Gözlük kime lâzım?..

A -
A +
Merakla bekliyorum; "hakeme gözlük işareti yapan" ve "oyundan atılan" futbolcuya Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu, "ceza veriyor" da, neden pazar gecesi TV'lerin spor programlarının en önemli konularından biri olan ve de pazartesi sabahı bütün gazetelerin spor sayfalarındaki "Hakeme Gözlük" manşetlerinin sahibi Mancini için kılını kıpırdatan yok?..
Hımmm, herhalde Futbol Federasyonu ve kurullarından hiçbir yetkili, ne TV seyrediyor, ne de gazete okuyor; anlaşılıyor ki, "Onlara da gözlük lâzım!.."
Madem, "gözlük takmayan" Federasyon hakemine sahip çıkmıyor, böylece "Hüseyin Göçek ve arkadaşlarına gözlük lâzım olduğunu" kabul ediyor, o halde, ben "empati yaparak", kendimi "Hüseyin Göçek'in yerine koyup", Mancini'ye cevap vermeye başlıyorum:
"Bunca zamandır oyucularını bir türlü tanıyamayan bir kişi önce aynaya bakmamalı mı; acaba 'Gözlük asıl bana lâzım galiba' dememeli mi?.."
"Bana gözlük tavsiye edeceğine, asıl sen 'miyoplu, hipermetroplu, astigmatlı' bir gözlük tak da, Eboue adındaki futbolcunun, düşme ve yerlerde kıvranma hastalığını artık gör ve tedavi et ya da ettir. Düşme ve kıvranma şarlatanlığının Keita ve Arif gibi Galatasaraylı 'düşme ve kıvranma' yıldızları sebebiyle, kaç 'aldatılan ve aldanan' hakemi futbol tarihimize geçirdiği hâlâ hatıralarda iken, şimdi onları çok gerilerde bırakan Eboue'nin 'arkadan ayak bileğine yapılmış' bir anlık bir temasının 'penaltı' diye değerlendirilmesindeki psikolojik güçlüğü, bilmem ki değerlendirebilecek misin?.."
"Onu yere düştüğünde azarlayan ve 'Kalk ayağa' diye bağıran takım arkadaşlarını bir yana bırakıyorum, sen bile Eboue'ye o kadar inanmıyorsun ki, yerine Gökhan oyuna sokulana kadar düşe kalka, kıvrana kıvrana oynadığı son 5-6 dakikada kenara almadın. Bu arada ben de ona inanmadığım için oyunu durdurmadım. Futbolcu arkadaşları da inanmadığı için topu taca bile atmadılar ve bu sırada Burak mutlak bir golü kaçırdı. Sonra topu kapan Kasımpaşalılar atağa çıkarken, kendileri topu taca atmayan Galatasaraylı futbolcular, bu defa 'Neden topu taca atmıyorsunuz' diyerek, rakiplerinin üzerine yürüdüler; kimdir bu durumdan sorumlu?.."
"Geleli iki aydan fazla oldu, 'Günden üç öğün savunma çalışmalıyız' demek için biraz geç değil mi?.. Neden hem de 'savunma üstadı' olarak bilinen zatıâliniz, bugüne kadar bu üç öğün çalışmayı yapmadınız, haftalardır takımınız savunma hataları yüzünden onca gol yerken?.."
"Diyelim ki, günde 3 öğün çalışmakla savunmanız hatalarından arınacak. Peki ama iki yıldır leblebi gibi yol atan, forvet hattınız ve orta sahanız, neden gol atamaz hâle geldi, hatta taraftarlarınız 'gol fırsatı için bile' dua edecek duruma düştü?.." 
"Ey Mancini, Fenerbahçe ve Beşiktaş bir gün önce ikişer puan kaybetmiş, yarıştaki rakiplerinden biri ile oynuyorsun ve bu rakibin puan cetvelinde senin üstünde. Hem moral hem puan getirecek bir galibiyete ihtiyaç var; 'Umut'u Juventus maçı için dinlendirdim' diyorsun; daha bu maça 11 gün var; bu nasıl bir dinlendirme stratejisidir?.."
"Peki, ya disiplin?..Takımın verdiği görüntü, hem saha içinde, hem saha dışında tam da yozlaştığı süreçteki yeniçeri ocağını andırmıyor mu?..Kasımpaşa maçında TV ekranlarına gelen Melo'nun, takım kaptanı Sabri'nin ellerini itişi ve sözlü tepkisi nedir öyle?.. Ya Sneijder için 'İtalya'ya mı gitti, Hollanda'ya mı, bilmiyorum' sözünüz?..Disiplinli bir takımda ve kurumsallaşmış bir kulüpte, bir teknik adam böyle bir sözü nasıl söyler?.."
"Öcal Uluç'un yeri doldu, yoksa söyleyeceğim daha çok şey var ama, onları da bir başka zamana bırakalım. Ama mutlaka bize tavsiye ettiğin gözlüğü, önce kendin al. Yoksa, seni, maç gecesi TV kameralarında taraftara yaptığın yağcılık bile kurtaramaz!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.