Go Reading!..

Bence artık Ünal Aysal için, "talip olduğu" İngiliz Reading Football Club'ü satın alarak, Mancini ile beraber "oraya gitme zamanı!.."

Geçen cumartesi sabahı, Türkiye'deki "Uluçmarket" köşemde, "Çözüm" başlığı ile bakın özetle "ne" yazmışım:        "Hâlâ anlayamadı, Ünal Aysal, 'Para dağıtırsam, maçlara yöneticilerle beraber gidersem, antrenmanları seyredersem, onlarla beraber yemek yersem, dahası bildiriler yayınlarsam bu işi çözerim' zannediyor!..
Çözemezsin sayın Başkan, çözemezsin!..
Getir 'futbolcusundan, hocasına kadar bu elemanların başına' bir Ali Dürüst'ü, bir Abdürrahim Albayrak'ı, ya da 'benzer bir Galatasaraylı ağabeyi', bak bakalım 'Mancini'ye rağmen' neler olacak?.."
Bu yazının çıktığı günün gecesi, GSTV ekranında "Galatasaray bu maçı kazanırsa üst üste kendi sahasında 10 maç kazanma rekorunu egale edecek ve bir maç daha kazanırsa 1994 sezonunun 10 maçlık rekorunu 11 maçla kıracak" masalları anlatıldıktan hemen sonra, Galatasaray, hocası bırakıp gitmiş, takımın yarısı sakat "açık ara lig sonuncusu" Kayserispor'a "40 yıllık bir rekoru kırma" ve "Galatasaray'ı 1974'den beri ilk defa sahasında yenmek başarısını" armağan ederek 1-0 yenildi!..
Aaaa, o da ne; Başkan Ünal Aysal, gece yarısı yönetim kurulunu topladı ve karar; "Şükrü Ergün ile Mehmet Cibara, Florya'dan sorumlu yönetici tayin edildi!.."
Herhalde "Florya sahnesinde, Şükrü Ergün Ali Dürüst'ü, Mehmet Cibara Abdürrahim Albayrak'ı oynayacaktı; ya da tersi; artık sizler yakıştırın!.."
"Olur mu,olmaz mı" demeye kalmadan, Genel Sekreter Adnan Nas'ın, "Londra dönüşü uçakta hiçbir şey olmadı, yazılanlara kahkahalarla güldüm" açıklamasını yaptığı "küfür iddialı tartışma haberleri" için "bombayı" Mehmet Cibara patlattı; "Başkan'ın kendisini ortada bıraktığını açıkça ima ederek" istifa mektubunu "Florya görevine başlamadan" Başkan'ın masasına koydu!..
Ve geçen Cuma günkü yazımda "Kral artık çıplak" dediğim Ünal Aysal'ı "çıplak da değil, çırılçıplak bırakıverdi!.."
Sizler, "kurumsallaşan (!)" Galatasaray'ı, "kurumsallaştırmak için yola çıkan ve bunu yapmak için başarılı bir yönetimi, çok başarılı bir teknik kadroyu darmadağın eden" Başkan'ın ve de Başkan'ın Adamları'nın düştüğü, dahası koca Galatasaray'ı düşürdüğü duruma bakın!.."
Bitmedi; "Galatasaray futbol takımının da darmadağın duruma düştüğü artık  bildirilerle, yalanlamalarla saklanamaz hâle gelince", yöneticilerle beraber Florya'ya koşup, "Ben burada aslanlar görüyorum, koyunlara pabuç bırakmayın" demez mi?..
"Ayıplı" ve "Galatasaray Başkanı'na yakışmayacak" bir nitelendirme!..
"Kim" bu koyunlar; aynı konuşmada "Son zamanlarda bana, hocamıza ve size yönelik eleştiriler getirenlerin asıl amacı Galatasaray'ın içini karıştırmaktır" diyerek işaret ettiği "yazarlar / çizerler / yorumcular" ve de "benzer eleştirişler yapan Galatasaraylılar ve kulüp üyeleri" mi?..
Yoksa, "Galatasaraylı futbolcuların rakipleri olan futbolcular" mı?..
Rakip futbolculara, "böyle ağır bir sıfatı yapıştırmaya Ünal Aysal cesaret edemeyeceğine göre", anlaşılıyor ki; kastedilenler "eleştirileri" yapanlar!..
İyi de, "uçakta futbolcular için söylemediğini bırakmayan" Galatasaray Genel Sekreteri Adnan Nas değil mi?..
Dahası, ya Chelsea maçından hemen sonra "kendini kurtarmak için" bir "gece yarısı bildiri" yayınlayıp; "Taraftar protestosunda haklıdır" diyerek, taraftara futbolcuları ve hocalarını "hedef gösteren" ve "tıpkı bir vakitler kaptan Arda'nın atıldığı gibi, onları taraftarın önüne atan" kim?..
Artık "panik içinde" ne yaptığını, ne söylediğini bilmeyen bir Başkan var, ortada; söylediği bu "ayıplı" nitelendirmenin "bir bumerang gibi" dönüp, "kendini ve arkadaşlarını vuracağını" bile hesaplayamayan bir Başkan!..
"Egosu yüzünden" tıkır tıkır işleyen bir düzeni yerle bir etti; futbol takımı ortada, basketbol takımı ortada; sermaye artırımı bekleyen "500 milyon doları aşmış" borçlar ortada ve bir de "Ankara'dan gelen" 54 milyonluk "vergi şoku" haberi!..
Bence artık, "talip olduğu" İngiliz Reading Football Club'ü satın alarak, Mancini ile beraber "oraya gitme zamanı!.."
Üstelik, o kulübün 'takma adı" nedir; "Royals"; Ünal Aysal'a da, Mancini'ye de çok yakışır!..