"Futbolda Trabzonspor’a, basketbolda Euroleague’de Kızılyıldız’a, ligde Banvit’e yenildiler. Florya ve Riva ise “Gitti gidiyor” rayına kondu…"
Galatasaray Olağanüstü Genel Kurulu, Florya ve Riva’nın “gizli satış” protokolüne güle oynaya onay verdi; hayırlı uğurlu olsun!..
Günün büyük sürprizi olan “İnan Kıraç’ın karşı çıkmasına rağmen” alınan bu kararın, “pembe hayaller üreten” bir “panik atak projesi” olduğunu anlatmaya çalışan İnan Kıraç, Adnan Öztürk, Ahmet Özdoğan gibi Galatasaraylıların “salona kararlı gelmiş büyük çoğunluğu ikna edemeyeceği” daha görüşmelerin başında koltuklardan gelen alkışlardan belli olmuştu. “Tam bir oldu bitti maşallah” senaryosu sahneye kondu ve Riva ile Florya “Gitti, gidiyor” rayına kondu!..
“Her yıl 40 milyon dolar faiz ödüyormuşuz, bundan kurtulalım, yoksa batıyoruz” beyin yıkaması başarıya ulaştı ama bilmem ki, projenin ve protokolün uygulanmasında “bu kadar faiz ödenmesinden daha pek çok yıl kurtulmanın mümkün olamayacağı” ortaya çıkınca ne olacak; “satacak” başka ne kaldı ki?..
Neyse, Galatasaraylıların, “Galatasaray Sportif AŞ’nin borsada alınıp satılan kağıtlarını uçuran” ve Riva’da arsası olan kim bilir kimleri memnun eden bu kararla ilgili olarak daha fazla şevklerini kırmadan, konuya nokta koyalım ve gelelim, bugünün gerçeklerine!..
Futbolda ve basketbolda “Yönetimin kazandığı yetki mücadelesini adeta cezalandıran” sonuçlarla geçti, Olağanüstü Genel Kurul Haftası!..
Futbolda 50 bin seyircisi önünde ligin sezon başı başarısız takımlarından olan Trabzonspor’a, basketbolda “gene kendi salonlarında” Euroleague’de Kızılyıldız’a, Spor Toto Basketbol Ligi’nde Banvit’e yenildiler!..
Spor medyamız, “geçen sezondan beri yere göğe sığdıramadıkları” Riekerink Bey’i, daha “ilk kötü sonuçta” hedef tahtasına oturturken, doğrusu ya “görevini eksiksiz yaptı!..”
Fenerlisi, Beşiktaşlısı “Galatasaray’ın bir altyapı hocası ile yeni sezona başlaması ve devam etmesi için” her türlü desteği vermişti, Hollandalı Hoca’ya!..
Galatasaraylılarının çoğu da, “Fatih Terim geri dönmesin” diye, Riekerink’i “yere, göğe sığdıramama ve koruma, kollama yarışına girmişti!..”
Eee, ya bugün; Galatasaray’ın “artık Riekerink’i gönderip, yeni bir hoca getirmesinin mümkün olmadığı bir sürece gelinmişti”; öyleyse artık vur abalıya!..
Çok açıktır ki; “bu tabloda en az sorumlu Riekerink’tir ve hatta mesela Trabzonspor mağlubiyetinin futbolcu olarak baş sorumluları olan Sneijder ve Podolski kadar bile sorumlu değildir!..
O, bir “altyapı hocası idi” ve tabancasını çekerek “Beni Süper Lig’de şampiyonluğa oynayacak bir takımın yeni sezonda da başında bırakın” demedi. Onu, “orada” Alp Yalman - Nazif Leventoğlu - Dursun Özbek üçlüsü tuttular; onca uyarıya rağmen!..
Bundan sonrasının hesabını “bu üçlü vermeli” ve elbette verecekler, hele hele Alp Yalman; “saklanmak” da onu sorumluluktan kurtaramayacak!..
Basketbola gelince, ne yazık ki, Ergin Ataman, artık “Basketbol değil, Sallabol bile oynatamıyor”; yazık, o formaya ve alınan onca basketbolcuya!..
Banvit, transferde Ataman’ın maç sonu tabiri ile “durdurulamayan” 34 sayı 9 asistle oynayan, hem de “savunma yapabilen” Jordan Theodore’u alıyor, Galatasaray Koçu’nun aldığı “atıcılara bakın”; ne savunma yapabiliyorlar, ne atabiliyorlar; kimileri tribünde oturuyor, kimileri de bençte; 3’ü bir Theodore etmiyor!..
Bu arada, hoca ne yapıyor; “rotasyon” diye takımı çorbaya çeviriyor, “Sallabol’u bile oynayamaz” hâle getiriyor; tribünleri dolduran sarı-kırmızılı seyirciye yazıklar ola!..