Gerçek nerede?

A -
A +

Sorular ve cevapları: -İngiltere'yi, İngiltere'de yenebilir miyiz? -Mümkün!.. -Ya bir "beraberlik" ihtimali? -Çok mümkün!.. -Peki, yenilme ihtimalimiz yok mu? -Olabilir, futbol bu!..  İngiltere - Türkiye milli maçı ve muhtemel sonuçları için "önceden yazılabilecek" en basit tahminleri yukarıdaki "3 soru ve 3 cevap" ile özetlemek mümkün!.. Daha derine inmek, daha teferruatlı tartışmak, takım tertiplerinden girip, maç taktiklerinden çıkmak ise "futbol teknisyenlerinin işi!.." 4-5 yıl öncesine kadar "böyle maçlar öncesinde" ben de yapardım ve yazardım: "Takımı falansız sahaya sürme, filan formda ama o form kendi takımında...Falanın özelliği milli takım oyuncusu oluşu...Rakibin taktiği şöyle, tertibi böyle... Eğer gol atmak istiyorsak... Falan... Falan... Gol yememek için... Filan... Filan..." Şimdi, ôbunlara hiç bakmıyorumö bile.. Neden? Biliyorum ki... Milli Takımın başındakiler, rakibi "gerek tribünlerde canlı olarak", gerek kasetlerde "ileri - geri ala ala" onlarca defa seyrettiler, oyuncularına seyrettirdiler!.. Rakibin "kendi sahasında" nasıl oynadığını, "hangi tertipler" ile maça başladığını, "daha sonra" hangi değişiklikleri yaptığını, "sakat ve cezalı oyuncularını" bizlerden yani "dışarıdan ahkâm kesenlerden" çok daha iyi biliyorlar!.. Rakibimizi "doğru dürüst bir defa bile seyretmemiş olanlar" çıkıp da, "hocalarımıza taktik, tertip konularında akıl vermiyorlar" mı, doğrusu yazılarını okurken gülmemek için kendimi zor tutuyorum!.. "Bu yazıları yazanlar ve yorumları yapanlar", Milli Takımımız'ın galip gelmesini istiyorlar da, Milli Takımımız'ın hocaları istemiyorlar mı? Rakibi, "o kadar inceden inceleye izledikten sonra", sahaya "tartılıp biçilmiş bir tertibi, çok düşünülmüş ve seçilmiş bir taktikle çıkarmamaları" mümkün mü? "Bütün bunlara rağmen", futbol ve futbolcu bu; "en güvendiklerin kötü oynar, hatalar yapar, yenilirsin!.." Olabilir!.. Bakıyorum; "daha ortada fol yok yumurta yokken", hocaya akıl verenler çıkıyor: "Falanı oynatma... Filanı oynat..." Hımmmm... Hemen vaziyeti anlıyorsunuz; "arkadaşımız" eskiden beri "falana" takmıştır ya da "filan" tuttuğu ve yazdığı takımdandır!.. Geçelim...  Gerçek şudur: Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; bugün Türk Milli Takımı'nın kadrosundan İngiltere önüne çıkacak "iki takım" çıkar!.. Belki "bir-iki yerde" biraz zorlama ile çıkar ama "çıkar!.." Aslında, "şu veya bu sebepten" kadroya alınamamış "milli futbolculara bakarsak", bu iki takım rahat rahat çıkardı ve "hangisi çıksa", belki "kaleci Rüştü" hariç, kimse de "neden bu takım çıktı" diye çok fazla "dır dır" etmezdi!.. İşte bugün, "İngiltere'yi İngiltere'de yenebileceğimizi" düşünüyorsak, "bu sebepten" düşünüyoruz, yoksa "falan oynamış, filan oynamamış" ya da "şu taktikle ya da bu taktikle oynamışız" diye değil!.. Biliyorum: Hocamız, "filanı oynattı", iyi sonuç alamadık, yazacağız: "Tabii, falanı oynatmadı da ondan!!!" Hocamız, "filanı oynattı", iyi sonuç aldık, yazacağız: "İşte riski aldı, uzun zamandır oynamayan filanı oynattı, kazandı, bravo!!!" Bu, sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada "teknik adamların en büyük sorunu!.." Bu, sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada "spor yazarlarının ve futbol yorumcularının en keyifli işi!.." Böyle gelmiş, böyle gider!.. Lâfa nokta koyalım: "Bâde harab-ül Basra" olmadan ( Ne yazık ki, gerçek Basra harap oldu bile..), teknik adamımızla, futbolcumuzla, yorumcularımızla, spor ve futbolseverlerimizle aklımızdan hiç ama hiç çıkarmayalım: İngiltere, "İngiltere'dir!.." Eğer, "Türkiye de, Türkiye gibi olursa", müthiş bir karşılaşma seyredeceğiz ve de... Ülkemize "sevinçle döneceğiz" demektir!.. Ay-yıldıza başarılar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.