Neymar'ın adı var" diye, 4'üncü sınıf "futbol bilmeyen" genç bir Brezilya kadrosuna "1 milyon dolar ödeyen" bir organizasyonun vereceği "350 bin dolar için" Galatasaray'ı Alanya'nın "o sakatlıklara çok müsait kötü sahasına sürenler" ne yaptığınızın farkında mısınız?..
Bu "nohut, çekirdek" turnuvası yüzünden, Chedjou'nun Afrika Kupası maçlarına gitmesi ile "stoper olarak elde kalan Semih Kaya, Gökhan Zan ve Koray Günter'den ikisini ve golcüsü Burak'ı sakatlığa mahkum edenler", bilmem ki, "TV ekranlarında ve gazete manşetlerinde görünme merakı yerine", şampiyonluğa oynayan takımlarına "ciddi olarak" sahip çıkabilseydiler, "bu acı tablo" ortaya çıkar mıydı?..
Dahası var; Genel Kurul'da seçildikten sonra "daha görevi resmi olarak devralmadan" Florya'ya gidip, Prandelli'ye, "aforoz edilmiş" Sabri'yi kadroya aldırarak, "3 gün sonra ilk 11'de sahaya sürdürenler", şu sorularımıza cevap verin, bakalım ne diyeceksiniz?..
"Paralarını alamadıkları için" beklemekten bıkıp, "sonunda" antrenmana çıkmayan basketbolculara "kızan, öfkelenen" ve ama "ücret ödemelerinin iki ay geriden geldiğini" itiraf ettikten sonra, hiç yüzü kızarmadan "üçüncü ay ödemelerinin de ocak ayının 20'sine kadar yapılamamasını bankadaki bir arızaya yüklemeye çalışan" basketbol sorumlu yöneticiniz, Galatasaray'ın ve Galatasaray Yönetiminin "ne hâlde olduğunu" bütün dünyaya ilân etmedi mi?..
Peki, Türkiye ve Avrupa liglerinde şampiyonluğa oynayan basketbol takımının durumu buyken ve de elde "ilk yarısının en önemli maçlarından biri olan Beşiktaş derbisi için kadroya alınan Gökhan Zan gibi bir stoper varken", aradan 15 gün geçmeden "bu milli oyuncunun insafsızca ve izansızca suçlanarak çöpe atılması" ve de "milyonlarca avro gözden çıkarılarak" kadroya "ne zaman gelip, ne zaman hazır olacağı ve takıma girebileceği belli olmayan" bir stoper aramaya başlanması ne anlama geliyor?..
Bilinmelidir ki, Gökhan Zan, "sakat olmadığı zaman, kendisine her ihtiyaç duyulduğunda, kulübeden, hatta tribünden gelip sahaya çıkan, görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan", dahası "tribünlerde hop oturup hop kalkanlardan" çok daha iyi bir "Galatasaraylı olduğunu" sahada gösteren bir futbolcudur!..
Ondan "iki misli para alıp", gerçekten yan gelip yatan Eboue'lere laf etmeyip, Gökhan'ı "taraftarın önüne atan, hedef gösteren" bir yöneticiye "Bunlar nasıl açıklamadır" diye sormanız gerekmiyor mu, ey Galatasaray Başkanı, ey Galatasaray İkinci Başkanı?..
"Stoper" diye peşinde olduğunuz "yerli isimlere bir bakın"; Gökhan'ın futbolcu olarak da, karakter olarak da, "Galatasaraylı" olarak da onlardan eksiği yok, hatta fazlası vardır!..
Milliyet'in, Konyaspor maçında "oynayan kadronun aldığı paralarla, o maçta oynamayan 9 futbolcunun aldığı paraları mukayese eden" listesinde, "Gökhan'ın aldığı para, oynamayan diğer 8 futbolcunun aldığı toplam paranın 10'da biridir"; üstelik "o listelerde olmayan" 14 futbolcusu daha vardır, Galatasaray'ın!..
Bitmedi, bıraktım "iyi" olmayı, "sıradan" bir tüccar bile, "satacağı malı kötüler" mi; nedir bu yapılan; Gökhan gibi bir futbolcuyu "bu kadar kötülersen" kaça satarsın; hiç. Üstelik, alacağın stoper, Galatasaray'ın kasasından en az "birkaç milyon avro çıkaracaksa" ; bu nasıl bir hesaptır?..
"Yeni stopere verilecek para", basketbol takımına dağıtılsa, "Galatasaray Kulübü ve yönetimi için yüz kızartan" o çok acı tablo ortaya çıkar mı?..
Sahi, göreve geldikten hemen sonra "Arkasındayız da, arkasındayız" dediğiniz, "Galatasaray takımını darmadağın eden" Prandelli'yle aranız ne âlemde; "onun için kaç milyon avro çıkaracaksınız" Galatasaray'ın kasasından, içinizde bileniniz var mı; "onu alıp gelen yönetimin de musahip üyesi olan" muhasip üyeniz ne diyor sizlere ve ne diyecek bizlere?..
Kuzum Allah aşkına, anlıyoruz "Mayısta görevi devretmek için emaneten geldiniz" göreve, ama hiç olmazsa "biraz ciddi, biraz hesaplı ve biraz da bilgiye, mantığa, akla dayalı olarak" yönetin de, elin oğullarının ağzında sakız ve de espri konusu etmeyin, kulübünüzü!..