Galatasaray, Trabzonspor maçını kazanmakla, “şampiyonluk yarışında” çok önemli bir virajı döndü…
“Çok önemli” diyorum; zira, viraj, “masada değil”, sahada dönüldü, futbol olarak dönüldü. Ve de “bu viraj” camiaya, kulübe, takıma, taraftara “moral yükleyen” ve rakiplerinin de “moralini bozan” bir viraj oldu…
Sezonun bugüne kadar “futbol olarak en dolgun” maçını tribünlerde ve TV başlarında seredenler, gole de, heyecana da, futbola da doydular…
Maçı, Trabzonspor da kazanabilirdi, doğrusu ya, “böyle bir sonuç” da, Galatasaray’ın galibiyeti kadar “normal” karşılanacaktı…
Özet, tek cümle; “maçın hakkı beraberlikti!..”
İşte “böyle bir maçı” da, 3 puanla bitiren sarı kırmızılı takım için düşünülmeli; “6 puan artı averaj farkı” nasıl kapanacak?..
Kadro zenginliği ve Okan Hoca, yarıştaki rakibine “umutsuzluk” aşılıyorsa, kimse şaşırmasın; Galatasaray takımı da, hocası da bunu hak ediyor…
Cezalılar, sakatlar, küsenler say say bitmiyor ama, “Galatasaray 11 kişi sahaya çıkıyor, maç sonuna doğru güç aşılaması da yapılarak”, rakip kim olursa olsun, galibiyet dizisi sürdürülüyor; daha ne olsun?..
Süper Lig’e, Avrupa kupaları maçları da ekleniyor, daha sonra “en büyük rakibinin katılmayacağı” Türkiye Kupası maçları da sıraya girecek… Okan Hoca diyor ki; “Hepsinde varız, biz Galatasaray’ız!..”
Bu arada, Trabzonspor galibiyetiyle, “TV ekranlarında, âdeta Galatasaray’ın galibiyetlerini ‘hakem destekli kazandığını anlatmak için kurulduğu’ intibaını veren ‘bazı’ maç sonrası masalarına” da bir mesaj daha verildi; “Siz ne yaparsanız yapın, şampiyonluk yürüyüşü hedefine varacak!..”
Galatasaray başkanı ve yönetiminin, “bu ‘bazı’ TV kanallarının ne yapmak istediğini” iyi izlemesi, anlaması ve “Galatasaray haksız kazandı, hakem kazandırdı” anlamına gelen algı masalarındaki yorum insafsızlığının “nerelere kadar uzatıldığını” görerek, gerekeni yapması gerekiyor!..
Aslında “pazartesi gecesi”, Galatasaray - Trabzonspor maçının sonucundan çok daha önemli bir başka maç oynandı ve “sadece iki beraberliği ve aldığı ceza sebebiyle 3 puanı silindiği için eksi 1 averajla sahaya çıkan” Adana Demirspor, ‘Üç Büyüklerin’ Beşiktaş’ını 2-1 yendi.
Bu, “tarihe geçen” bir galibiyetti; hem Adana Demirspor’un, hem Beşiktaş’ın tarihine!..
İki kulübün de “işi çok zor”; çok açık ki, “kurtarıcı” bekleniyor; hem de “çok paralı!..”
Öcal Uluç'un önceki yazıları...
Ey Fani adıyla yazan kişi, sen de bazıları gibi hani Barış Alper ölmüştü? Nasıl maçında oynadı? Bu nasıl sefil bir mantık. Manaj'ın kırmızı görmesi için B. Alper'in ölmesi mi gerekiyordu. Yapılan hareket yüzde bin beş yüz kırmızı karttı. Sağa sola çamur atacağınıza GS gibi futbol oynayın.
Hem malı götür hem ağla ne güzel dünya. Hani adamlarınız ölmüştü ne oldu da canlandilar . Şeytanın işi dünya batana kadar.