepimizin ayıbı; bizleri kim ve nasıl cezalandıracak?..