Gol hediye etmeyi seviyoruz!..

A -
A +

Avrupa kupalarında dört takımımız da, “deplasmandan tur ümidi getiren sonuçlar” ile döndü… “Kendi sahamızda alacağımız galibiyetler” Galatasaray’a da, Beşiktaş’a da, Trabzonspor’a da, Başakşehir’e de yetecek…

 

Ama… Öncelikle “şampiyon” Galatasaray’ın, sezon başının “en göz dolduran” takımı olan Beşiktaş’ın, İsviçre takımları önünde “3’er gol yedikleri maçlar” bizleri düşündürmeli… Fenerbahçe de Şampiyonlar Ligi elemesinde Lugano’yu iki maçta da yenerek elediğinde, deplasmanda 4 gol attığı ilk maçta 3 gol yemişti…

 

2024-25 sezonunda Süper Lig’in şampiyon adayları olan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın Avrupa kupalarının ilk basamaklarında, hem de İsviçre takımlarından “bir maçta 3’er gol yemeleri” futbolumuz adına “üzerinde çok düşünülmesi gereken” bir sorun!...
Dikkat; İsviçre, “2024 yılı UEFA ülkeler puan sıralamasında”, bizden “6.000 puan geride” bulunuyor!..

 

Beşiktaş’ın Hollandalı hocası Giovanni van Bronckhorst “3-1’den sonra iki gol hediye ettik” derken üzgündü ama “gerçeği çok açık şekilde” açıklıyordu.
Bir gece önce de, Galatasaray, “efsane kalecisi” Muslera’nın yediği “iki hata golüne”, stoper Abdülkerim Bardakçı da bir “penaltı golü” ekleyince, İsviçreli rakibine “hediye edilen 3 gol” ile maçı vermişti… Bilmem ki, Dursun Özbek, Ali Koç, Hasan Arat başkanlar ne düşünüyor ve “bu acı soruna” nasıl çare bulacaklar?..

Okan Buruk’a sorular var!..

Gerçekten “bu sezon için ‘hayati olan’ iki maçlık serinin ilk maçının ilk devresini 2-0 geride bitiriyorsun; ikinci yarıya “Mertens’in yerine Ziyech’i alarak” başlıyorsun…İçeriye güzel paslar veriyor, gollük dokunuşları, vuruşları yapan yok…

 

Nihayet, aklına Batshuayi geliyor, “20 dakika geç olarak” 65’inci dakikada Jelert’in yerine oyuna sokuyorsun… 2 dakika sonra ilk golünü 7 dakika sonra 2’nci golünü atıyor; günaydıııın!..
Hoca’m, bunca hazırlık kampı, hazırlık maçları yaptın… Süper Kupa maçı ve 2 Süper Lig maçı oynadın… Hâlâ “istikrarlı bir ileri üçlüyü” takımın iskeletine yerleştiremedin.

 

Dahası, Kerem’i küstürdün, Zaha’yı küstürdün, Ziyech’i küstürdün, Oliveira’yı küstürdün, Barış Alper’i “gezginci” yaptın, Yunus’u yok ettin, Köhn’ü nasıl ve neden aldırdın, Muslera gibi bir kalecinin, “böyle bir hayati maçta ‘iki hatalı gol yiyecek’ hâle geldiğini” nasıl gözünden kaçırdın?..

 

Dahanın da dahası; Nelsson’u da küstürüyordun; şimdi “küstürülmek üzere” Kerem Demirbay ile Dubois da sıraya girdi…  Ve de takım iskeleti, “Değiştir” oyununa döndü!..
“İki maçlık ‘hayati’ serinin ikinci maçına” 4 gün var, Galatasaraylılar merak ve endişe içinde soruyor; Okan Hoca ne yapıyor, salı gecesi ne yapacak?..”
Benim bir sorum daha var; “Galatasaray gibi uluslararası arenada en çok tanınan bir takımın hocası” olarak, “Maçta verilen ‘haklı’ penaltı için yorumundan” hiç mi utanmadın?..

İlkay Gündoğan ve Galatasaray…

Barcelona’dan ayrılması hemen hemen kesinleşen İlkay Gündoğan için Avrupa’dan da, Suudi Arabistan’dan da, Türkiye’den de talipler var.
Galatasaray ile Fenerbahçe çekişmesinin olduğu yazılıp çiziliyor; Galatasaray’ın ağır bastığına dair işaretler de var. Amma…

 

İşte, “iki ünlü” Galatasaraylının görüşleri…

 

Tugay Kerimoğlu; “İsmi büyük, futbol bilgisi muhteşem, karakter olarak iyi, saha içi liderliği çok fazla. Torreira ile beraber orta sahadaki tüm sıkıntıları giderir…”
Tanju Çolak; “Galatasaray zaten ağır oynuyor. Kendisi de ağır bir futbolcu.  Dursun Özbek kendisiyle konuşmuş, keşke konuşmasaydı. İnşallah Galatasaray’a gelmez. Barcelona’dan ayrılıyor. Demek ki Barcelona’nın isteklerini karşılayamıyor. Bu kadar basit. Manchester City’de beğeniyordum. Barcelona’da yapamadı. Sürekli hocası Xavi’yi eleştirdi. Bir oyuncu önce kendini eleştirecek.”

ŞAKA! 

Göztepe-Fenerbahçe maçındaki olaylarda “Ali Koç’u temize çıkarmak için” TV ekranlarımızda ve spor sayfalarımızda büyük gayretler sarf edildi.

 

Ne var ki, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, “müsabakanın devre arasında ve müsabakanın durmasına sebebiyet verecek şekilde müsabaka esnasında akredite edilmediği alanda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık” gerekçesi ile Ali Koç’a “okkalı bir para cezası” verdi.
Bilmem ki, bu ceza, spor gündeminin başına oturan böyle “önemli” bir olayda, “müsabaka ve ceza talimatlarını bile okumadan yorumlar yapan” bizlerin yüzünü kızarttı mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ahmet28 Ağustos 2024 14:43

ben de spor yorumcuları izledim yazık bunlar yalaka basın mensupları talimatlara aykırı bir durumu söylemekten aciz bunlar, besleme bunlar, hatta eski bir tek direktör belki taraftarları yatıştıracak diye gitmiş olabilir diyor

Rüstem Erol 24 Ağustos 2024 09:04

Galatasaray kulübü ve futbol takımı Okana ağır ve büyük geldi. Baksanıza adam ha bire o partiden diğer partiye giderek gönlünü eğlendiriyor. Takım ile ilgisi yok. Ayrıca, çocuk gibi