Görünen köyün kılavuzu!..

A -
A +

Hiç kimsenin şüphesi olmasın; ligin, dahası liglerin altını da üstünü de "dinamit deposu hâline çeviren" hakem hatalarının bu denli çoğalmasının sorumlusu bellidir; Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan ve ona "elini kolunu kaptırmış" bir Federasyon!.. "Çok dar bir hakem kadrosu ile", işin altından kalkacağını sanan bir Merkez Hakem Kurulu Başkanı'nın "hizipçi ve ayrımcı" zihniyetinin hazin hezimetidir, futbolumuzdaki tablo!.. "Birleştirici" olması gerekirken, işe "hizipçilikle başlayan" ve de "Bizim fotoğrafımızdakiler, onların fotoğrafındakiler" diye Avrupa'da UEFA'nın görev verdiği maçı yönetmek için "havaalanında uçağa binmek üzere olan hakemini bile geri çevirerek tasfiye eden" Sarvan zihniyetidir, bugünlerin sorumlusu!.. O günlerde hiçbir "ciddi ve hukuki" gerekçe gösterilmeden ve hatta "Onların dürüstlüğüne kefilim, temiz arkadaşlardır" denilerek "tasfiye edilen" sözüm ona "giden Federasyon Başkanı'nın fotoğrafı içinde gördükleri" hakemlerin yerlerine "iyi yetişmiş, kritik karşılaşmaların altından kalkacak" yeterli sayıda hakem konulamadığı içindir ki, şimdi "büyük hatalar yaptıkları" hâlde, ertesi hafta "önemli maçlara verilmek" durumunda kaldığı hakemlerle yola devam etmeye çalışan MHK'dır, bu tablonun ressamı!.. "Dar kadro" ile Süper Ligi ve Bank Asya Birinci Ligi'ni yürütmek zorunda kalan Sarvan MHK'sının bu çok yanlış rotası, "baskıların, gerilimin moral olarak, psikolojik olarak yıprattığı" hakemlerin "maç sonuçlarına etki eden" hatalarını "sürekli hâle getirmiş" ve de futbolumuzun üzerine "içinden çıkılması zor" bir kaos ortamını sermiştir!.. Ve "böyle bir ortamda" elbette "insan olan" hakemler de "omuzlarına yüklenen bu ağır yükü kaldıramamakta", hatalar art arda gelmekte, kıyamet kopmakta, her hafta "birkaç hakemin ipi" kulüp başkan ve yöneticileri ile spor medyası tarafından çekilmektedir!.. İşte bu yüzden, "gözünün önünde", hemen iki metre ötesinde, "topa değil, rakip oyuncuya" tamı tamına "topla hiçbir ilgisi yokken sakatlama tekmesi atma gösterisi yapan" Antalyasporlu Necati'ye "kırmızı kart gösteremeyen" hakemler ve benzerleri, her hafta "benzer hatalar yapmaya" devam etmektedirler!.. Elbette "hatalı olarak" verilmeyen ya da verilen penaltılar, dahası "atlanan" ofsaytlar ya da "ofsayt olmadığı" hâlde "ofsayt" diye kesilen "gollük" akınlarda yapılan hatalar önemlidir; ne var ki, bunlar "anlık" enstantanelerdir, dünyanın her yerinde "en itibarlı hakemler" bile bu hataları yapabilirler!.. Ama, "Necati'ye kırmızı kartı çıkaramayan" hakemin yaptığı hata, "başka bir şeydir" ve bunun "mazur görülmesi" mümkün değildir; bu hata "sadece futbolun katledilmesine seyirci kalmak" değil, doğrudan Türk Ceza Kanunu'na bile girebilecek bir olayda, "insan sağlığına, sporcu sağlığına kastetmeyi önemsememek" anlamına gelmektedir!.. İşte bu yüzden, mesela Emre'ler, Lugano'lar ve benzerleri "bin defa hak ettikleri" sarı ve kırmızı kartları, çoğu zaman "bir defa bile görmemenin pervasızlığı" içinde, saha içi şiddetin ve tribün tahrikinin başrollerini oynamaya devam etmektedirler!.. Hakemlerimize hem elle, hem ağızla, hem vücut diliyle "dokunmak", işte bu sebeple "yaygın ve korkulmayan bir alışkanlık" hâline gelmiş bulunuyor. Kendilerine "Siz hakem falan değilsiniz, komedi dans üçlüsüsünüz" diyen bir futbolcunun "bu sözlerini raporlarına yazmaya cesaret edemeyen" hakemlerimizin, "tereddütsüz çıkarmaları gereken" kartlar yerine, "böyle hareket eden" oyunculara sadece "biraz ters bakarak", oyunu devam ettirmelerindeki "acizlik" de böylece, UEFA'nın ve FIFA'nın bütün uyarılarına rağmen, ülkemizde "maç yönetiminin (!) ana unsurlarından biri" hâline geliyor ve ne yazık ki, MHK da, Federasyon da "bu skandal tabloyu seyrediyor!.." Yapacakları "fazla bir şey yok"; zira "ceza olarak onca hakemi dinlendirseler", kim yönetecek bunca maçı?.. Yönetebilecek hakemlerin çoğu "onların fotoğrafındaydılar" diye tasfiye edilmedi mi?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.