Spor sayfaları manşetlerine, TV ekranı tartışmalarına bol bol malzeme hazırlayan “Galatasaray kaynaklı spekülatif haberler merkezinde kimler oturuyor” bilmiyorum, zira İstanbul’dan 800 kilometre uzaktayım…
Ama çok açık ki, “o merkezdeki ‘kimlere’ müsamaha edenler, yol verenler, hatta destekleyenler, ‘tüyo (Türk Dil Kurumu sözlüğü; ‘gizli bilgi’) verenler’ var” Galatasaray yönetiminin içinde…
İcardi’den başlayıp, neredeyse bir “dünya karması kurduracak” kadar “İş bitti, kaldı, kalıyor, geldi, geliyor, çengel atıldı, görüşmeler başladı” haberlerinde yer alan dünya yıldızları için, “bu sezon transfere ‘1 milyar dolar ayırdıkları’ iddia edilen “petrol şeyhleri ve prenslerinin bile paralarının yetip yetmeyeceği” şüpheli…
Şimdi sormaya başlayayım…
“Galatasaray’ın ‘yeni sezon hedefi’ nedir; ‘Süper Lig’de şampiyonluk’ mu, yoksa Okan Hoca’mızın söylediği gibi ‘Beşinci yıldız’ mı, ya da ‘Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalmak’ mı, hatta ‘daha da yukarılara tırmanmak’ mı?”
Bunların “her birinin beklediği ve istediği kadroları gerektiren finans hesabı” yapıldı mı; yapıldıysa, spor medyasına sızan “transfer haberlerindeki hovardalık ve savrukluk” ne oluyor?
Sormaya devam; “8+3” varken, “neden” transfer haberleri “bazıları (!)’lik dünya yıldızları” üzerine kurgulanıyor?..
Neden, “en azından defans için” Türk yıldızlarından söz edilmiyor?..
Mesela, “Erden Timur ile yarışmak mı” dersiniz?..
Avrupa Şampiyonası eleme grubundan çıkma mücadelemizde, bu satırları yazdığımdan 12 saat sonra Letonya ile deplasmanda karşılaşmış olacağız.
Futbol tarihimizde “en çok zorlandığımız” rakiplerden biri Letonya…
Grupta pazartesi gecesi evimizde gruptaki en tehlikeli rakiplerimizden Galler ile oynayacağız.
Böyle bir süreçte, “Ne yaparız, nasıl yaparız” diye yazacağımız, tartışacağımız, yol ve yordam gösterip, moral vereceğimiz yerde…
Günlerdir, Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin aksi yönde açıklamalar yapmasına rağmen, “Kuntz gitmeli mi, istifa etmeli mi, neden gönderilmiyor, istifa ettiği haberleri var” gibi “Hoca’mızı geren, futbolcularımızı ‘acaba’ soruları ile baş başa bırakan” bir “medya kampanyasının içinde” bocalayıp duruyoruz!..
Bazılarımız, “Letonya galibiyetinden daha çok Kuntz’un gönderilmesine ya da istifa etmesine sevineceklerini” gösterecek kadar net konuşuyor ve yazıyorlar…
Böylece “Ben demiştim… Ben yazmıştım…” deme ve yazma imkânına kavuşacak ve de “TFF Millî Takımlardan Sorumlu Yöneticisi” Hamit Altıntop’a da “nanik” yapabilecekler!
Millî takımımızı küme düşürenlere “mazeret üretme yarışına çıkma” ile “Kuntz’u yerden yere vurup göndermeyi görev addetme” çok açık olarak görülüyor ki, spor sayfalarımızda, TV ekranlarımızda bol bol kesişti.
İnşallah dün geceki maçta, “bu çelişkiye düşenleri mutlu edecek” bir sonuç almamış ve gruptan çıkma mücadelemizi güçlendirecek bir skorla kucaklaşmışızdır!..
Hey gidi hey… “O kırılması mümkün olmayan rekorun kırılmasından bu yana, kaç yıl geçmiş”; ancak “acı haberi gazetelerde okuyunca” hatırladık.
Tam 66 yıl önce idi, Beşiktaşlı basketbolcu Hüdai’nin takımının “110-56 kazandıkları maçta, “110 sayının 110’nunu da atarak” kırdığı rekor…
O rekoru yazanlar arasında ben de vardım… Mekânı cennet olsun, nurlar içinde yatsın… Başta Beşiktaş olmak üzere, spor ve basketbol camialarımızın, Badanur ailesinin, dost ve yakınlarının başı sağ olsun…
Galatasaray, Süper Lig şampiyonluğunu, Fenerbahçe, Türkiye Kupası’nı aldı…
Beşiktaş ise “UEFA’ya bağlanan olmayacak ‘hükmen galibiyetler’ zorlamasının hayali” içinde, ‘Galatasaray hediye etmek istediği lig ikinciliğini bile’ yakalayamayarak, yaya kaldı…
Ne var ki, Başkan Ahmet Nur Çebi, “bütün bir sezon ‘konuşma’ yarışında” Dursun Özbek’in de, Ali Koç’un da arkasında kalmadı!..