Galatasaray'a hoca lâzım!..

A -
A +

"Galatasaray, Fenerbahçe korner atmamışken 4 köşe atışı kullandı. Ama bu 4 korner de, daha sonra kullanılanlar da hiçbir organizasyon yapmadan sadece korner atmak için kullanıldı. Daha açıkçası bu toplara kaleci çalıştırma topları denir ki, bu kornerlerin sadece bir tanesini kaleci Volkan alamadı. Elinde Hakan Şükür, Ümit Karan, Song, Servet gibi oyuncuları olan bir takımın bu topları çok daha organize ve taktik anlayışı içinde kullanması gerekirdi. Fakat Galatasaray bunu da yapamadı. Sahaya çıkan kadrosu bu atmosferi kaldırabilecek maç tecrübesine ve derbi heyecanına sahip değildi." Mustafa Denizli'nin Fenerbahçe - Galatasaray maçından sonra yazdığı yorumdan aldığım sadece "bu paragraf" bile, Feldkamp'ın hocalığının "nasıl iflâs ettiğini" ortaya çok açık şekilde koyuyor!.. Galatasaray "sezon başından beri" ligin en çok korner atan, en çok duran top kullanan takımlarının başında geldiği hâlde, bu toplarda "ne organizasyon ve varyasyon, ne taktik, ne uyum, ne anlaşma, ne tehlike ve ne de gole dönük bir girişim" vardı; vur, salla; kaleciye ya da avuta yolla!.. "Ortada sıçan" namıyla ünlenen Galatasaray antrenmanlarında "ne yapılıp, ne yapılmadığı" sadece "bu tablo ile" ortada değil miydi?.. Mevsim başının "en gelecek vaat eden, en iyi organize olan" takımını, sırf "74 yaşında kendini yeniden ispatlama kompleksi" içine düştüğü için, hem psikoloji, hem sosyoloji, hem de pedagoji bilimlerine taban tabana zıt "saçma sapan" ve "komik" disiplin gösterileri ile darmadağın edip, "işleyen tekere çomak sokan" bir teknik direktör ile karşı karşıyayız!.. "Hocalık" ile "ders öğretmenliği" arasındaki farkı kavrayamamış, "Ben sadece antrenmana çıkar, maçta sahanın kenarında dururum" anlayışı içinde, "futbolcunun psikolojisi, kişiliği, sorunları, dertleri, eksikleri, fazlaları bana ne" diyen ve de "Ben empati falan bilmem, ben sinerji neymiş anlamam" çağ dışılığını yüklenmeyi marifet sayan bir "futbol dersi ve uygulaması öğretmeni" ile Galatasaray şampiyon olacak öyle mi?.. Üstelik "bu öğretmen" futbol bilimi ve öğretisi bakımından nerede ise "milât öncesinde" kalmışsa?.. "Ben Hasan Şaş ile ne konuşayım, o gelsin benimle konuşsun!.." "Lincoln ile Barış arasında ne fark var?.." "Hakan Şükür'le Serkan Çalık'ı ayırmam, ikincisi neyse, birincisi de o!.." "Ben hata yapmadım, maçı hata yapan futbolular yüzünden kaybettik!.." İşte Feldkamp bu!.. Dünyanın her yerinde "yıldız" futbolcuların, "büyük" futbolcuların hocaları başta, herkesin nezdinde "ayrı yerleri olduğunu" bilemeyen, göremeyen, anlayamayan ve "genç" futbolcularına "Onlar gibi olursanız, sizin de ayrıcalık haklarınız olacaktır, çalışın, onlar gibi olun" mesajını veremeyen, öğretemeyen, onları "yıldızlara ve büyüklere özendiremeyen" bir kişiye "hoca" denir mi, denilebilir mi?.. Kafalarını "Hakan Şükür kompleksi sarmış" bir avuç yorumcunun "şakşakçılığını", gerçeklere tercih eden Feldkamp "dersini" Fenerbahçe maçında aldı!.. Diyoruz ki, "çekirge bu defa sıçramadı!.." Çok yanlış; "Çekirge bu defa da sıçradı"; sıçramasa idi; Gökhan ve Aurelio dahil, onca Fenerbahçeli "o basit golleri kaçırır mıydı" ve Galatasaray "tarihi bir mağlûbiyet daha" almaz mıydı?.. Hiç yüzleri kızarmadan "nerede ise 7-0" olacak" bir maçta Galatasaray'ın oynadığı futbolu alkışlayanlar ve "Devam Feldkamp" diyenler var; bunlar nasıl Galatasaraylı, şaşıyorum!.. "Hakan düşmanlığını, Galatasaray sevgisinin çok önüne geçiren" bu arkadaşlara gülmek mi, ağlamak mı lâzım,ben bilmiyorum; okuyucular ve de Galatasaraylı taraftarlar karar versin!.. Ben, "mevsim başında" Feldkamp'ı savunduğum için okuyucularımdan ve Galatasaraylılardan tekrar tekrar özür diliyorum!.. Çok kişi gibi aldandım!.. "Kendini" hem de 74 yaşında "yeniden" ispatlamak uğruna, "bunca transfer yapılmış" bir takımı kısa zamanda yok etti; şimdi "hiç sıkılmadan" çıkmış ortada "Transfer yapın" diyor!.. Feldkamp kendine gelmeyecek ve kafasını değiştirmeyecekse, ki çok zor görünüyor; 253 milyon dolar borcu olan bir kulübün, devre arasında yapacağı "tek transfer" var: "Yeni" bir teknik direktör!.. Galatasaray takımın "başka" bir şeye ihtiyacı yok; ihtiyaç; "hoca" gibi bir hoca!.. O kadar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.