"Tüm planlarını, geleneklerinden gelen kumpas ve tuzak alışkanlıkları doğrultusunda, Başkanımız Aziz Yıldırım'ın maça gelmesi üzerine yapan, her fırsatta Başkanımızın yaşadığı hukuksal süreci manipüle etme uğraşısı içerisinde olan Galatasaray Yönetimi ..."
"Fenerbahçe nefreti ve kompleksi ile adeta gözü dönen Galatasaray Kulübü yöneticilerinin son terbiyesizliğini unutmayacak olmakla birlikte kendileri ile bir daha hiçbir platformda ortak paydada buluşmayacağımızı ..."
Bu satırlar, Fenerbahçe Kulübü'nün "Kadınlar Basketbol Finali'nden sonra yayınladığı" bildiride yer almaktadır!..
Galatasaray Tüzüğü'nün "Yönetim Kurulu'nun görev ve yetkilerini tanzim eden" 87'nci maddesinin birinci bendinde (87.1) şöyle der; "Tüzük'ün 90. Maddesindeki kurallar içinde Kulübü temsil ve ilzam etmek."
90'ıncı madde, "temsil ve ilzamın görev taksimini yapan" maddedir!..
"Temsil'i anladık" da, bu "ilzam" ne demektir?..
Bakınız, Türk Dil Kurumu'nun "büyüklü, küçüklü, güncelli" bütün sözlüklerinde "ilzam" kelimesinin karşılığında, bu "Arapça" sözcüğün "iki anlamının olduğu" görülür; bunlardan biri, birincisi şudur: "a. (ilza:mı) 1. Cevap veremez duruma getirme, susturma."
********
"Yukarıda yazılanlar", 5 Mayıs 2014'de "Galatasaray Camiası bu hakaretleri yutamaz" başlığı ile yazdığım yazıdan alınan birkaç paragraftır!..
Ne yazık ki, Galatasaray Başkan ve Yönetimi, Fenerbahçe Başkan ve Yönetimi'nin ağır hakaretler taşıyan bildirisine, "Polemiğe girmeyeceğiz" açıklamasıyla "suyuna tirit" bir cevap vermiştir!..
"O hakaretlere hak ettiği cevabı veremeyen", Başkan Ünal Aysal, kendisi ve yönetimi hakkında eleştiriler artınca, Divan Kurulları'nda, hatta Yönetim Kurulları'nda "tek adamlığa soyunması, yanlışları, hataları" sık sık söylenmeye, eleştirilmeye, gazetelerde yazılmaya, TV'lerde konuşulmaya başlanınca, "ilzam" ı yeni hatırlamış, "tekzipler, suç duyuruları" ve de "mahkeme ile korkutma" açıklamaları art arda gelmeye başlamıştır.
Aysal "böyle davranarak" , hatalarının, yanlışlarının ve de gerçeklerin konuşulmasını, yazılmasını önlemek istiyor; işte "Spor kulübü yöneticiliğinde ve başkanlığında yaptığı, yapacağı en büyük yanlış bu olacak"; elbette bir gün anlayacak ama o zaman da, vakit çok geç olacak!..
Bütün bunları neden yazdım; Çarşamba günü gazetemde çıkan, Galatasaray'ın, Galatasaray Yönetim Kurulu'nun itibarı gibi" hassas bir konuda ve "buna dikkat edilmesi gerektiğini" anlatmaya çalıştığım birçok yazımdan bir tanesi olan "Duran ve Susan Adamlar" başlıklı yazıma, altını çiziyorum ve "tırnağa" alıyorum, dikkat ediniz sevgili okurlarım, "hemen aynı gün" Galatasaray Resmi Sitesi'ne konulan ve GSTV'de de yayınlanan açıklama sebebiyle yazdım.
Açıklama şöyle idi:
"1) Milliyet gazetesinde yayınlanan ve "Divan Kurulu'nda ligden çekilme konusunda tavsiye kararı alınacağı" öne sürülerek; "Sahaya çıkmayın, biz arkanızdayız" başlığıyla yapılan haber, asılsız ve tümüyle hayal ürünüdür.
2) Türkiye gazetesinde Öcal Uluç'un köşesinde yer alan ve Yönetim Kurulu üyesi Candan Erçetin'le, son yapılan toplantıda tartışma yaşandığı şeklinde ortaya atılan iddia, baştan sona yalandır. Söz konusu kişinin yazısı, daha önce defalarca yaptığı gibi, bu kez de Sayın Erçetin üzerinden, Galatasaray Yönetim Kurulu'nu itibarsızlaştırmaya yöneliktir.
İki gazetede yayınlanan asılsız iddialarla ilgili olarak, tekzip ve tazminat davaları dahil, gereken hukuki süreç işletilecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. - Galatasaray Spor Kulübü"
Bu açıklamaya elbette bir "cevabımız vardır"; YARIN; "Galatasaray'ın İtibarı (2)!..
Ünal Aysal iyi bilmelidir ki, müesseselerimiz de, bizler de, "birkaç avuç istisna" hariç, "itibarımız ve mesleğimiz" konusunda çok hassasızdır!..