Galatasaray Yönetimi'ne mesaj!..

A -
A +

3 gün ara ile önce Cumhurbaşkanı, sonra Başbakan, Hakan Şükür'ü davet ettiler, uzun süre görüştüler!.. Türkiye'nin gelmiş geçmiş "en büyük" ve "en yararlı" futbolcusuna "Galatasaray Kulübü Başkanı ve yöneticilerinin reva gördüğü" anlamsız, zamansız, yakışıksız ve vefasız davranışa verilmiş "çok anlamlı ve çok güzel bir mesaj idi"; bu kabuller!.. Diyorlardı ki; "Lâik bir ülkede, ırk ve inanç ayrımcılığının olmaması gereken sporda, Hakan Şükür'ü gibi bir anıt sporcuyu, örnek kaptanı ortada bırakmak gafletine düştünüz, sizin sahip çıkmadığınız bu büyük sporcuya biz sahip çıkıyor ve ona hangi değerin verilmesini başta sizler olmak üzere herkese gösteriyoruz; utanın!.." Neymiş efendim, "Gel sana jübile yapalım!.." "Vefanın ne olduğunu onlara anlatmak isteyen" Hakan Şükür'ün verdiği cevap ortada: "Ortak olduğum büyük başarılara, benim gibi ortak olan arkadaşlarıma jübile yapılmadıkça, ben jübile yapmam!.." "Ortada bırakılıveren" Bülent'ler, Arif'ler, Küçük Hakan'lar, Hagi'ler ve daha niceleri için söylenmiştir bu söz ve "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" misalidir!.. Neymiş efendim, "Florya Tesislerine heykeli dikilecekmiş!.." Adı "Metin Oktay Tesisleri" olan yere, "Metin Oktay'ın heykeli dikilir"; nitekim dikilmiştir; orada Hakan Şükür'ün heykelinin ne işi var?.. Neymiş efendim; Galatasaray Futbol Okullarına "Galatasaray Hakan Şükür futbol okulları" adını verecek ve 5 yıl süreyle başına Hakan Şükür'ü geçireceklermiş!.. Güler misiniz, ağlar mısınız; "güdük kalan" ve Fenerbahçe Futbol Okulları'nın çok gerisine düşen Galatasaray Futbol Okullarını canlandırabilmek için "Hakan Şükür'ün adını kullanmak açıkgözlülüğü", oluyor "Galatasaray'ın Hakan Şükür'e büyük teklifi!.." Tam bir "elma şekeri" aldatmacası ve göz boyama!.. Neden?.. "Hakan Şükür'ü kapının önüne bırakmanın bedelinin ağır olacağını" biliyorlar ve sözüm ona "ciddi(!)" bir teklifle ortaya çıkıyorlar; Hakan kabul etmezse diyecekler ki; "Eee, biz ne yapalım, bakın neler teklif ettik,o kabul etmedi!.." Ama tam bu sıralarda, "Sadece bu yılki değil, 15 yıldır her kupada, her şampiyonlukta çok büyük payı olan Hakan Şükür'ü şampiyonluk balosuna davet etmiyorlar!.." "Bulamamışlarmış!???" Bitmedi; "Hakan Ağabeyin yokluğu büyük kayıptır" diyen genç futbolcuları fırçalıyorlar; kulaklarını çekiyorlar!.. Hakan gibi "örnek bir sporcunun" ve "büyük kaptanın" yerine, saha içinde de, saha dışında da "mentöre ihtiyacı olan" sinirli, itirazcı ve agresif futbolcuları, "özel hayatları genç sporculara kötü örnek olan, dinlemelere takılan" oyuncuları kaptan yapıyorlar!.. Bitmedi; Hakan Şükür'ün tırnağı olamayacak, "koca sezonda 5 - 6 gol atabilmiş" birtakım yabancı futbolculara "tonla dolar ve euro vaat etmelerine rağmen", elleri bomboş, oradan oraya, üstelik sıkılmadan "Hakan'ın bıraktığı boşluğu dolduracak adam aradıklarını" söyleyerek koşuşturup duruyorlar!.. Cumhurbaşkanı ve Başbakan açık mesaj veriyor; "Daha geç olmadı, çağırın kaptanınızı ve bir yıl daha oynasın, futbolu kendi bıraksın; Galatasaray'a da, Hakan'a da, sizlere de bu yakışır!.." Duymazlıktan, görmezlikten ve anlamazlıktan gelenlere son sözüm: "Aslantepe ya da kulübünüzün bir başka büyük problemi için o makamlara hangi yüzle gideceksiniz?.." Herkes gibi "Onlar" da biliyor ki; "Hakan Şükür gibi bir futbolcuyu inançları yüzünden kapının önüne bıraktınız!.." Utanınız!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.